HDP’nin Diyarbakır’da gerçekleştirdiği mitingle ilgili birkaç satır yazmaya niyetlendiğim şu saatte (22:50), dışarıdan araçların korna sesleri ve insanların attığı sloganlar doluyor evin içine. Dinmeyen bir öfkeyi, böyle bir tepkiyle dışa vuruyorlar. Miting alanında patlayan bomba nedeniyle hayatını kaybeden dört yurttaş var ve yüzlerce yaralı…
Oysa Diyarbakır güne böyle başlamamıştı. Seçim meydanlarında ve gazete manşetlerindeki zehirli dilin yanı sıra, en son Bingöl Karlıova’da HDP’li Hamdullah Öğe’nin işkence edilmesi ve otuzdan fazla kurşunla katledilmesinin ardından Erzurum’da HDP mitingine yapılan saldırı tedirginliği artırmıştı elbette. Diyarbakır’da ya da başka bir yerde provokatif bir saldırının gerçekleşmesi ihtimalini bölge halkı hiç göz ardı etmedi. Ama onbinlerce kişinin arasında patlayan iki bomba, sanırım onların da tahayyülünü zorlayan bir eylem oldu.
Miting alanı bayram yeri gibi
Miting alanına, bombanın patladığı trafo tarafından girdim. Saat daha erkendi, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve milletvekili adaylarının miting alanına gelmesine daha çok zaman vardı, ama alan müthiş kalabalıktı. Beni asıl şaşırtan, platformun arkasındaki yol oldu. Diyarbakır’daki mitinglerde bu yol hep boş kalır, ancak şimdi, nerdeyse ön taraf kadar büyük bir kalabalık vardı. HDP’nin seçim otobüsü güçlükle yaklaştı platforma.
Vekil adayları platformda halkı selamlarken, ön tarafta neler oluyor görmek için, platformun arka tarafından çıktım, halkın arasından geçerek Sümerpark’a ulaştım. Parkta her ağacın altında onlarca kişiden oluşan gruplar vardı. Sümerpark’ın çimenleri ve ağaçlarının gölgesi miting katılımcılarının bir kısmını alana bırakmamıştı anlaşılan.
Newroz alanında düzenlense, miting yine bu kadar kalabalık olacaktı ve insanlar daha rahat edecekti diye düşünerek, caddeye çıktım. Burada da müthiş bir kalabalık vardı elbette. Uzun bir yol kat ederek sonunda mitingin ön tarafına ulaşabildim. Miting alanına yakın ara sokaklardaki kahvelerin, lokantaların da içinde hep miting katılımcıları vardı.
Bir hafta önce Başbakan Ahmet Davutoğlu da bu alanda miting yapmıştı. Seçim değerlendirmesi yapan AKP’li, caddenin öte yanını göstererek ve HDP’nin mitingine gönderme yaparak “5 Haziran’da kalabalık buradan Ofis’e kadar olacak” demişti. AKP’li haklı çıkmıştı, kalabalığın bir ucu sahiden de Ofis semtine ulaşmıştı.
Yaşlı bir kadın, “yoruldum” diyerek kaldırımda yer açıyor kendine. Soluk soluğa kalmış sahiden de. Ona yer veren gençlerden biri, “Seni silah zoruyla mı getirdiler teyze” diye takılıyor. Kadın gencin imasını anlıyor, ama çok yorgun, sadece gülerek, “He babam he” demekle yetiniyor.
Tanıdıklara rastlıyorum. Hepsinin gözlerinde umut var, coşku var, Pazar günü barajı aşacaklarına dair inanç var. Biri, “Bu halkın umudunu kimse kıramaz” diyor. Birkaç yerden davul sesi geliyor. Gençlerin dar alanda halay çekme becerisine bir kez daha hayran kalıyorum. Meydan, bir seçim mitinginden çok, bir kutlama alanına dönmüş adeta.
Ve bombalar
TIKLAYIN - DİYARBAKIR'DA PATLAMA
İlk bomba patladığında şaşkınlık yaşıyor insanlar. Hoparlörlerden birinin patladığını sanıyorlar. Patlama sesinin geldiği bölgeye 30 metre kadar uzağız. O tarafa doğru girmeye çalışıyorum, ancak alan hınca hınç dolu, sadece birkaç adım atabiliyorum. Birkaç dakika sonra ikinci patlama sesi geliyor.
Ön taraftan özellikle çocuklu kadınlar endişe içinde üzerimize doğru geliyorlar. Ardından yaralı taşıyan gençler geliyor kalabalığı yara yara. Yaralıyı göremiyoruz, ancak gençlerin, “Yaralı var, yol verin” bağrışı bulunduğum yerdeki insanların panik yaşamasına neden oluyor. Kalabalıkla birlikte ara bir yere sürüklendim. Herkeste bir endişe var, ne olduğunun anlamaya çalışıyorlar. Bu arada polisin saldırdığı bilgisi dalga dalga yayılıyor kalabalığa. Üstümüze gelen kalabalıktan kurtulmanın tek yolu, bina ile tren rayları arasındaki küçük bir kapı. Bir panik havası var kadınlarda ve çocuklarda. Erkekler onları sakinleştirmeye çalışıyor. O dar kapıdan önce kadınlar ve çocuklar çıkıyor.
Rayların arasında ilerlerken herkesin yüzünde ve sesinde öfke var. Gençler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet aleyhine slogan atıyorlar. Adamlardan biri, arkadaşlarına patlamayı anlatıyor. Sunucunun trafo patladı dediğini hatırlatıyorum adama. “Ne trafosu abi, bomba patladı” diyor. “Adam gözümün önünde parçalandı.”
Olayın ayrıntılarını, gazeteci arkadaşlarımı, yakınlarımı aramaya çalışıyorum. Uzun süre kimsenin telefonuna ulaşılamıyor. Bağlar’a doğru ilerliyoruz kalabalıkla birlikte. Mitinge katılmamış esnaf kapının önüne çıkmış, ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Çatışma çıktı sanıyorlar, ancak bomba patladı bilgisini alınca, “Meydanda mı” diye gösteriyorlar şaşkınlıklarını.
Miting il binasının önünde devam ediyor
Selahattin Demirtaş’ın çağrısı bir anda bütün şehre yayılıyor. Demirtaş, HDP il binasının önünde açıklama yapacağını duyurmuş ve halkı oraya davet etmiş. Bu çağrı bir anda bütün şehre yayılıyor. Miting alanını terk eden binlerce insan il binasına doğru yürüyüşe geçiyor. Yol boyunca trafik kitleniyor. Sokak aralarından çıkan gruplar sloganlarla bir araya geliyor ve yürüyüş uzadıkça uzuyor. İstasyon Meydanı’nda bombaların yarım bıraktığı miting, il binasının önünde devam ediyor.
DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, seçim otobüsünün üzerinden sesleniyor binlerce insana. Yüksek, “Provokasyona gelmeyeceğiz, bunun cevabını sandıkta vereceğiz” diyor.
Ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş konuşuyor. Bombalar patlamasa, programa göre Demirtaş “7:30’da konuşması bekleniyordu. Saat 18:00’e doğru patladı bombalar. Diyarbakır milletvekili İdris Baluken konuşmasını henüz bitirmişken ve Demirtaş’ın konuşmasının beklendiği anda...
Demirtaş, partilerine, çalışanlarına yönelik saldırıları hatırlatıyor ve konuşmasını sloganlarla bölen kitleye soğukkanlı olma çağrısında bulunuyor. Demirtaş, 7 Haziran’da sandığa gidilmesini, oyların korunmasını ve kendileri tarafından bir açıklama yapılmadan seçim sonuçlarına itibar edilmemesini istiyor. “Biz kazanacağız. Barış kazanacak” diyen Demirtaş, kitleden disiplinli bir şekilde dağılmasını ve çalışmalarını sürdürmesini talep ediyor.
İstasyon Meydanı bir bayram yeri gibiydi bugün. Onbinlerce insan, HDP’nin barajı aşacağına duyulan inançla doldurmuştu meydanı. Patlayan bombalar, bayram yerini kana buladı. Kuşkusuz daha feci bir katliamı öngörüyordu bombaları yerleştiren zihniyet. Ancak Diyarbakırlıların soğukkanlılığı bu beklentiyi boşa çıkardı.
Miting meydanında duyduğum, “Bu halkın umudunu kimse kıramaz” sözünü hatırlıyorum. Bu halkın umudu 7 Haziran’da yeniden yeşerecek mi? Başka bir saldırı olmazsa, birlikte göreceğiz… (VE/HK)
* Fotoğraf: Hasan Namlı - Diyarbakır/AA