Halkların Demokratik Partisi’nin 7 Haziran genel seçiminden iki gün önce, 5 Haziran 2015’te Diyarbakır’da düzenlediği mitingine yapılan bombalı saldırının şüphelileri hakkında iddianame hazırlandı.
İddianame 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce dün kabul edildi.
İddianamede, beş şüpheli hakkında 5'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 4 bin 101’er yıldan 6 bin 138'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Sanıkların, İslam Devleti (İD/IŞİD) üyesi oldukları ileri sürülüyor.
HDP DİYARBAKIR MİTİNGİNDE PATLAMA
Saldırıda Şeyhmus Kaçan (34), Necati Kurul (46), Civan Arslan (18) ve Ali Türkman (65) öldürülmüş, 300’ün üzerinde kişi yaralanmıştı.
Saldırıyla ilgili tutuklanan İsmail Korkmaz (35), Mustafa Kılınç (39), Orhan Gönder (20) ve Burhan Gök (37) ile firari şüpheli İlhami Balı’nın (33) “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Nitelikli öldürme”, “Nitelikli öldürmeye teşebbüs” ve “Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma” suçlarından yargılanacak.
Koli bantlı poşet
Mitingdeki ikinci patlamanın gerçekleştiği seyyar tezgahın sahibi Y.S.Z. iddianamedeki ifadesinde elinde iki poşet olan bir kişinin gelip çay-kahve içmek istediğini belirtti:
“Poşeti tezgaha bırakmak istediler, içinde ne olduğunu sordum. Poşette ayakkabı kutusu içinde esrar ve para olduğunu söyledi. Poşeti arabanın yanına koyup açmak istedim. Kutunun koli bandı ile sarılı olması ve hırsızlıkla suçlanmamak için açmadım. Biri yeniden gelip poşetin ağzını düğümleyip kenara koydu. Sık sık ’Poşet yakalanmaz değil mi?’ diye sordu. Sonra daha fazla muhatap olmadım. Poşeti arabanın altına bağladığını söyleyip ayrıldı. Bir daha gelmedi.”
Sınırdan koşarak Suriye’ye gitti
Miting alanına bombayı bırakan Orhan Gönder’in Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde alınan ifadesi de iddianamede yer aldı.
“2011 - 2012 yıllarında dini arayış içindeydim. Bu süreçte iki kişi ile tanışıp dini sohbet yaptım. Müslümanlara yapılan zulümleri gösteren yayınları izledim. PKK’nın dini hassasiyetler nedeniyle tehditlerinin etkisi ile IŞİD’e sempati duyup, örgüte katıldım.
IŞİD’e katılmak amacıyla Ömer Dündar’ın yönlendirmesi ile Gaziantep’te bir camiye, sonra Suriye sınırında bir yere gittik. Araçtan inip koşarak sınırı geçtik ve 2 IŞİD üyesi ile buluştuk. Bir evde ders aldık. Cengiz kod adını kullandım.
IŞİD’in amacı İslam’ı tam anlamı ile yaşamak ve İslam’ın hüküm sürdüğü bir dünya düzeni oluşturmak olduğunu bu dersler sonucunda öğrendim.
Suriye’de Serdar kod adlı IŞİD üyesinden 2 el yapımı bomba ile 3 hatsız cep telefonu alarak, onun talimatı ile HDP mitingine bombalı saldırı yapmak için sınırı geçtim.
Dağkapı semtinde bir otele yerleştim. Otelde kaldığım sürede IŞİD ile irtibata geçmedim. Miting alanı çevresinde keşif yaptım. Burada bir örgüt üyesinden yardım almadım. Ailem dahil kimse ile iletişime geçmedim.
Bombaları otel odasında sakladım. Olay günü taksi ile miting alanı yakınına gittim. Bombalarla miting alanına giderek önce çöp tenekesine bıraktım. Diğer poşetteki bombalar ile birlikte Serdar kod adlı IŞİD üyesinin Suriye’de tarif ettiği şekilde seyyar çaycıyı buldum.
Serdar’ın bildirdiği şifre kelime olarak çaycıya "Heval" diye seslendim. Çaycı "Orhan sen misin?" diye karşılık verince etrafa belli etmemek için kahve içip sohbet ettik. Elimde bulunan bombalı poşeti çaycıya bırakmak istedim. Poşet içinde ne olduğunu soran çocuğa esrar ve para olduğunu söyledim. Poşeti bırakıp beklemeye başladım.
Miting alanına girdim ve bir süre burada bekledim. HDP yöneticileri konuşmaya başladıktan sonra çaycıya poşeti getirmesini istedim.
Bombayı seyyar tezgahın altına bağlayıp alandan ayrıldım. İlk bombanın alarmını saat 17.50’ye kurdum. İkinci bombayı birkaç dakika sonra telefonla arayıp patlattım. Patlama sırasında kaldığım otele yakındım.
Çaycı bomba patlayacağını biliyordu. Saatleri karıştırmış olabilir. Beni gönderen şahıslar çaycı ile irtibatlıydı. Çaycıya saldırı ile ilgili bilgi verildiğini tahmin ediyorum.
Sonra Gaziantep’te birini arayarak acilen Suriye’ye geçmek istediğimi söyledim. Bu kişi beni tersleyerek telefonu yüzüme kapattı. Diyarbakır’da tıraş olup, akşam otobüsle Gaziantep’e gittim. Planladığım başka eylem yok. Eylemden sonra Suriye’ye gitmeyi planlıyordum.
IŞİD’in ganimet, cizye ve zekat şeklinde gelir kaynakları olduğunu biliyorum. Arkadaş aracılığı ile örgüte eleman kazandırıldığını düşünüyorum. IŞİD terör örgütüne katıldığım ve bu eylemi yaptığım için pişmanım.”
Babası polise bildirmişti
İddianamede Gönder’in babası M.G.’nin 2014 yılında Adıyaman Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne başvurarak, çocukları Orhan ve Hüseyin Gönder’in hal, hareketleri ve düşüncelerinde değişiklik olduğunu bildirdiği yer aldı.
Orhan Gönder 2014’te Adıyaman’da “El Kaide ve Çatışma Bölgeleri ile İrtibatlı Gruplar” konulu soruşturma kapsamında ifade vermişti. (AS)