Almanya‘nın en büyük kitle partisi CDU (Hıristiyan Demokrat Birlik), son ana kadar heyecanlı geçen ve neredeyse kıl payı farkla sonuçlanan bir seçim süreci sonunda yeni genel başkanını seçti.
Federal Şansölye Angela Merkel‘in favorisi olan CDU Genel Sekreteri Annegret Kramp-Karrenbauer (56), Hamburg'da gerçekleştirilen CDU kurultayında kendisine göre daha sağcı konumda olan diğer iki erkek adayı geride bırakarak partinin başına geçti.
Kısaca AKK olarak adlandıların yeni genel başkan, dün akşama kadar başbakanlığın yanısıra bu görevi de yürüten Merkel tarafından daha 10 ay önce partinin genel sekreterliğine getirilmişti.
Lidere yakınlığı ve onun liderliğindeki hükümet politikalarına desteği nedeniyle bazı kesimlerde “Mini Merkel” olarak da adlandırılan AKK, seçildiği takdirde iktidardaki Hristiyan ve sosyal demokrat büyük koalisyon hükümetinin bu yasama döneminin sonuna yani 2021'deki genel seçimlere kadar görevini sürdürmesini sağlayacağını açıklamıştı.
Merkel desteğini yitirmeye başlamıştı
Kurultay delegelerinin partinin başına AKK'yı getirmesi bu nedenle “CDU iktikrarı seçti” yorumlarıyla karşılandı.
CDU'nun genel başkanlığına 2000 yılında getirilen Merkel, beş yıl sonra da federal şansölye olarak hükümetin başına geçmişti.
O dönemden beri her iki görevi de birlikte yürüten Merkel, 2015‘te Almanya‘ya yüzbinlerce sığınmacının girmesinin ardından ortaya çıkan kriz nedeniyle hem parti tabanında, hem de halk arasındaki kendisine olan desteği yitirmeye başladı.
Geçen yıl genel başkanlık yarışı başladı
Geçen yıl gerçekleştirilen genel seçimi büyük oy kaybıyla kazanan ve yeni bir koalisyon hükümetini çok zor kuran Merkel, Hıristiyan demokratların bu yılın ilk aylarında Almanya'nın en büyük eyaletlerinden Bavyera ve Hessen‘deki seçimlerde de gerilemesinin ardından yoğunlaşan eleştirileri, CDU genel başkanlığını bırakacağını açıklayarak karşılamıştı.
Federal Şansölye olarak bu yasama döneminin sonuna kadar görevde kalmak istediğini de açıklayan Merkel'in bu açıklamasının ardından parti içinde genel başkanlık yarışı başladı.
Genel sekreterliğe getirilmeden önce Saarland Eyalet Başbakanı olan ve aslında sosyal demokratların kalesi olaraka bilinen bu madenciler bölgesinde son seçimleri sürekli kazanarak parlayan AKK‘nın hedefinin CDU genel başkanlığı ve ardından federal şansölyelik olduğu biliniyordu. Nitekim o da fazla bekletmeden bu göreve adaylığını açıkladı.
Adaylığını ilk açıklayan: Friedrich Merz
Adaylığını ilk açıklayan ise 10 yıl önce parti liderliği yarışında Merkel‘e karşı büyük yenilgiye uğrayıp, siyaseti bırakan ve özel sektörde çalışıp, Almanya‘nın en fazla kazanan “ekonomi danışmanları” arasına giren Friedrich Merz olmuştu.
CDU‘nun şu anda olduğundan daha da sağ ve iş dünyasından yana politikalar izlemesi gerektiğini savunan Merz‘in Almanya siyasetinin bir numarası olmak için ortaya atılması kimseyi şaşırtmadı. Ancak bu arada onun “danışman” olduğu dönemde kazandığı paralar, tek başına sahip olduğu iki özel uçağı, “danışmanlı” hizmeti verdiği uluslararası şirketlerle ilgili vergi kaçakçılığından, yolsuzluğa çeşitli iddialar da gündeme geldi.
Bu arada Der Spiegel dergisi, onu bu göreve partinin önde gelen isimlerinden Wolfgang Schaeuble‘nin gizlice hazırladığını ortaya çıkardı.
Kohl'den sonra CDU'nun başına geçen, ancak Merkel'in çıkışı nedeniyle bunu sadece iki yıl sürdürebilen Schaeuble, aradan geçen dönemde Merkel tarafından maliyeden, içişlerine büyük yetkilerle çok önemli bakanlıklara ve son olarak da Federal Meclis‘in başkanlığına getirilmişti, ancak yine de ona karşı böyle bir entrikanın baş aktörü olabilmişti.
Diğer aday Jens Spahn
Genel başkanlık için diğer aday da Merkel tarafından federal hükümete sağlık bakanı olarak alınan, partinin genç kanadından (1980 doğumlu) Jens Spahn oldu.
Son olarak Almanya'daki organ bağışıyla ilgili yasal mevzuatı büyük ölçüde liberalleştiren bir reform tasarısıyla siyasi gündemin ön sıralarında yer alan Spahn, adaylığını açıklamasının ardından Merkel hükümetinin göç ve sığınmacılara kısmi haklar tanıyan mevcut politikasını sağdan eleştiriler getirmeye başladı.
Almanya'da eşcinselliğini açıkça yaşayan ve bir süre önce tanınmış bir gazeteci olan erkek arkadaşıyla resmen evlenen Spahn'ın adaylık yarışında pek şansının olmadığı baştan biliniyor, bu nedenle vazgeçmesi yolunda çağrılara hedef oluyordu.
6 haftalık “genel başkan seçim kampanyası”
Merkel‘in bir sonraki kurultayda partinin genel başkanlığına aday olmayacağını açıklamasının ardından ortaya çıkan 3 adayın yarışı 6 hafta sürdü.
Dün Hamburg‘da gerçekleştirilen genel kuruldaki seçimin ilk turunda adaylardan hiç biri seçilemedi. En çok oy alan iki adayın, yani AKK ve Merz‘in katıldığı ikinci turdan sonra sandıktan Merkel'in istediği sonuç çıktı. AKK delegelerin yüzde 52'sinin oylarıyla partinin yeni genel başkanı oldu.
Merkel de duygusal bir veda konuşması ve dakikalarca alkışın ardından 18 yıldır sürdürdüğü görevi devretti ve Almanya‘nın yeni bir döneme geçti. (GK/TP)