Yükselirsin, yükselirsin ama yukarda camdan bir tavan vardır. Bu görünmez tavana çarparsın, çarptığının farkına bile varmazsın ama bu cam tavan daha yükselmene engel olur.
Bu ifade bazı meslekler ve durumlar için geçerlidir. Özellikle de kadınların mesleklerinde neden erkeklerle eşit koşullarda yükselemediklerini anlatır.
Cam tavan
Hapishanede hücredeki tutuklu ile röportaj (1987).
Kadınların başı cam tavana çarpar ve farkına varmadan yükselemezler. Ulaşmak istedikleri yerlere kendisi ile eşit koşullarda bir erkek varsa mutlaka o erkek getirilir. Eşit değil hatta kendilerinden daha yetersiz erkekler için o cam tavan yoktur da kadınlara gelince görünmez bir el devreye girer..
Bu durum siyasette de böyledir. Başkaca bazı mesleklerde de. Kadın daha çok çalışır, daha zor yükselir, daha az para alır. Eşit işe eşit ücret işlemez. Primler, el altından kayırılmalar erkek erkeğe bir dünyada işler.
Bu neden böyle? Kadınlar niye cam tavanı zor aşıyor? Ben o cam tavanı aşıp Türkiye’de ilk kez bir ulusal gazetenin yazı işleri müdürü olduğuma göre o cam tavanı nasıl aşmayı başardım?
Bağırınca ağlarsa..
Kadın olmak gazetecilikte avantaj mı dezavantaj mı? Hepsi çeşitli durumlara göre tartışılabilir konular. Erkek egemenliği siyasette de iş yerlerinde de kadına yükselme olanağını daha zor tanıyor. Bu bütün dünyanın gerçeği.
En tepelere yıllar önce yükselmiş olan erkek yöneticiler kendi çalışacakları kadroları seçerken erkekleri işbaşına getirmeyi daha güvenli buluyorlar.
Bu biraz kadınları nasıl yöneteceklerini bilememekten. Kızıp bağırdıkları zaman ağlayacak bir kadına ne yapacak?
Bir başka sebebi kadınların sadece işte değil evde de sorumlulukları olması, hamileliği, çocuk bakımı, ailenin yaşlılarının bakımı gibi erkeklerin pek üstlenmediği işleri de yapmak zorunda olmaları. Kadınların bir işyerinden daha geniş bir dünya için çalışıp didinmelerinden kaynaklanıyor.
"Karı kız muhabbeti"
“Akşam kal da çalışalım” diyecek patrona “evet efendim” diye yanıt verip sonra telefonu açıp eşine ben geç geleceğim diyen bir erkek yönetici mi istersiniz yoksa “Ben kalamam efendim çocuğu okuldan alıp eve götürüp doyurmam gerekiyor, yaşlı annem hasta onu hastaneye götüreceğim, kocam bu akşam nöbetçi ben yemeği hazırlamalıyım” gibi yanıtlar verebilecek kadınlar mı?
Birlikte maça gidip ağız dolusu söverek içlerini beraberce boşaltamayacak ya da iş çıkışı bara uğrayıp "karı kız muhabbeti" yapamayacak bir yönetici kadın. O kadının dünyasına ne kadar girebilir ki? Halbuki erkek erkeğe her şeyi konuşurlar aralarında.
Benim şansım!
Bu ve benzeri nedenlerle, kadınlar işyerlerinde hep başlarını cam duvarlara çarpıp dururlar.
Benim camı delip geçmede bir şansım kocamdan boşanmış, çocuğumu da büyütüp genç yaşta başka bir kentteki üniversiteye yollamış olmamdı kuşkusuz. Böylece gece gündüz katır gibi çalışmak konusunda hiçbir engelim kalmamıştı.
Uykuda yazı hazırlamak
Füsun Özbilgen Cumhuriyet gazetesindeki odasında çocuk ziyaretçileriyle.
Ayrıca işimi çok sevdiğim için, bana iş verilmeden üstüne atlayıp kendi işlerimi kendim çoğaltan bir yapıda olduğum için gece uyurken yazacağım yazıyı düşünür, sabah olmadan uykudayken beynimde oluşan yazıyı kağıda dökmek için saat 05 gibi evdeki daktilonun başına geçip kış günü üşüyerek yazıyı yazar, sonra gazeteye koşturur, gidene kadar gözümü dört açıp çevrede üç konu daha bulurdum.
Oraya buraya telefon, ayağına üşenmeden git insanlarla röportaj yap. Hiçbir konu bulmazsan çek arabanı bir gecekondu bölgesine otur kadınlarla sohbet et.
Yaz, yaz, yaz
Onların anlattıklarından yurdum insanının konularını çıkar. Git politikacılarla tartış, akşam tiyatro, konser gez, sanat dünyasına bak, bara meyhaneye git sohbet et konu çıkar. Oku araştır, kitap yaz, yazı yaz, yaz yaz yaz.
Sayısını anımsayamadığım kadar çok haber, makale, köşe yazısı, röportaj, söyleşi, araştırma haber, dizi yazıları, hapishane söyleşileri siyasilerle belediye başkanları ile uzun söyleşiler..
Yurt içi ve yurt dışı gezi yazıları, kent haberleri, ironik yazılar, ekonomi yazıları, köşeler hazırlama, köşe yazıları yazarken yardımcı olacak foto muhabiri ve muhabir yetiştir.
Fotoğraf çek, karanlık odaya gir, Bilgisayar öğren, dizgi baskı montaj öğren. Sürekli okuma, araştırma, konuşma bilgi alma kendini geliştirmeye çalışma, mesleki örgütsel faaliyetlere katılma.
Zorunda kalıyorlar
Bunların hepsini sürekli yaptığın zaman tepe yöneticiler sonunda yönetim kademelerine seni de getirmek ZORUNDA kalıyorlar. İşlerin iyi yürümesi için.
Mesele bu.
İşler daha iyi yürüsün.
Ancak sonra da işlerin yine de çok iyi yürümemesi için kendi bildiklerini okumak için, başkalarının hakların çiğnemek için seni iplemeden yönetimine müdahale etmeye ipleri ellerinde tutup seni sadece çok çalışmak için kullanmaya kalkıyorlar.
İşte o zaman da karar vermek sana kalıyor. Ya biat edeceksin (çoğu erkeklerin yaptığı gibi) ya kapıyı çarpıp çıkacak ve her gün kavga edeceksin. Ya da çantanı alıp çekip gideceksin (Sonunda benim yaptığım gibi).
Cam tavanlar biter mi?
Özetlersek:
Cam tavan var mı? Var.
Bu cam tavan kırılabilir mi? Kırılabilir.
Nasıl kırılır? Çok çalışıp alternatifsiz bırakarak.
Can tavanın ötesine geçersen ne olur? İşte komik olan bu.
Cam tavanın ötesine geçmek büyük bir marifet getirmez. Çünkü üstünde bir başka cam tavan bulursun. Onu da kırarsan daha üstte bir başka cam tavan.
Ne kadar tepeye çıkarsan
Dünya kapitalist sisteminde en üsttekiler cam tavandan yukarıya sadece kendilerini işlerini ve paralarını yükseltecek kişileri süzüp alıyor ve biat bekliyorlar.
Bunu bilen erkekler üst kademeye gelince bir üst kademeden gelen emirleri uygulayıp bu arada kendileri adına da çaktırmadan iş çeviriyorlar.
Dürüstlük ve çalışma ile ne kadar tepeye çıkarsan çık seni daha çok çalıştıracak bir üst seviye camın üstündekiler daime olacaktır ve onlara karşı koyduğun zaman da ya camdan dışarı atılır ya da çantanı alır gidersin.
Beyzbol sopası
Bunu sadece bir işyeri olarak düşünmeyin. Bir gazetenin yöneticisi olursan holding patronunun cam tavanı senin üstünde olur. Reklam verenler tepende sopa sallar.
Holding patronu olsan daha büyük holdinglerin ve devlet yöneticilerinin cam tavanı ile karşılaşırsın. Devlet yöneticisi olanlar ise daha büyük devletlerin cam tavanı ile karşılaşır.
Küreselleşen dünyada hep tepende boza pişirmek ve seni tepe tepe kullanmak üzere bir beyzbol sopası sallayanın vardır.
Sen de o cam tavana tırmanmak için çalışır durursun.
Muhabirlik
Onun için derim ki gazetecilikte en güzel pozisyon muhabirliktir. Haberciliktir. Köşe yazarlığıdır.
Yöneticilik yazı işleri müdürlüğü, genel yayın müdürlüğü gibi üst denilen cam tavanın üstü kabul edilen yerler aslında kullanılma makamlarıdır.
Hepsi kendi üst cam tavanına ulaşmaya çalışır.
Gazetecilikte habercilik başlı başına güzel bir meslektir.
Yükselmeye kalkmayın yükselmek aslında düşmektir. (FÖ/APA)
10 OCAK'TA CAM TAVANI KIRANLAR KONUŞUYOR
kanal28 Haber Müdürü Serap Cantürk: "Medya Yöneticiliği Beni Daha Yırtıcı Yaptı"
Gönül Soyoğul: "Yöneticilik Kadınlar İçin Sorumluluk Erkek İçin Güç"
Füsun Özbilgen: "Cam Tavanı Nasıl Kırdım da Yazı İşleri Müdürü Oldum?"