"Polisi muhallebi çocuğu sanmayın!"
Bu isyana kulak verin. Konuşan Londra Emniyet Müdürlüğü komiser vekil yardımcısı Steven Kavanagh. Kendisi, polisi İngiltere'nin farklı şehirlerine yayılarak genişleyen, başını gençlerin çektiği isyan, yağma ve şiddet olayları karşısında yumuşak davranmakla suçlayanlara cevap veriyor.
"Polisin yüzü değişti. 25-30 sene önce farklı şekilde davranırdık, doğrudan plastik mermi ve tazyikli su kullanırdık. Şimdi daha ölçülüyüz."
Nasıl yani? Tazyikli su ve plastik mermi kullanmanın nesi ölçüsüz olabilir? Şunca zamandır bu ülkede yaşayan bir insan olarak ben şahsen polisin plastik mermi ve tazyikli su kullanmayanına polis demem, diyemem. Bırakın etrafı yakıp yıkmayı, sokakta 10-15 kişi toplanıp bir şeyler okumaya kalksa bile polis tazyikli su kullanabilir. Sayı 15'i geçerse biber gazı ve havaya ateş açmak da dahil, yakalanan herkesi bir güzel pataklayabilir.
Bir başka polis yetkilisi de önceliklerinin "mal mülk korumak değil insan hayatını korumak olduğunu" söylüyor. Şimdi bu da tartışmalı bir ifade. Kimin canının söz konusu olduğuna göre öncelikler değişebilmelidir. Türkiye örneğinin gösterdiği üzere modern polis yaklaşımını bunu gerektirir.
Doğrusunu isterseniz geçtiğimiz birkaç günde yaşanan gelişmeler, İngiliz polisinin Kuzey İrlanda deneyimini tamamen unutarak paslandığını açıkça gösteriyor. Plastik mermi kullanıp kullanmamayı bile hala tartışıyorlar.
Bu durumda hükümetimizin devreye girerek dost İngiliz hükümetine yardım ve destek teklif etmesi kanımca uygun olacaktır. Uyguladığı proaktif dış politikayla tüm dünyanın takdirini kazanan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu yanına çiçeği burnunda İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'i de alarak deneyim aktarımını gerçekleştirmeli.
İngiltere'deki olaylar polisin bir genci öldürmesiyle başlamıştı. Mesela bu gibi bir durumda nasıl tepki verileceğini konusunda İngiliz yetkililerin Şahin'den öğreneceği çok şey bulunuyor. Örneğin kendisi yakın geçmişte güvenlik güçlerince Samsun, Havza'da vurularak öldürülen çocuğun ardından vatandaşların nereden geçeceklerine dikkat etmelerinin önemini vurgulamıştı. Gökhan Çetintaş'ın 16 yaşında öldürülmesinin ardından Türkiye'de hiç olay çıkmadığını göz önüne alırsak, doğru davranışın bu olduğu gün gibi ortada.
Şahin, aynı şekilde polisin tazyikli su kullanımı konusunda elini korkak alıştırmamasının gerekliliğini vurgulayabilir. Mesela milletvekili Sevahir Bayındır bir yürüyüş sırasında tazyikli suya maruz kalınca kalçası kırılmış, yürüyüşçüler de çil yavrusu gibi dağılmıştı. İçişleri Bakanlığı müfettişleri kırık konusunun "kötü bir tesadüf" olduğunu vurgulayarak polisin en iyi şekilde durumu yönettiğine karar vermişti. Yıllarca emekçiler Taksim Meydanı'na nasıl çıkarılmadı sanıyorsunuz? Şüphesiz tazyiklik suyun bu başarıda büyük payı vardı. Ayrıca denilebilir ki, tazyikli su en insancıl polis yöntemlerinden biridir; içinde su geçen bir aletten kime ne zarar gelebilir?
Şimdi bunlar olmazsa "hassas vatandaşların" devreye girmesi kaçınılmaz oluyor. Nitekim Londra'nın Hackney bölgesindeki Türk ve Kürt işyeri sahipleri toplanarak yağmacı gençleri püskürtmüş durumda. Döner bıçakları ve sopalarla gençleri kovalayan hemşerilerimiz ülkemizi yurtdışında en iyi şekilde temsil ediyor. Mahalle sakinleri de bu hizmetten duydukları memnuniyeti belirtiyor. İnternet üzerinden beyzbol sopası ve cop satışı uçmuş durumda. Kahve dükkanı sahibi Yılmaz Karagöz, durumu özetliyor: "Anne babalar olarak çocuklarımızın sıkı çalışmasını, kazanmasını ve hırsızlık yerine istediklerini alabilmesini arzuluyoruz."
Son olarak Londra polisinin altyapı eksiklerini en kısa zamanda tamamlaması gerektiğini, görüntüleri izleyen herkes farkında, belki konuyu yüzlerine vurmak ayıp olabilir ama Davutoğlu nazikçe bu meseleyi de gündeme getirmeli. Adamlar bildiğiniz servis minibüsü ve atlarla göstericilere müdahale ediyor. At yahu, hangi devirde yaşıyoruz allah aşkına!?
Bu noktada heyete TOBB-İTO-TÜSİAD-MÜSİAD'dan bir temsilcinin katılmasında sonsuz yarar görüyorum. Uygun bir dille, Londra polisine gururumuz TOMA, akrep, panzer ve diğer korkutucu isimli araçlarımızdan satabiliriz.
İngiliz gençliğinin isyanı, bu küresel darlık günlerinde cari açığı kapamak için kaçırılmaz bir fırsat gibi görünüyor. (EA/ŞA)