“AKP’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 genel seçimlerinin yıldönümüydü. Siyasi bir mesaj verircesine o gece soruşturma yerleri ve konuları farklı olmasına rağmen Bingöl, Diyarbakır, Hakkâri, Şırnak ve Van illerindeki savcılıklarca HDP’liler hakkında gözaltı kararı verildi.”
20 Mayıs 2016’da Meclis’teki 550 milletvekilinden 376’sının oyuyla 138 milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırıldı.
Beş ay sonra, 4 Kasım 2016’da başlayan operasyonlarla da çok sayıda HDP milletvekili tutuklandı. (CHP’nin de destek verdiği oylamayla dokunulmazlıkların kaldırılması sonucu iki CHP’li vekil de tutuklandı. Biri halen cezaevinde.)
HDP’li siyasetçilerin çoğu halen hapishanede, kiminin cezası onaylandı, kiminin yerel mahkemelerde davaları sürüyor. Selahattin Demirtaş tahliye bile edildi ancak hapishaneden çıkamadı…
Kürt milletvekillerinin “son mahpushane macerasını” gazeteci Hayri Demir ile siyaset bilimci Hasan Kılıç, “Değişen Bir Şey Yok / Meclisten Mahpushaneye Kürt Milletvekilleri” isimli kitapta anlattı.
2016’daki milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması ve sonrasındaki tutuklamalarla başlayan davalarla devam eden sürecin anlatıldığı kitap, 20 Eylül’de Dipnot Yayınları etiketiyle raflardaki yerini aldı.
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Raportörü Kati Piri’nin önsözü ve Anayasa hukukçusu Murat Sevinç’in sonsözüyle sunulan kitapta, Selahattin Demirtaş, Abdullah Zeydan, Selma Irmak, Çağlar Demirel, Gülser Yıldırım, Figen Yüksekdağ, Burcu Çelik Özkan, Ferhat Encu, Sırrı Süreyya Önder ve İdris Baluken ile yapılmış söyleşiler bulunuyor.
Gazeteci Hayri Demir, kitabı bana, “Bir gün özgürlükleri de yazma umuduyla, sevgilerimle…” diye imzaladı ama henüz ufukta buna dair bir umut ışığı görünmüyor.
“Değişen bir şey yok” mu?
Kitaptaki bu başlık, benzerlerinin 25 yıl önce de yaşanmış olmasına bir gönderme.
Demokrasi Partisi (DEP) üyesi Orhan Doğan, Leyla Zana, Hatip Dicle, Mahmut Alınak ve Selim Sadak, 1991 seçimlerinde Sosyaldemokrat Halkçı Parti (SHP) listelerinden Meclis’e girdi.
Daha yemin töreninde, Leyla Zana’nın “Bu yemini Türk ve Kürt halklarının kardeşliği için ediyorum” cümlesiyle protesto edilmeye başlandılar. Birkaç yıl içerisinde “yargı duruma el koydu”.
Dönemin Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebiyle, 2 Mart 1994'te DEP’li milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırıldı. Aynı gün gözaltına alınan milletvekilleri, tutuklandılar.
Hızla yargılandılar, Aralık 1994’te 15’er yıl hapis cezasına mahkûm edildiler. Yaklaşık 10 yıl cezaevinde kaldıktan sonra Haziran 2004’te tahliye edildiler.
Milletvekili dokunulmazlığı çiğnenerek, Anayasa hiçe sayılarak tutuklanan ve Haziran 2007'de yaşamını yitiren Orhan Doğan’ın Meclis’ten götürülürken araca bindirilme sırasında maruz kaldığı muamelenin bir benzeriyle, 25 yıl sonra İdris Baluken de karşılaştı.
4 Kasım operasyonları sonrası toplanan ilk MYK da polislerce basıldı, toplantıda bulunan HDP Grup Başkanvekili Baluken gözaltına alındı. Gerisi kitapta şöyle anlatılıyor:
“Yıllar önce Meclis kapısında gözaltına alınan Orhan Doğan’a polislerce yapılan davranışın bir benzeri, o kapının sadece bir kilometre ötesinde bu kez Baluken’e yapılmak istenecekti. Baluken, binanın önündeki sivil polis aracına bindirildiği sırada kafasını bastırmaya çalışan polise, ‘Çek o ellerini, ben yüzbinlerce oyun temsilcisiyim, kafama öyle bastıramazsın’ diye tepki gösterecekti.”
Dokunulmazlıkların tarihsel arka planına ışık tutan kitapta, sadece devletin bildik ve değişmez şiddetinin yanı sıra siyasilerin karşı karşıya bırakıldığı hukuki absürtlükler de yer alıyor. Hapisteki siyasetçiler, sadece başlarına gelenleri değil, mücadelelerini de anlatıyor. (AS)
* “Değişen Bir Şey Yok / Meclisten Mahpushaneye Kürt Milletvekilleri”, Hayri Demir - Hasan Kılıç, Dipnot Yayınları, 239 sayfa.