Yeni yıl ABD-İran gerilimiyle başlamıştı. Öyle de devam ediyor. ABD, 3 Ocak’ta Kudüs Gücü'nün komutanlığını yapan Kasım Süleymani’yi ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis lakaplı Cemal Cafer İbrahim’i öldürdü, aynı gün İran’dan “intikam” sesleri yükseldi. 8 Ocak’ta İran, ABD’nin Irak’taki iki üssüne füzeyle saldırdı. İran, ABD’nin 80 kaybı olduğunu öne sürerken Trump “Kaybımız yok” dedi ve İran’daki 52 hedefi vuracaklarını yineledi. Aynı gün, İran'da Ukrayna Havayolları’ ait uçak düştü, 176 kişi hayatını kaybetti. Önce “teknik nedenler” denildi ama 11 Ocak’ta İran “yanlışlıkla düşürdüğünü” kabul etti. İran sokaklarında protestolar başladı…
Ve bu gerilimin bir başka sonucu: Ortalama 20 milyar dolar yıllık ciro yapan silah şirketlerinin hisseleri yükseldi.
Pınar Tarcan’a konuşan İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü ve Sabancı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Prof. Fuat Keyman, son bir haftada yaşananları şöyle özetledi: “2020'lerde bu satranç oyununun devamını göreceğiz. Bu hamleler devam edecek. (…) 2020'ler esasında aşağıdan yukarıya gelen eşitsizliğe karşı mücadele, küresel ısıtmaya karşı mücadeleyle liderlerin güvenlik çabalarını öne çıkarmaya çalışmasıyla geçecek.
Dolayısıyla burada kazanan da silah şirketleri olacak. Biz buna "savaşın da özelleştirilmesi" diyoruz.”
Özel okullar ve çocuklar
Özel okullardaki ekonomik krizin eğitim alanında hak ihlaline doğru gittiğini daha önce de belirtmiştim. Ruken Tuncel, bu hafta İTÜ’ye devredilerek kısmen “kurtulduğu” düşünülen Doğa Koleji velilerine, “Siz ve çocuklarınız neler yaşıyor” diye sordu:
“Dersler aksayınca çocuk kırılma yaşadı. Kızım istedi okulunu değiştirdik. Okul birinciliği olan kızım şu anda 20. sıralara geriledi.
“Çocuklarımız ‘öğretmenim canınız sıkkınsa siz oturun biz kendimiz ders çalışırız’ diyorlar. Çocukların ruh halini düşünün artık.
“Kızım günlüğüne ‘Yine benim için berbat bir gündü. Bu okula gitmek istemiyorum’ diye yazmış. Her gün buna benzer şeyler yazıyor.
“Çocuklar okula aidiyet duygularını kaybettiler. Çocukların geleceği söz konusu onlara yaşatılan bu durumun kim hesabını nasıl verecek bilmiyorum."
TIKLAYIN - Özel Okul Krizinde Söz Çocuklarda: Bugün Yine Berbat Bir Gün...
Doğa Koleji öğretmenleri de yeniden eyleme geçme kararı aldı. Çünkü maaşlar şimdiye kadar ödenmedi. Ve hala Milli Eğitim Bakanlığı'ndan bir açıklama gelmiş değil. Ancak biz takibe devam edeceğiz.
TIKLAYIN - MEB'e Çağrı: Her Köşe Başında Bir Özel Okul Açılmasına Son Verin
Elde var beraat
Dört yıl önce "Bu suça ortak olmayacağız" diyen akademisyenler önce hedef gösterildi, sonra mahkemeler, sonra işsizlik, sağlık sorunları, sürgün... Öğrencilerinden, okullarından uzak kalırken, hakim önünde her biri barışı savunmaya devam ediyor, "Barış istemek suç değil" diyordu. Yerel mahkemeler 1 yıl 3 aylık hapis cezalarını seri bir şekilde tutanağa yazdırırken, üç yılın aşkın bir sürede Anayasa Mahkemesi'nden ses geldi: "Beraat..." Dört yıl geçti aradan. Akademisyenler işlerine, öğrencilerine, kürsülerine dönemedi. Özetle hak kayıpları devam ediyor.
TIKLAYIN - Barış Bildirisinin 4. Yılı: Beraat Var; Göreve İade Yok
TIKLAYIN - 2017'den 2019'a 234 Akademisyenin Beyanı bianet'te
40 yıl sonra veda
Yayınlar canlıdır… Ve geçen hafta 40 yıllık Yaba Edebiyat dergisinin hayatının sona erdiğinin haberini verdik. Ferid Demirel’in derginin sahibi ve editörü Aydın Doğan’la konuşarak yaptığı haberi buraya bırakıyorum…
TIKLAYIN - Yaba Edebiyat Dergisi 40. Yılında Yayın Hayatına Son Veriyor
Medyanın hali…
Yayınlar demişken 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne gidebiliriz. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi ve bianet raportörü Erol Önderoğlu’nun 2019’un son üç ayını (Ekim - Kasım - Aralık) kapsayan, üç ayrı bölümden oluşan Medya Gözlem Raporu’nu yayımladık. “2019'un son üç ayında 251 gazeteci ve medya temsilcisi yargılandı, 13'ü gözaltına alındı, en az 89 medya çalışanı işsiz kaldı. Basın İlan Kurumu, resmi ilanları araçsallaştırarak gazetelere karşı kullanmaya başladı.”
Önderoğlu’nun raporda dikkat çektiği ve altını çizdiği noktalardan biri de yargı reformu paketinin habere / haberciye özgürlük kararlarının çıkmamasıydı.
Medya Gözlem Raporları'nın tamamına ulaşmak için TIKLAYIN
Genelgeler, sözler ve Çetele
bianet, düzenli yayınlarından "Çetele"yi geçen hafta yayımladı. Evrim Kepenek’in editörlüğünde, Efe Öztokat’ın katkılarıyla hazırlanan çetelenin infografik çalışmasını ise Yağmur Karagöz yaptı.
Aralık çetelesine göre, erkekler 23 kadını öldürdü. 74 kadına şiddet uyguladı. Evrim’in çetele’yi anlattığı yayınında sözünü ettiği gibi, bu sayılar Türkiye’de erkek şiddetinin münferit değil sistematik olduğunu gösteriyor. Devletin bu mücadelenin içinde olması gerektiğini ortaya koyuyor, sorumluluklarını hatırlatıyor. Hatırlatmaya devam edeceğiz.
TIKLAYIN - Evrim Kepenek çetele'yi anlatıyor
Hiçbir yangın nedensiz çıkmaz
Avustralya'da eylül ayından bu yana devam eden yangınlarda ülke genelinde 10 milyon hektar alan yok oldu. Bilinen şimdiye kadar 27 kişi hayatını kaybetti. Avustralyalı aktivistler, bu yangınlar için iklim kriziyle yeterince mücadele etmeyen ve kömür kullanımını yoğun şekilde kullanan hükümeti ve Başbakan Scott Morrison’ı sorumlu tutuyor.
Bu durumu stajyerimiz Merve Demirler de Prof. Dr. Doğanay Tolunay’a sordu. Prof. Dr. Tolunay, “Hiçbir yangın nedensiz çıkmaz” derken, iklim kriziyle mücadelenin önemine vurgu yaptı. Avustralya yangınlarında milyonlarca hayvan da hayatını kaybetti. Prof. Dr. Tolunay, popülasyonu azalan hayvanların neslinin tehlikeye girdiğini söylüyor.
Dünya, Avustralya yangınıyla iklim krizinin yok edici yüzüne bir kez daha tanıklık etmiş oldu. Devletlerin iklim acil planlarını hayata geçirmeleri gerekiyor.
BİA Atölye sokağa indi, Beşiktaş’ı yazdı
BİA Atölye’nin Temel Gazetecilik aralık ayı eğitiminde atölye koordinatörümüz Öznur Subaşı’nın önerisiyle bir semtin her yönüyle haber yapılmasına karar verdik. Gazeteciler Ahmet Tulgar ve Esra Açıkgöz’le yapılan ilk dersle, ekipler Beşiktaş’ın hangi yönünü nasıl haber yapacağına karar verdi. Ve ardından sokağa inildi.
Kimileri kahvaltıcılar sokağını yazdı, kimisi gece hayatını. Akaret’lerde sıralanan binaların bir zamanlar işçi lojmanı olduğunu öğrenirken, Ortaköy’de sadece bir Rum ailenin kaldığını öğrenmek hüzünlüydü. Çarşı’yı bir taraftardan, Çırağan’ı da bir bilenden dinledik, öğrendik. Tüm atölye ekibini tebrik ederek, linkleri buraya bırakıyorum:
* 18 Kilometrekarelik Çekim Merkezi: Beşiktaş (Esra Açıkgöz yazdı)
* Tiyatrodan Midye Kuyruğuna... Beşiktaş'ın Gece Hayatı (Sultan Soysal ve Alicem Aydın)
* Beşiktaş'ta Alışveriş: Biraz Kurabiye, Biraz Balık (Sinem Nevruz Gümüşkaya - Evindar Güzel)
* Beşiktaş’ın En “Mutlu” Sokağı: Kahvaltıcılar (Feride Çağla Bekaroğlu - Edanur Tanış)
* Azınlıklar Anlatıyor: Ortaköy'de Yalnızca Bir Rum Aile Kaldı (Tuğçe Özbiçer - Melike Bisikletciler)
* Desibel Rekoru Kıran Tribün... Çarşı (Dilara Kılıç - Cihat Öztürk)
* Halk Havuzundan Sosyete Düğünlerine: Çırağan Sarayı (Zeynep Hazal Bayraktaroğlu - Fırat Altıntaş)
* İşçi Evlerinden Lüks Tüketime: Akaretler (Ela Cengiz - Firdevs Aygün)
İyi haftalar...