Önümüzdeki günlerde Bianet ana sayfasında her gün çocuklar yararına ve çocuklara söz hakkı veren bir yazı bulacaksınız. Bu yazılarda çocukları ilgilendiren meseleler ve çocukların toplumdan ve bir çocuk bayramından neler bekledikleri ele alınacak.
Bu yazı dizisinin tam 23 Nisan öncesinde yayımlanması elbette rastlantısal değil. Ama söz konusu olan, başka birçok gazete, dergi vb. gibi "23 Nisan geliyor; biraz çocuklardan söz etmek gerek" gibi zoraki bir gerekçe elbette değil. Tam tersine, bu dizide amaçlanan çocukları ilgilendiren meseleleri ciddi ciddi ele alabilmek ve göstermelik "çocuk haberleri" yapanların yapmadığını yapmak. Bir de elbette göstermelik bir bayramın yapmadığını yapmak söz konusu...
Tören bayramı
Her 23 Nisan'da olduğu gibi bu 23 Nisan'da da Türkiye'de ve Türkiye'nin binlerce kilometre uzaklardaki kıtalarda resmi ve sivil törenler yapılacak. "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlama" etkinliklerinin hemen hiçbirinde bu etkinliklerin çocuklara uygun olup olmadığı sorgulanmayacak, çocukların ne gibi etkinlikler istedikleri düşünülmeyecek ve özellikle stadyumlarda yapılan resmi törenlerde çocuklara hiç yakışmayan bir gösteri sergilenecek.
Özetle, 23 Nisan etkinlikleri ile bir "Çocuk Bayramı" arasında hemen hiç ilişki bulunmamakta. Daha kötüsü, bu etkinlikler görmek isteyenlere çok açık olarak şunu gösteriyor: Çocuklar sözde önemlidir; özde ise hiç ciddiye alınmazlar.
Yıllardır hiç değiştirilmeden sürdürülen söylem ile törenler arasındaki tutarsızlık gizli de değil. Tam tersine, her 23 Nisan bu törenler televizyonlardan canlı olarak yayımlanıyor. Her 23 Nisan en üst düzeydeki devlet yetkililerinin katılımı ile gerçekleşen tören, TRT tarafından Türkiye'nin her yerine ve uluslararası yayınlar ile dünyanın birçok yerine de taşınıyor.
Konuşulmayanlar
Bu yıl 23 Nisan geldiğinde bir dizi çelişki yinelenecek, Türkiye'deki çocukların gündemi ve çocuklar için gerçekten önem taşıyan meseleler konuşulmuyacak. Okullardaki sorunlar, hastanelerde ölen bebekler, cinsel istismar skandalları, Terörle Mücadele Yasası mağdurları, sokakta atölyede tarlada veya reklamlarda çocukların çalıştırılması, yoksulluk içinde yaşayan çocukların sayısındaki artış, çocuk politikasının eksikliği, zorunlu din dersi ve anadili sorunu, çocukların kafalarına döşenmek istenen mayınlar, üniforma giydirilen çocukların törenlerde kullanılması, öldüklerinde bile umursanmayan çocuklar hiç konuşulmuyacak.
Konuşulmayanları konuşmak
İşte tam da bu nedenle, 23 Nisan'a dek beklemek ve yinelenecek çelişkileri gözlemlemek yerine, çocukları gerçekten ciddiye alanların çocukların yararını göz önünde tutarak ciddi ciddi ele alınması gereken konuları ele alması gerekiyor.
Bu dizi işte bu amaçla hazırlandı. Türkiye'de çocukların yaşadıklarının ciddiye alınmasının ve çocukları ilgilendiren her konuda önce çocukların yararının düşünülmesinin (bkz: Çocuk Hakları Sözleşmesi Madde 3) artık zamanıdır.
Çocuklar çok daha güzel bir dünya hak ediyorlar. Gelecekte değil, hemen bugün. (SD/EÖ)