Erkek egemen ve neoliberal ekonomi çerçevesinde işleyen bankacılık ve finans sistemi çöktü, sistemin işleyişini düzeltmek için yapılan girişimler durumu yalnızca daha da kötüleştiriyor. Dünya borsaları çöküşte; kriz yaygınlaşıyor ve gizlenmesi mümkün değil. Servetin bölüşülmemesinin sonuçları halkların ve özellikle de kadınların kitlesel ölçekte yoksullaşmaları.
Bu sistem savaşın Güneyin kaynaklarına el koymanın bir aracı olarak geliştirilmesini ve silah sanayinin geliştirilmesini destekliyor. Bu askeri çatışmaların tam ortasında, kadınlar kabul edilemez acılar ve insanlık dışı şiddete maruz kalıyor.
Spekülatörlerin ve hissedarların muazzam kazançları özelleştirilirken, sistemin muazzam kayıpları kamulaştırılıyor; yani biz kadınlar ve erkekler tarafından devletlerimiz aracılığıyla ödeniyor.
Bizler, dünya kadınları, tırmanan işsizlikten, gıda özerkliğinin ortadan kalkmasından, ortak malların ticarileştirilmesinden en fazla zarar görenler durumundayız. Bu finansal kriz diğer tüm krizlerle yakından ilişkili: İklim kriziyle, gıda kriziyle, enerji kriziyle ve çalışmanın kriziyle.
Güney ülkeleri zenginlikleri için yağmalanıyor. Gıda alışkanlıkları ulus üstü tarımsal-gıda şirketlerinin çıkarları için değiştiriliyor. Borçların yükü ve uluslar arası örgütlerden gelen kredi kullanımlarının şeffaf olmaması nedeniyle eziliyorlar.
Küreselleşmiş ekonomik örgütlenmenin tek modelinin iflası karşısında, bizler 14-24 Ekim 2008 tarihlerinde Galiçya’nın Vigo kentinde toplanan biz Dünyü Kadın Yürüyüşü eylemcileri, anti-liberal konumumuzu tekrar teyit ediyor ve Uluslararası Para Fonu’nun, Dünya Bankası’nın, Avrupa Merkez Bankası’nın ve Dünya Ticaret Örgütü ile Kalkınma Bankalarının dönüştürülmesini talep ediyoruz.
Bütün serbest ticaret anlaşmalarını, özellikle de Ekonomik Partnerlik Anlaşmalarını ve Hizmetler Ticareti Genel Anlaşması-GATS’ı kınıyoruz.
Uyuşturucu paralarını ve yolsuzlukları gizleyen mali cennetlere son verilmesini ve tüm sermaye hareketlerinin kontrol altına alınmasını talep ediyoruz.
Bir başka ekonomik sisteme ihtiyacımız olduğu açıktır; ekonomik dayanışma mekanizmalarının, özerk üretim kooperatiflerinin yaratılmasını ve ekolojik, eşitlikçi ve sürdürülebilir bir kalkınmayı destekleyecek bir Güney Bankası’nın kurulmasını geliştirmeye ihtiyacımız var.
Kamusal fonların kullanımı ve yönetiminde şeffaflık talep ediyoruz. Halkın kaynaklarının bunlara en çok ve en fazla ihtiyaç duyanların temel ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde kullanılmasını istiyoruz.
Devletlerimiz sorumludur: Hesaplarımız ellerinde. Ekonomik sistemi düzenlemek ve yurttaşlarını finans dünyasının köpek balıklarından korumak onların görevi ve yükümlülüğüdür. Krizin maliyetleri hissedarlar tarafından ve spekülasyondan zenginleşenler tarafından ödenmelidir.
Paranın bölüşümünü ve kullanımını yönetenler, halklar, sosyal hareketler ve feminist örgütlenmelerle birlikte demokratik ve katılımcı bir biçimde seçilmelidir. Bütçe tanımları ortak malların korunmasını ve kamusal hizmetlerin geliştirilmesini dikkate almalıdır. Hepimizin, dünyanın bütün erkekleri ve kadınlarının sağlıklı bir diyet, onurlu bir konut, sağlık, eğitim, onurlu bir iş, ulaşım ve kültür hakkımız vardır.
Birlikte, adalet, barış, eşitlik, dayanışma ve özgürlük değerlerimizin öncelikli olacağı bir dünyayı kurabiliriz.(S/EÜ)
* Sendika.Org tarafından çevrilmiştir.
Dünya Kadın Yürüyüşü
Başka Bir Dünya Gerekli ve Mümkündür!
Paranın bölüşümünü ve kullanımını yönetenler, halklar, sosyal hareketler ve feminist örgütlenmelerle birlikte demokratik ve katılımcı bir biçimde seçilmelidir. Bütçe tanımları ortak malların korunmasını ve kamusal hizmetlerin geliştirilmesini dikkate almalıdır.
ilgili haberler
Hak odaklı, çok sesli, bağımsız gazeteciliği güçlendirmek için bianet desteğinizi bekliyor.