Bugün, "Adalet, haksız yere içeride olmamaktır. Adalet unutulmamaktır" diyen şair İlhan Sami Çomak'ın hapishaneye girdiği günün yıldönümü. Dile kolay, 29'uncu yıldönümü.
Ağustos'un 24'ünde aldılar 21 yaşındaki İlhan'ı gözaltına, belki de göz altlarına vura vura. Her günü 24 saatten çok daha uzun süren 19 günlük işkenceden sonra deliksiz sürecek olan o hapishane süreci başlayacaktı. Takvim yaprakları, 13 Eylül 1994'ü gösteriyordu.
"Adalet, uzun upuzun yargılanmamaktır; adalet, kanunların herkes için geçerli olmasıdır; adalet, haksız yere içerde olmamaktır; adalet, unutulmamaktır..."
Tutarlı kötülük ve kolektif hikaye
İlhan, adaleti böyle tanımlasa da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ihlal kararlarına rağmen uzun uzun yargılardılar onu. Üstelik ihlal kararlarına uymadılar, bir bakıma kanunlar onun için geçerli olmadı. İlhan, bir an bile suskunluğu yeğlemedi, bilakis "biraz sabırsız biraz öteki, vazoda durmanın ağır yüküyle" anlattı, yazdı, söyledi:
"Herkes bana yaşatılan adaletsizliği hiç olmazsa bir yakınına anlatmalı. Ortada tutarlı bir kötülük var."
Haksız yere içeride tutuluyor ancak unutmadık İlhan'ı. Anlatıyoruz onun hikayesini, anlatmalıyız da sözcüklerin hakkını vererek icap ederse. Esasında bu sadece onun hikayesi değil, Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yargılanıp çeyrek yüzyılı aşkın süredir hapishanelerde tutulan onca insanın da hikayesi.
Özgürlüğe ve hayata kulaç
"Kanatlanmış bir kuşu düğümlediler kalbime, Çünkü senden öğrendim beklemenin yerleşik bir değer olduğunu." Yerleşikliğin dibinde, birkaç adımlık bir hücrenin darlığında yaşadı İlhan. Ama büyüdü İlhan, şiir dünyasına atılabilecek en büyük kulacı attı.
Bekledi, sabrın dayanılmaz sınırlarını günbegün aşa aşa bekledi. Şu güne gelene dek: 21 Ağustos 2023. İlhan'a kanunen ve hukuken denetimli serbestlik hakkının doğduğu gün. Pek sevgili hapishane yetkilileri, 29 yıllık bir adalet talebine yine ve yeniden ret ile yanıt verdi. Çok sıradan bir şeymiş gibi, çekirdek çitler gibi.
Elini uzattı, umutla bekliyor
"Hayattayız Nihayet" diyen İlhan susar mıydı? Susmadı elbette, nice şiir kitabını doğuran kalemini aldı ve yazdı. Bize sesleniyor İlhan, hepimize ve her birimize:
"13 Eylül 1994 tarihinde işkenceli uzun 19 günden sonra Bayrampaşa Cezaevi'ne konduğumda üzüntüden uzak ve hayata daha yakın bir hisle sarılmıştı benliğim. Zira ölümden kurtulmuştum.
Şimdi yine Eylül günlerinden birindeyiz. Tahliye için başvurmuş durumdayım. 29 yıl geçti, ben ölümün yakıcı nefesini geride bırakmış olsam da şimdi hayata ve özgürlüğe elimi uzatmış durumda, tutku ve umutla bekliyorum.
Bu bekleyişte beni yalnız bırakmayarak İnfaz Hakimliği'nin benim için adaletli bir karar vermesi için bir söz söylemenizi bekliyorum.
Özgürlük, hep zor bir uğraş oldu benim için ama bunu hak ediyor. En kısa zamanda görüşmek dileğiyle."
Bir söz, onu özgür kılabilir
İlhan haklı olarak, "Biz bu arada çeşit çeşit aşklar gibi, nice ağaçlar toplayıp getireceğiz, hepsi senin elindedir elinde" diyordu bir şiirinde. Şimdi kalem bizim elimizde, İlhan'ın elinden, şairin ellerinden tutacak mıyız?
İlhan için, çeyrek asrı aşkın süredir hapishanede olan onca mahpus için, adalet için bir söz söyleyecek miyiz? Sizce de bunun zamanı çoktan gelmedi mi?
Unutmayın ki sözlerimiz, onu 29 yıldır beklediği özgürlüğüne kavuşturabilir. Bir söz, onu özgür kılabilir.
Ne olmuştu?Silivri'de bulunan Marmara 5 No'lu Kapalı Cezaevi'nde tutulan şair İlhan Sami Çomak'ın avukatları Hakan Bozyurt ve Cafer Çakmak, "5275 sayılı yasanın 105/A maddesi uyarınca denetimli serbestlik hakkının kullandırılması" için 21 Ağustos'ta başvuru yapmıştı. Hapishanenin İdare ve Gözlem Kurulu, 29 yıldır hapishanede olan ve koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az bir süre kalan Çomak'ın yaptığı denetimli serbestlik başvurusunu reddetmişti. Çomak ve avukatları, karara karşı 1 Eylül'de Silivri İnfaz Hakimliği'ne itiraz etmişti. 29 yılı aşkın süredir mahpus olan Çomak'ın koşullu salıverilme tarihi 21 Ağustos 2024. | |
İlhan Sami Çomak kimdir?
1994'te 21 yaşında İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü öğrencisiyken gözaltına alındı. "PKK adına orman yakma" ve "bölücü faaliyette bulunma" suçlamalarıyla tutuklandı.
Gözaltında ve daha sonra da tutukluluk sürecinde işkenceler gördü. Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nde yargılandı. Davası altı yıl sürdü. Orman yakmak suçlaması düşerken PKK'ye üye olmak, molotoflu saldırılar düzenlemek, Diyarbakır Lice'de silahlı çatışmaya girmek, karakola saldırı gibi eylemlerden idama mahkum oldu. Ancak idam cezasının kalkması sebebiyle cezası müebbet hapse çevrildi.
TIKLAYIN - 15. Metin Altıok Şiir Ödülü İlhan Sami Çomak'ın
Yargıtay 2000'de Çomak'ın cezasını onadı. Çomak 2001'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurdu ve DGM'de askeri hakim tarafından yargılandığını, hakimin tarafsız olmadığını, bu nedenle de adil yargılanmadığını belirtti.
AİHM, 2006'da Çomak'ın adil yargılanmadığına hükmetti ve Türkiye'yi tazminat ödemeye mahkum ederek Çomak'ın yeniden yargılanmasına karar verdi.
AİHM kararı sekiz yıl gecikmeli uygulandı. Sekiz yıl aradan sonra İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi 16 Ocak 2014'te yeniden yargılanma talebini haklı buldu. Çomak 11 Mart 2014'te tekrar mahkemeye çıktı. Devam eden süreçte tutuksuz yargılanma talebi reddedildi. Çomak yeniden müebbet hapse mahkum oldu. Yargıtay somut hiçbir delil bulunamamasına rağmen cezayı bir kez daha onandı.
29 yıldır hapishanede olan Çomak'ın "Günaydın Yeryüzü", "Geldim Sana", "Açık Deniz", "Karınca Yuvasını Dağıtmamak", "Hayattayız Nihayet" ve "Hayat Seni Çok Seviyorum" adlı kitapları yayımlandı.
(NT)