“Radio Kobanî”, “Sıddık and the Panther” ve “Daughters of the Sun” gibi filmleriyle tanınan Hollandalı-Kürt gazeteci, yapımcı ve yönetmen Reber Dosky, bir film projesi için geldiği Mardin’de 8 Kasım’da gözaltına alındı.
Pasaportuna el konulan ve Urfa Geri Gönderme Merkezi’ne (GGM) gönderilen Dosky, “insanlık dışı” olarak değerlendirdiği GGM’deki koşulları ve gözaltına alınmasını protesto etmek için açlık grevi yaptı.
Çıplak aramaya maruz kaldığını söyleyen yönetmen, hem emniyette hem de GGM’de yaşadıklarını bianet’e anlattı.
“Alın bu kurdu yiyin”
“8 Ekim’de bir film projesi için Mardin’e geldim, bir ay burada kaldıktan sonra film projemi tamamlamak için Amsterdam’a dönmek üzere 8 Kasım’da Mardin'de havalimanına gittim."
“Check-in işlemini yaptıktan sonra sivil bir polis yanıma gelerek pasaportumu aldı. Nedeni sorduğumda, ‘Hakkında ihbar var’ dedi. ‘Yanlış ihbarsa ne yapacaksınız,’ dedim. Soruma cevap vermediler. Buradan beni Kızıltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürdüler. Üç saatlik sorgudan sonra Mardin İl Göç İdaresi’ne, oradan da Urfa GGM’ye götürdüler. Mardin'deki polisler bana saygılı ve iyi davrandılar; ancak Urfa GGM'de işin rengi değişti."
“Urfa GGM’de mutfak çalışanlarından tutun sivil polis ve askerlere kadar tüm çalışanlar, göçmenlere insanlık dışı muamelede bulunuyor. Göçmenlere hiçbir şekilde insan gözüyle bakmıyorlar. Oradaki yaşam koşulları birkaç cümleyle anlatamayacağım kadar kötü. Yemeklerden kurt çıkıyor ve mutfak çalışanı çıkan kurtları göçmenlere göstererek ‘Alın bunu yiyin,’ diyordu. Günde sadece üç adet 250 mililitrelik su veriliyordu."
Keyfi uygulamalar
“Merkezdeki göçmenlerin hemen hemen hepsi hasta. Sürekli kaşınıyorlar ve vücutlarında büyük yaralar var. Doktor talepleri karşılanmıyor. Bu GGM’lerin fonu, Avrupa’dan karşılanıyor ve fonun amacı insani ihtiyaçların karşılanması. Merkezlerde denetim mecburi ve insan hakları vazgeçilmezdir; fakat ne yazık ki burada böyle bir durum söz konusu değil."
“Banyo ve lavabolar hijyenden oldukça uzak. 16 kişilik bir odada kaldım, odadaki kimi göçmenler yerde uyuyordu. Somalili bir öğrencinin durumu oldukça trajikti. Çünkü İstanbul’a okumak için gelmiş, üniversite harcını yatırmış; ancak sivil polisler onu İstanbul’da onu alıkoyarak buraya getirmişti. Kaçak göçmen muamelesi yapıyorlardı; ancak kaydı vardı ve resmi giriş yapmıştı. Sırf iletişim sorununundan dolayı GGM’de tutuluyor yani. Yine Rojavalı çok sayıda yurttaş kayıtlı olmalarına rağmen keyfi bir şekilde insanlık dışı muamelelerin hüküm sürdüğü bu merkezde tutuluyor. Buradaki koşulların insanlıkla uzaktan yakından ilgisi yok. İnsani bir yaklaşım olmadığı gibi işkence uygulamaları bile var."
Yapımcı ve yönetmen Reber Dosky, Türkiye’de üç gün gözaltında kaldı
“GGM’de başka bir rejim uygulanıyor”
“Faslı bir göçmeni bir akşam üzeri sırf biriyle tartıştığı için alıp buzdolabına koymak üzere götürdüler ve sabaha kadar buzdolabında beklettiler. Ertesi sabah sayıma geldiklerinde bir kişi eksik çıkınca bize nerede olduğunu sordular, ben de onlara 'Buzdolabında' deyince çıkardılar ve onu bir daha yanımıza getirmediler. Merkezdeki göçmenler, buradaki en ağır işkencenin 'buzdolabı işkencesi' olduğunu söylüyor. Ben bunu GGM yetkililerine sorduğumda bana ‘Bunu yapmazsak akıllanmazlar’ diye yanıt verdiler."
“Ben darp edilmedim; ancak çıplak arama işkencesine maruz kaldım. GGM’ye ilk götürüldüğümde eldiven taktılar ve benden soyunmamı istediler. Silah araması yapacaklardı, oysa zaten emniyette aranmıştım. Karşı çıkınca zorla arayacaklarını söylediler, buna tepki gösterdim ve kendim soyundum. Tamamen çıplak kalmamı istediler, ben de onlar utansın diye tamamen soyundum ve yine utansınlar diye bir süre giyinmedim."
“Dava açacağım”
“GGM’deki ikinci günümde koşullara ve gözaltına tepki olarak açlık grevine başladım. Beni oradan çıkarmadıkları müddetçe açlık grevini bırakmayacağımı da belirttim. Müdür yanıma gelerek ‘Seni yarın bırakacağız’ dedi. Çıkacağım belli olana ve biletimi alana dek grevimi sürdürdüm. Benim durumum yine de iyiydi, çünkü dediğim gibi sahipsiz durumdaki onlarca göçmen bu koşullarda yaşıyor. Bir insan ‘terörist’ bile olsa hakları vardır; ancak GGM’de başka bir rejim uygulanıyor."
“Güvenlik gerekçesiyle gözaltı sürecimi geç duyurduk. Hollanda Dışişleri Bakanlığı ve konsolosluğunun yoğun diplomatik çabaları sonrası 10 Kasım akşamı Hollanda’ya geri dönebildim. Maruz kaldığım bu uygulamalara karşı ise tazminat ve ceza davası açacağım ve sürecin sonuna kadar takipçisi olacağım.”
(NT-TY)