İskenderun Kaymakamlığı, "Ya Sev ya Terk et" panolarının asıldığı ilçede DTP mitingine izin vermedi. Gerekçe, "güvenlik ve asayiş". İlçede belediyenin imar uygulamalarını eleştiren mimar Kinyon silahlı saldırıya uğradı.

Savcılık, polis merkezinde alıkonduğunu ve tacize uğradığını savunarak şikayetçi olan Birgün gazetesi okuru Tutku Türkol hakkında da soruşturma yürütüyor. Avukatı, "savcıyı iknada zorlanıyorum" dedi.

Yunanistan'da anarşist bir örgüt, Atina'daki AFP bürosuna bombalı saldırı düzenledi. RSF, Fransa'daki bir yargı kararından Yunanistan'daki gazetecilerin sorumlu tutulmasını "aptalca ve tehlikeli" buldu.

Yazar Miroğlu, TRT'nin DTP ve Kürt kültür temsilcilerini dışlayarak, "Kürt muhalefetine muhalefet" edenlerle Kürtçe yayın hazırlıklarına girişmesini eleştirdi: "Hiçbir Kürt sanatçısı ve Kürt çevresi, bu insanların vitrininde olduğu bir kurumla, ilişki kurmak istemeyecektir."

Polis ve savcılığa "Ogün Samast, Dink'i öldüreceğini söyledi, silahı gösterdi" diyen tanık Gerçek, mahkemeye çağrıldığında, "hiçbir şey hatırlamıyorum" dedi. Dink avukatları, tanığı şikayet edecek.

İTO, Üzmez davasında mağdur çocuğa verilen raporu eleştiren incelemenin sonuçlarının açıklandığı basın toplantısına katılan üç uzmanı savunmak için ATK önünde eylem yapacak. Üç doktora uyarı ve kınama cezası verilmişti.

Nepal'de gazeteci Jagat Prasad Joshi'nin cesedine kaybolduktan 52 gün sonra ulaşıldı. RSF, "Cinayette tüm ihtimaller değerlendirilsin" dedi.

Gazeteci Boğatekin'in 109 gün hapiste kalması yetmedi; savcı, meslektaşının Fethullah Gülen'le "yakınlığı" olduğunu iddia eden Boğatekin ve iddiaya yer veren gazeteci Badur için hapis istedi.

Mahkeme, Danıştay Soruşturmasını haberleştirerek gizliliği ihlal etmekle suçlanan Yeni Asya gazetesi sorumlu müdürü Faruk Çakır'ın beraatine karar verdi: "Suçun unsurları oluşmadı".

Başbakanın Dolmabahçe görüşmesinde Yaşar Büyükanıt'a, eşi Filiz Büyükanıt'ın harcamalarıyla ilgili dosya verdiğini iddia eden köşe yazarı Fikri Sağlar ve Birgün gazetesi, 17 bin YTL tazminata mahkum edildi.

AİHM, toplatma kararı verildiği gün polis baskınıyla el konulan EMEP bültenlerinden Ahmet Gemici'ye ceza verilmesini ifade özgürlüğünün ihlali olarak nitelendirdi; Türkiye'yi tazminat ödemeye mahkum etti.

Milliyet'ten 30 kişiyle birlikte işten çıkartılan bir gazeteci, "Şefim performansımı, muhasebe krizi gerekçe gösterdi"; Örer, "Gazeteciler başlarını kuma gömmenin bir çare olmadığını görmeye başladılar"; Sabah'tan çıkarılan Köklü, "TGS'den ayrılanlar ikna edilmeli" dedi.

200 gazeteci İstiklal caddesinde krize ve medyada yaşanan işten çıkarmalara karşı yürüdü. TGS'den Özkalkan, "Yıpranma hakkımızı aldılar, gözleri kıdem tazminatlarımızda" dedi. İpekçi, gazetecileri örgütlenmeye çağırdı.

Dink Cinayeti'nden savcılık, Trabzon'da Albay Ali Öz ve beş jandarma görevlisi hakkında "ihmal"den soruşturma yürütüyor. Hepsine dava açılırsa yargılananların sayısı 8'e çıkacak. İhmalden yargılanan hiçbir polis yok.

Profesör Çetin Özek'in anısına düzenlenen bir konferansa katıldım. Yarattığı değerleri ilgisizliğe mahkum edip, yeniden aynı yolları yürümek için durmadan debelenen bir toplum olmasaydık eğer, o toplantının en azından basının dikkatini çekmesi gerekirdi.

Bastıkları bültenler "yasak yayın" olarak toplatılan EMEP İzmir yetkilisi Gemici, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün çiğnendiğini savunuyor. AİHM, kararını açıklayacak.

Özgür haber dolaşımının sınırlandırıldığı, engellendiği bir yasal düzenleme yapılırsa veya varsa "demokratik siyasal yapı" yok demektir. O halde, Türkiye'de "demokratik siyasal yapı" yoktur. Özek, on dört yıl önce bunu yazdı.

Fransa'daki gazeteciler, sendikaları ve RSF, Libération'un eski yayın yönetmeni Vittorio de Filippis'in gözaltı sürecinde avukatıyla görüştürülmemesini, üstünün aranmasını ve aşağılanmasını kınadı.

400'e yakın çalışanının sendikal faaliyetlerini engellediği iddia edilen IBM Türk, 3 sendikalı çalışanının işine son verdi. Tez-Koop-İş kriz bahanesiyle yaşanan işten çıkartmaları protesto etmek için plaza eylemlerine başlıyor. İlk eylem 3 Aralık Çarşamba günü.

Yazar Veysi Sarısözen, bir yazısında PKK örgütünü "isyan örgütü" olarak değerlendirdiği için "örgüt propagandası yapmak"tan yargılanıyor. Aynı suçlamayla Sarısözen, bir başka yazıdan 1 yıl 3 ay hapse mahkum edildi.