İşadamı Akdurak, Türkiyenin BM Uluslararası Yanıcı Madde Anlaşmasını imzalamaması nedeniyle firmaların denetlenmediğini, AB ülkeleriyle iş yapamadıklarını söyledi; Denetim yok. Şoförler bilgisiz. Tehlike yakınımızda dedi.

Kürtler, Ortadoğunun haritasının yeniden çizilmesi için başlayan bu savaşta kendilerini güvence altına alacak bir strateji izlemeye çalışıyorlar. ABDnin sözlerinin boşa çıktığını bile bile bu karmaşadan ayakta çıkmayı ümit ediyorlar...

Uluslararası Af Örgütü, ABD ve Irak yönetimine çağrıda bulundu: Iraktaki çatışmanın tüm taraflarının; sivil nüfusun insani ihtiyaçlarının tam olarak karşılanmasını sağlamaya yönelik sorumluluğu vardır.

ÖDP Genel Başkanı Kozanoğlu, savaşa, kapitalist küreselleşmeye ve IMF bütçesine karşı herkesi 27 Martta yapılacak iş bırakma eylemini desteklemeye çağırdı; 27 Martta barış seferberliği için yaşamı durdurmalıyız dedi.

KESK İzmir Şubeler Platformu ve İzmir Tabip Odası, 27 Martta Türkiye genelinde yapılacak iş bırakma eylemine katılacaklarını açıkladılar; Türkiyelilere, Iraktaki saldırıyı durdurmak ve Irak halkıyla dayanışmak için alanlara çıkmaları çağrısı yaptılar.

Siyaset bilimci Gerger, Türkiyenin ABDnin savaş suçlarına ortak olduğunu vurguladı; Hükümetin pazarlıklarda yaptığı kurnazlık geri tepti, Türkiye paralı asker olacağına parasız asker oldu. Şimdi de, ABDye hayır demiş gibi böbürleniyor dedi.

İlk bombalamanın olduğu gün bayağı hareketli ve zor geçti. 2 gün önce Amerikan uçaklarının attığı bombalardan biri, bizim 400-500 metre yanımızdaki iki çiftlik evini vurdu ve 5 kişilik bir aile yok oldu. Türkiye`deki savaş karşıtlarına buradan selamlar...

Milliyet gazetesi yazarı Temelkuran, ABDnin Iraka saldırısının medyanın dezenformasyon savaşına dönüştüğünü söyledi; Askerlerle birlikte hareket eden ve cepheden haber vermek adına askerleşen muhabirler beni ürkütüyor dedi.

Sivil Savunma İl Müdürü Saroğlu, kimyasal, biyolojik ve nükleer saldırılara karşı hazırlıklarını tamamladıklarını söyledi; olası bir saldırı halinde vatandaşlara, evlerinin bir odasının cam ve kapılarını macunla izole etmelerini önerdi.

Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Azrak, ABD hiçbir zaman yargılanmayacak. Ancak mağlup edilen devletlerin yöneticileri yargılanıyor. Bağdata insani yardım yapılmalı. Peki kim yapacak bunu? Yine tahrip edenler. Buna kargalar bile güler... diyor.

ABD ve İngiliz kuvvetlerinin saldırılarının yoğunlaştığı Basrada su ve elektrik sıkıntısı yaşanıyor. Saddam Hüseyine rakip aşiretlerin de ittifak güçlerine karşı savaştığı iddia ediliyor. Kuzey Iraklı muhalif gruplar, bu direnişi kaygıyla izliyor.

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB 27 Martı barış için eylem günü ilan etti: Iraklı çocuklar öldürülüyor, çocuklarımızı okullara göndermeyelim. Iraklı kadınlar çaresizliğin pençesinde, bütün kadınlar alanlara... 27 Martta kamu çalışanları da iş bırakacak...

Eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Türker, savaş kaygısıyla dövize yatırım yapanların ABD hazinesine borç vermiş sayılacağını söyledi; 3 Kasım seçimlerinin savaşa karşı çıkan 57. hükümetin devrilmesi için yapıldığını öne sürdü.

Artık Irak savaşına değil sonrasına bakmalıyız. Batı dünyası Türkiyeyi dışlamaktadır. Türkiye er geç ABD ile daha sert biçimlerde karşı karşıya gelecek. Amerika bu savaşları yapıyor, çünkü doların geleceğini kurtarmak için bu yolu tercih ediyor.

Bağımsızlık isteyen ama genişletilmiş bir özerklikle yetinebilecek Kürtler açısından savaşın sonuçları şunlar olabilir: Kısıtlı bir özerklik, ya da daha kötüsü, asgari talepler karşılanmazsa dağlara dönüş ve merkezi denetime karşı yeni bir ayaklanma.

1991de Güney Irakta Saddama karşı ayaklanmayı yöneten Irak ordusu eski Korgenerali Abdülemir Abeyiz: Saddam Hüseyin Amerikan ve İngiliz kuvvetlerini Gerilla harbine çekmeye çalışıyor. Bu onların sonu olur. Saddam öldürülmedikçe savaş bitmez.

Türkiye halkı için seçim net: Yangını söndürmeye gücümüz yetmiyorsa bile, yayılmasını engelleyelim! Oysa, savaş istemeyen hükümet benzin bidonu seçeneğinden kopamıyor bir türlü, yangının üzerine körükle ve benzin bidonlarıyla gitmekte ısrarlı.

Amerikan Kartalının çakıldığını Wallerstein, Foreign Policyde yazalı aylar oluyor. Kartal çakılacaksa, Mezopotamyadan daha iyi bir tarih bataklığı bulamazdı.

Medya ekranlara taşıdığı emekli uzmanlarıyla savaşı benzersiz ve olağan kılarken, barışı gerçekleşmesi olanaksız bir düşe çeviriyor. Barışı bir düş, savaşı ise olağan gösteriyor. Bu medyanın sorumsuzluğudur.

Solcu Haaretz gazetesinden Gideon Levy: Bağdattan göğe alevler yükseliyor. Ümmü Kasrın üzerine sayısız bomba ve füze yağıyor. Evler cayır cayır yanarken bir televizyon muhabiri hayranlıkla bunu bir ses ve ışık şöleni diye niteleyebiliyordu.