Avukat Sezgin Tanrıkulu şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen yasa taslağına ilişkin Diyarbakır Barosu olarak 2003 yılından beri çalışma yaptıklarını, o zaman önerdikleri bazı noktaların şu andaki yasa taslağında yer aldığını, ancak bazı noktaların dikkate alındığını belirtiyor.
Yasa taslağının 2004 Ocak ayında Başbakanlığa gönderilmesinden sonra, dikkate alınmayan noktaları Kars'tan Adıyaman'a kadar bölgedeki 11 Baro adına yeniden ortak görüş ve öneriler olarak kaleme alıp Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ilettiklerini anlatan Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Tanrıkulu, şimdi de aynı görüşleri Meclisteki milletvekillerine ileteceklerini bildirdi.
Dar kapsam
Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Tanrıkulu, "Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun Tasarısında" en fazla eleştiriye hedef olan noktalardan birinin yasanın kapsamı olduğunu ve kapsamın çok dar tutulduğunu söylüyor.
Av. Tanrıkulu taslağın kapsam bakımından zararları kapsayacak nitelikte olmadığını, taslağa göre bölgeyi kendi iradesi ile terkedenlerin yasa kapsamına alınmamasını son derece sakıncalı bulduklarını ifade ediyor.
"Bölgeyi güvenlikli görmedikleri için terketmek zorunda kalanların da yasa kapsamında olması gerekir," diyen Av. Tanrıkulu, aynı şekilde ailesinde faili meçhul cinayetlerden dolayı ölümler olan veya aile üyelerinden birinin kaybolması nedeniyle kendisini güvenlikte hissetmeyen insanların da göç etmişlerse yasa kapsamına alınıp mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini vurguluyor.
Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Tanrıkulu aynı şekilde yalnızca Olağanüstü Hal Bölgesi içindeki illerden yapılan göçlerin yasa kapsamında olmasını da eleştirerek "Türkiye'nin neresinden göç edilmiş olursa olsun ve neresine göç etmiş olurlarsa olsunlar yasa kapsamına alınmalılar" diyor.
Zarar Tespit Komisyonunun Bileşimi
Av. Tanrıkulu, ayrıca Zarar Tespit Komisyonları'nın oluşumunu eleştiriyor:
"Taslağa göre 8 kişilik komisyonlarda 7 kişi kamu kuruluşu temsilcisi olacak, sekizinci üyeyi de Vali seçecek ve bu üye hangisi olduğu belli olmayan bir meslek örgütü temsilcisi olacak. Biz Komisyonun en az yarısının, yani 4 üyesinin sivil toplum kuruluşlarından oluşmasını istiyoruz. Ayrıca Baro'lardan bir üye olması şart. Çünkü burada hukuki tespit yapılacak. (YS/BB)