Sezai Yakar’a “işkence yapmakla” suçlanan polislerle ilgili gerekçeli karar açıklandı. Yakar'ı Beyoğlu Karakolu'nda döverek kaburgasının, burnunun ve elinin kırılmasına sebep olan polislerin aldıkları 11 ay 20’şer günlük hapis cezası da ertelenmişti.
Kararda polislerin, “zor kullanma yetkisini aştığı” ifade edildi:
“Sanık polislerin, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun ek 6. maddesi gereğince yasal olarak zor kullanma yetkileri vardır. Kamu görevlileri, direnmenin mahiyetine göre, etkisiz hale getirecek şekilde kademeli olarak artan bedeni kuvvet, maddi güç ve her çeşit silah kullanma yetkileri de var. Ancak sanık polislerin yasal ölçüyü aştıkları anlaşılıyor.”
Bu gerekçeye rağmen, İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan polisler Ergün Işıldar, İbrahim Maraş, Deniz Coşkun, Ersin Özdemir, Eryıl Kontbilek, Ali Akın, Özgür Hüseyinoğlu’na önce 11 ay 20 gün hapis cezası verildi.
Mahkeme, “sanıkların gelecekleri üzerindeki olası etkileri ve iyi hallerini” hafifletici sebep olarak kabul ederek indirdiği cezanın da ertelenmesine karar verdi.
“Kürdistanlıyım diye hakaret etti"
Polislerin tamamı savunmalarında, “Yakar’ı dövmediklerini, onun kendisi duvarlara vurarak yaraladığını” ileri sürdü. Sanık polislerden İbrahim Maraş’ın ifadesindeki “Kürdistanlıyım diyerek bize hakaret etti” şeklindeki beyanı da dosyada yer aldı.
Maraş, tanıklardan Fatih Uzun’un bunu duyunca “Ben milliyetçiyim, bunu döveceğim” dediğini de iddia etti.
Ancak tanık Uzun, “Yakar’ın karakolda dövüldüğünü, nezarette de rastladığı Yakar'ın durumunun çok kötü olduğunu söylemişti.
Ne olmuştu?
37 yaşındaki iş insanı Yakar, 8 Haziran 2007'de aracıyla giderken Taksim Gezi Parkı'nın yanında durduruldu. Polisin alkollü olduğu suçlamasını kabul etmedi ve ölçümün hastanede yapılmasını talep etti.
Alkollü olduğuna dair tutanağı da imzalamayınca gözaltına alındı, karakolda da tutanağı imzalaması istendi. Reddedince dövüldüğünü söyleyen Yakar, yaşadıklarını mahkemede şöyle anlattı:
"Komiser ‘Bu mu ukalalık eden’ diye yüzüme yumruk attı. Sonra polisler beni koridora çekip dövmeye ve küfür etmeye başladılar. Komiser, 'Düşmüyor mu?' diye bağırıp biber gazı istedi, yüzüme biber gazı sıktılar ve dövmeye devam ettiler."
"Beni yere yatırdılar, sanıklardan biri ayağındaki botla sağ elimi ezdi. Daha sonra da ayaklarıyla boynuma bastırdı. Polislerden biri silah çekti. Ben bayılmışım, üzerime su döktüklerinde ayıldım.”
“Beni koridorda bir süre bıraktılar. Sonra bir polis elindeki tutanakla geldi ve 'İmzala, seni daha fazla dövmeyelim' dedi. Tutanakta benim rüşvet teklif ettiğim yazılıydı ben de imzalamadım. İkinci kez dövmeye başladılar, bayılmışım, gözümü nezarette açtım.”
Adli Tıp Kurumu’nun raporuyla Yakar’ın vücudunda birçok kırık olduğu tespit edildi, Yakar 21 günlük iş göremez raporu aldı.
Açılan davada savcı yedi polisin “işkence sonucu vücutta kemik kırılmasına neden olmak” suçlamasıyla 15 yıla kadar hapsini istedi. Ancak karar duruşmasında mütalaasını değiştiren savcılık, polislerin beraatını istedi. (AS)