Fotoğraf: Efkan Bolaç
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu’ndan (HHB) avukatların yargılandığı davada 6 yıl 3 ay hapse mahkum edilen Avukat Efkan Bolaç, gerekçeli karara itiraz dilekçesi yazdı.
İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesine bugün iletilen dilekçede Bolaç, mahkemenin kararının hukukla ilgisi olmadığını, bu sebeple hukuki bir tartışma yapmayacağını belirtti:
“Ya benim öğrendiğim hukuk yanlış ya heyetin”
“Dosya içerisinde zerrece hukuki belge olmayıp bunları dayanak yaparak insanların hayatıyla oynamak bir hukukçunun yapacağı iş değildir.
Açıkça ifade etmek gerekirse ya benim öğrendiğim hukuk yanlış ya da heyetin öğrendiği hukuk. Elbette heyet bizi ve görüşlerimizi beğenmeyebilir ama bunun hukuka aykırı olmadığı sürece ceza yargılamasına konu edilmesi yanlıştan öte yasa dışıdır.
Derdim kararla ile ilgili uzun uzun yazmak değil, nasıl karar verildiyse ya öyle devam edilip hakkımızdaki ferman imzalanacak ya da birileri bu kadar olmaz durun, deyip bu yapılanlara engel olacaktır. Hangisi gerçekleşecek göreceğiz.”
Efkan Bolaç dilekçesini “Adalet her şeyin temelidir ama her şeyin...” sözleriyle sonlandırdı.
“Hukukun ne olduğu anlatılmalı”
Dilekçede, kararın bozulması talep edildi:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/2259 numaralı soruşturması kapsamında, 18 Ocak 2013 tarihinde gözaltına alındım, ikametimde ve işyerimde arama yapıldı, 21 Ocak 2013 tarihinde sorgu hakimliğinde alınan ifademin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldım. 1 Temmuz 2013 tarih, 2013/231 numaralı iddianame ile ‘silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan’, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı yasanın 5, TCK 53, 58/9 maddeleri uyarınca cezalandırılmam talep edildi.
Verilen kararın hukuka aykırı olması sebebiyle yok sayılmasını ve bozularak bir insanın güvencesi olması gereken hukukun ne olduğunun uzun uzun anlatılmasını talep ediyorum.”
Mahkumiyet, “yıldızlı bere”den
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu’ndan (HHB) avukatların yargılandığı davada İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi 11 Kasım 2022’de kararını açıkladı. Avukatlar Barkın Timtik ve Selçuk Kozağaçlı’ya örgüt üyeliğinden 12’şer yıl, Oya Aslan’a 10,5 yılın yanı sıra propaganda cezaları verildi; diğer tüm avukatlara da 6 yıl 3 aya varan hapis cezalarına hükmedildi.
ÇHD davası, birleştirilen iki dosyadan oluşuyor. Bu iki dosyada yargılanan avukatlara toplam 233 yıl, 9 ay hapis cezası verildi.
Davada 22 avukat yönünden verilen kararın gerekçesi önceki hafta taraflara tebliğ edildi.
Gerekçeli kararda, davada 6 yıl 3 ay hapis cezası alan avukatlardan Efkan Bolaç’ın aleyhindeki delil, 1 Mayıs 2011’deki kutlamalarda “yıldızlı bere takması” oldu: “…sanık iş yerinde yapılan aramalarda ele geçen Harddisk içerisinde çıkan fotoğraflar incelendiğinde1 Mayıs işçi bayramında yapılan etkinlikte DHKP-C terör örgütünün yapılanmaları olan Halk Cephesi ve DEV-GENÇ üyeleri ile aynı kortej içerisinde bulunduğu, Halk Cepheli kortej içerisinde bulunan kişilerin siyah pantolon, beyaz gömlek giyip kırmızı fular taktıkları, ellerinde DHKP-C terör örgütünün sözde flaması olan kırmızı flama bulunduğu ve askeri düzen içerisinde yürüdükleri, sanığın da tek tip kıyafet giyen şahısların taktığı bereyi başına takarak grupla birlikte hareket ettiğinin görüldüğü…”
Avukat Bolaç’ın ayrıca 90’lı yıllarda Halkın Hukuk Bürosu avukatı olduğu, Çağdaş Hukukçular Derneğinde yöneticilik yaptığı ve halen de “örgütle organik bağ içerisinde olduğu” ifade edildi ancak gerekçeli kararda, “organik bağın” ne demek olduğunun gerekçesi açıklanmadı.
Karar |
İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinin kararı şöyle: Selçuk Kozağaçlı: “Örgüt üyeliği”nden 12, “örgüt propagandası”ndan 1 yıl hapis cezası, Barkın Timtik: “Örgüt üyeliği”nden 12, “örgüt propagandasından 7 yıl, “direnme” suçundan 1 yıl, yasadışı gösteriye katılmaktan 6 ay hapis cezası, Oya Aslan: “Örgüt üyeliği”nden 10 yıl 6 ay, “örgüt propagandası”ndan 6 yıl, Taylan Tanay, Betül Vangölü Kozağaçlı, Güçlü Sevimli, Gülvin Aydın: “Örgüt üyeliği”nden 6 yıl 3 ay, “örgüt propagandası”ndan Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB), Güray Dağ, Efkan Bolaç, Serkan Arıkanoğlu, Mümin Özgür Gider, Metin Narin, Sevgi Sönmez, Alper Tunga Saral, Rahim Yılmaz, Selda Yılmaz: “Örgüt üyeliği”nden 6 yıl 3 ay, Özgür Yılmaz: “Örgüt propagandası”ndan 1 yıl (Kesinleşen “örgüt üyeliği” cezası olduğundan bu dosyadaki suçlamanın reddine), Şükriye Erden: “Örgüt propagandası”ndan HAGB, (Kesinleşen “örgüt üyeliği” cezası olduğundan bu dosyadaki suçlamanın reddine), Naciye Demir: “Örgüt propagandası”ndan HAGB. Sanıklar Zeki Rüzgar ve Günay Dağ açısından dosyalar ayrıldı. Adil yargılanma hakkı için başladığı ölüm orucunda hayatını kaybeden Ebru Timtik açısından ise dosyanın düşürülmesine karar verildi. TIKLAYIN – Tanık: Polis ifade alırken hamile ablamla tehdit etti TIKLAYIN - “Ramazan Akyürek, DVD ile CD’yi değiştirdi, sahte delil üretti” TIKLAYIN - Ebru Timtik’ten Yargıtay’a “kadrolu tanık” itirazı TIKLAYIN - Kadrolu tanık: Suikast emrini Ebru Timtik değil, polis verdi TIKLAYIN - “Kadrolu tanık”: Psikolojim bozuk, beyanlarımı dikkate almayın TIKLAYIN - ÇHD davasında mahkemeye soru: Deliller dosyada yok, nerede? TIKLAYIN - "Varolmayan delille" avukatlara 159 yıl ceza TIKLAYIN - 3 dakikada “yaratılan” dijital delillerde 167 gün “kayıp” TIKLAYIN - Emniyet, Kadrolu Tanığın İfadesini Doğrulamadı: Bahsettiği Görüntü Bizde Yok TIKLAYIN - “10 Yaşında Muhbirliğe Başladım” Diğer kararlarÇHD davası, birleştirilen iki dosyadan oluşuyor. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk dosyayla ilgili karar, dört avukat yönünden Yargıtayca bozulmuştu. Sonuçlanan davada diğer avukatlar hakkında verilen ve Yargıtayca onanan hapis cezaları ise şöyle: Özgür Yılmaz: 13 yıl 6 ay Behiç Aşçı: 12 yıl Şükriye Erden: 12 yıl Engin Gökoğlu: 10 yıl 6 ay Aytaç Ünsal: 10 yıl 6 ay Süleyman Gökten: 10 yıl 6 ay Ayçan Çiçek: 9 yıl Naciye Demir: 9 yıl Sanık avukatlardan Ezgi Çakır’a yerel mahkemece 8 yıl hapis cezası verilmişti. Yargıtay, Çakır’ın, sanıklardan Ahmet Mandacı, Zehra Özdemir, Ayşegül Çağatay, Yağmur Ereren, Didem Baydar Ünsal ve Yaprak Türkmen gibi Türk Ceza Kanunu’nun 314-3, 220-2 maddeleri uyarınca “örgüte bilerek isteyerek yardım etme” suçundan cezalandırılması gerektiğine hükmetti. |
(AS)