Estonya
Tarih boyunca işgallerle boğuşan Estonya, 1 Mayıs itibarıyla sınırlarını ilk kez kesin olarak güvence altına alıyor. 2003'te yapılan referandumda yüzde 69.9'la Avrupa Birliği'ne evet diyen 1 milyon 400 bin nüfuslu Baltık ülkesi elektronik ve iletişim sektöründeki atılımlarıyla son yıllarda dikkat çekiyor.
Estonya kişisel internet kullanımının dünyada en yüksek olduğu ülke. Ekonomisi Finlandiya, İsveç ve Almanya'daki teknolojik gelişmelerle şekillenen Estonya'nın kişi başı yıllık geliri 11 bin euro, yaklaşık 18 milyar lira. Ülke yüzyıllar süren Danimarka, İsveç, Alman ve Rus işgallerinden sonra 1918'de bağımsızlığını elde etti. Ancak 1941'de Alman, 1944'te SSCB işgallerinin önüne geçemedi.
44 yıl devam eden Sovyet hakimiyeti, Estonya yasama meclisinin bağımsızlığını ilan etmesiyle 1988'de sona erdi. Estonya SSCB'den ilk ayrılan ülke oldu. 1991'de komünist rejimin yıkılmasıyla 1997'de AB üyelik müzakerelerine davet edilmelerinin yolu açıldı.
Ekonomisi hizmet sektörü ile yürüyen ülkenin en önemli gelir kaynağı turizm. 1 milyon 400 bin nüfuslu ülkeye 2003'te çoğunluğu Finli 5 milyon 700 bin turist geldi. Estonyalılar AB üyeliğinin yaşamlarına getireceği tek farklılığın Finlilerin ülkeden çıkaracakları votka şişelerine getirilecek sınırlama olacağını düşünüyorlar.
Estonya'nın AB yolunda karşısına çıkan en büyük engel AB'nin radikal ekonomik uygulamaları oldu. Maastricht kriterlerine göre ekonomisini şekillendiren ülkenin kriterlere uyamadığı tek nokta AB'ye göre çok yüksek olan yüzde 4.5 dolaylarındaki enflasyonu. Estonya Euro'ya geçişte görünüşe göre sorun yaşamayacak, zira resmi parası Kroon önce Alman markıyla, sonra da Euro ile denkliğe ulaştı.
Letonya
AB üyeliği için ekonomisinde ve iş hayatında ileri düzeyde reformlar yapan Baltık ülkesi hizmet sektörü, endüstri, tarım ve ormancılıkla geçiniyor.
Yüzde 67 ile AB'ye evet diyen 2 milyon 300 bin nüfuslu ülkede kişi başına yıllık gelir 7 bin 500 euro, yaklaşık 12 milyar 500 milyon lira. 1990'da bağımsızlığını ilan eden ülkede 1993'te, 1922 anayasası üzerinde düzeltmeler yapıldı. 1994'te son Sovyet askerleri ülkeyi terk etti, ülke 1995'de Avrupa Konseyine dahil oldu. 2004'te NATO üyesi olan Letonya AB üyeliği için 2002'de davet aldı.
Malta
Turizm cenneti Malta adasının halkı, AB üyeliğine yüzde 53.6 ile evet dedi.
İstanbul'un pek çok semtinden daha az nüfus oranıyla dikkat çeken 390 bin kişilik ada ülkesinin ekonomisi turizm, eğitim, elektronik, gemicilik, balıkçılık ve bankacılıkla yürüyor. 870 yılında Araplar tarafından işgal edilen ülke halen Arap diyalekti ile konuşulan ancak Latin alfabesiyle yazılan bir dil kullanıyor.
AB'nin en küçük ülkesi olan Malta'nın AB üyeliği halk tarafından iki soru etrafından müzakere edildi, "Çok küçük bir ülke olan Malta AB ülkeleri tarafından yenir mi" ve "Çok küçük bir ülke olan Malta'nın büyük düşünmekten başka şansı yok mu?" soruları, az farkla da olsa ülkedeki AB yanlılarının kazanmasıyla yanıtlandı, Malta büyük düşünmeye başladı.
Birliğe ilk başvurusunu 1990 yılında yapan ülke, İşçi Partisi ve Milliyetçi Parti'nin zaman içinde AB üyeliği hakkında tartışması nedeniyle zor zamanlar geçirdi. Hala da ülkede AB'ye tereddütle yaklaşanlar var.
AB üyeliğiyle ilgili ülkenin aldığı önlemlerden biri de, deniz sahasının 25 millik bölümünde Malta vatandaşları hariç balıkçılığı yasaklaması. AB üyeliği AB ülkelerine Malta pazarını açtığı kadar, Malta'ya da Avrupa pazarını açıyor, bu da ülkedeki şirketlerin ve bireysel girişimcilerin Avrupa'da iş yapmaya başlamaları anlamına geliyor.
Malta Akdeniz'deki stratejik yeriyle de AB için önemli bir ülke. Bu minicik Akdeniz adası gemicilik ve balıkçılık potansiyeliyle AB'nin önemli ülkelerinden biri olmaya aday.
Litvanya
Baltık kaplumbağası Litvanya AB üyeliğine yüzde 91 oranıyla evet dedi.
Ekonomisi hizmet sektörü ile dönen ülkede kişi başına düşen yıllık gelir 7 bin euro, yaklaşık 10 milyar 500 milyon lira. Ülke Maastricht kriterlerini uygulamak için hem radikal önlemler aldı, hem de reformlar uyguladı.
1990'da Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını ilan eden ülke hemen demokratikleşme atılımlarına girişti. 3 milyon 600 bin nüfuslu ülke 1993'de Avrupa Konseyine dahil oldu. 2002'de AB baskısıyla Ignalina nükleer santralini kapattı. 2004'te NATO üyesi oldu.
Slovenya
Tito Yugoslavya'sının eski parçası, Slovenya 2 milyon nüfusu ile AB'nin küçük ülkelerinden biri olacak.
Hizmet sektörü, endüstri ve tarım ile yürüyen ekonomisiyle, Slovenya'da kişi başı yıllık gelir 16 bin euro, yaklaşık 27 milyar lira. 1991'de bağımsızlığını ilan eden ülkeyi, 1992'de AB ve Amerika tanıdı.
1996'da AB ile işbirliği anlaşması imzalayan ülke, 1999'da NATO'ya Kosova'daki olaylar sırasında hava sahasını kullanma izni verdi. 2002'de NATO'nun üyeliğe davet ettiği Slovenya, 2003'te hem NATO, hem de AB üyeliğini oyladı ve yüzde 90 ile üyelikler kabul edildi.
Ekonomisinin önemli kaynaklarından biri turizm olan ülke, AB üyeliği ile daha fazla turist ve döviz girdisi bekliyor.
Çek Cumhuriyeti
10 milyon Çek 1 Mayıs itibariyle tam üye olacakları AB'yi doğduklarından beri sahip oldukları bir hak olarak görüyorlar.
Kuruluşundan bu yana "Avrupa'nın kalbi" olmakla övünen başkent Prag'da halk kadife devrimden, Vaclav Havel ve arkadaşlarının komünizmden demokrasiye geçişlerinden yaklaşık 15 yıl sonra şimdilerde AB üyeliğinin keyfine varmaya hazırlanıyorlar, öte yandan da kuşkuculuğu elden bırakmıyorlar.
Sovyet rejimi boyunca yaşanan katı ve zor yıllar, sokaktaki insanı her türlü birliktelik ve bürokrasi hakkında şüpheci yapmış. Ülkede hemen herkes AB üyeliği taraftarı, referandumda yüzde 92.6 evet denmesi de bunun bir kanıtı, ancak Çek halkı üyeliğin şartları konusunda kendini aldatılmış hissediyor.
Çek halkı için Batı Avrupa ülkelerinin yeni üyelere hevesli davranmasının nedeni ekonomik pazar. Ancak Çekler 25 üyeli AB'nin Charlemagne Almanya'sına benzemeyeceğini, en azından Çek Cumhuriyetinin buna izin vermeyeceğini açıkça belirtiyor.
1993'de Çekoslovakya'nın ikiye ayrılmasıyla kurulan Çek Cumhuriyeti'nde kişi başına yıllık gelir 12 bin 700 euro, yaklaşık 22 milyar lira. Ekonomisi demircilik, tekstil, seramik ve biracılıkla yürüyen 10 milyon 200 bin nüfuslu ülke 1999'da NATO üyesi oldu.
Çekliler AB'ye kabul edilmelerini bir lütuf olarak görmüyorlar, tam tersine Avrupa'nın, zaten Avrupa'yı oluşturan Macaristan, Polonya, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkeleri birliğe alarak tarihi bir hatayı düzelttiğini düşünüyorlar.
Slovakya
Yıllarca Avrupa'nın kara koyunu olarak anılan Slovakya sonunda ağılına dönüyor. Bu, Avrupa basınının Slovakya'nın AB üyeliği için yaptığı yorum.
90'ların sonlarına doğru Polonyalılar, Çekler ve Macarlar NATO üyesi olduklarında, Slovakya bu ilerlemenin dışında kaldı. Ne zaman ki komşuları AB kapısına geldiler, Slovaklar o zaman kendi gelecekleri ile ilgili endişelenmeye ve AB sürecini düşünmeye başladılar.
5 milyon 400 bin nüfuslu ülkenin ekonomisi nakliyat, iletişim, tarım ve hizmet sektörü ile yürüyor.
1993'de Çekoslovakya'nın dağılmasıyla kurulan ülke, AB üyeliği için 2001'de anayasasında köklü ve radikal değişimler yaptı, bu değişikliklerin ardından AB 2002 Kopenhag zirvesinde Slovakya'yı 2004'te üyeliğe davet etti. Ülke 2003'te AB üyeliğini oyladı ve yüzde 92.46 ile evet dedi. 2004'te ise NATO'ya kabul edildi.
Slovakya'nın bu kadar ilerlemesinin nedeni 1998 seçimleriyle birlikte ülkenin şeffaflaşması ve Avrupa'nın kalbinde kara bir delik olarak kalmaya devam etmemesi.
1998 seçimlerini kazanan Mikulas Dzurinda yüzü Avrupa'ya dönük bir lider ve iktidara geldiği andan itibaren ülkenin yüzünü Avrupa'ya çevirdi. Slovakya altı yılda gerçekleştirdiği radikal atılımlarla kendini AB'ye uyumlu hale getirdi.
Polonya
Pek çok uzmana göre AB'nin 10 yeni ülkesi içinde AB için kontrolü en zor olan ülke Polonya.
38 milyon 700 bin nüfuslu ülke ekonomisini tarım ve hizmet sektörü ile ayakta tutuyor. 1988'de ülkenin ekonomik durumu Ulusal Dayanışma Sendikasını hükümete dahil etmeye kadar geldi.
1990'da sendikanın lideri Leh Valesa, ülkenin seçilmiş ilk başkanı oldu ve ülkenin demokratikleşme süreci başladı. Ülke 1999'da NATO üyesi oldu, aynı dönemde AB süreci de başladı.
Polonya AB'nin yeni üyeleri içinde en kalabalık nüfusa sahip ülke. Kişi başına yıllık geliri 8 bin euro, yaklaşık 13 milyar olan ülke yüzde 77.5 ile AB üyeliğini kabul etti.
Macaristan
Sovyet bloğunun kurucularından olan Macaristan 10 milyonluk nüfusuyla AB'ye hazırlanıyor. Komünizmin eski kalelerinden olan ülke yüzde 84 ile AB üyeliğini kabul etti. Sovyet ordusu 1989'da Macaristan Cumhuriyetini ilan eden ülkeden 1991'de ayrıldılar.
AB 1998'de Macaristan'la tam üyelik görüşmelerine başladı. 1999'da NATO üyesi oldu. Ekonomisi turizm ve hizmet sektörü ile ayakta duran ülkede kişi başına düşen yıllık gelir 11 bin euro, yaklaşık 18 milyar lira.
Kıbrıs Cumhuriyeti
24 Nisan referandumunda Kıbrıslırumların Annan planına hayır deyişi, "Yeşil hattın" adada devamı sonucunu doğurdu. 141 bin Kıbrıslıtürk ile birlikte toplam nüfusu 785 bin olan Kıbrıs'ta ekonomiyi canlı tutan en önemli faktör turizme dayalı servis sektörü. Sektör toplam işgücünün yüzde 57'sini istihdam ediyor. Kişi başına yıllık gelir Kıbrıs Cumhuriyeti'nde 15 bin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) 6 bin dolar. (BB)
* Bahar Arcan bilgileri Guardian ve La Figaro gazeteleri ile BBC web sitesinden derledi.