Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 11 Kasım 2006 tarihinde yayımlanan köşe yazısında, "devletin emniyet teşkilatını basın yoluyla alenen aşağıladığı" gerekçesiyle Hozatlı'yı Ceza Yasası'nın (TCK) 301/2. maddesi uyarınca mahkum etmişti.
27 Eylül'de verilen kararda Hozatlı'yı önce 6 ay hapisle cezalandıran Hakim İrfan Adil Uncu başkanlığındaki mahkeme, takdiri indirimle 5 aya indirdiği cezayı günlüğü 20 YTL'den 3 bin YTL'ye çevirmişti.
"Polis ve yargıdaki yanlışları yazdım"
Mahkemede savunmasını yapan Hozatlı, "Amacım emniyet teşkilatını ve yargıyı aşağılama değil.Sadece emniyet ve yargı teşkilatında gördüğüm yanlışlıkları eleştiri mahiyetinde yazılmış bir yazıdır.Ben ülkemi seviyorum sevdiğim için de yapılan yanlışlıkları eleştiri mahiyetinde dile getirmem gerekir" demişti.
Ancak Cumhuriyet savcısı Yunus Akdüzen, esas hakkında sunduğu mütalaasında, 'Türk polis teşkilatı polis mantalitesi içinde çalışmayan masum yada suçlu ayrımı yapmadan etrafına korku salmaya çalışan görevini kişisel çıkarlar ilişkiler üzerine kuran yaklaşımları ile ün yapmış bir teşkilattır. Adamların canı sıkılıyor kendi ideolojilerine ters buldukları,gıcık oldukları kişi ve çevreleri tespit edip kafa dengi savcı ve hakimlerle işbirliği yaparak yakaladıklarına terörist bölücü ve yıkıcı diye içeri atıyorlar ve Türk polisi ve savcı ve hakim işbirliği ile terörist yaratan bir teşkilat olarak çalışıyorlar" sözlerinin ceza görmesi gerektiğini görüş olarak bildirdi.
Gazete ve radyoya baskınlar, eleştiriye örnek
Hozatlı, yazısında, bir kamuoyu araştırması veya sohbetlerle"halkın cesur çoğunluğunun polisten şikayetçi olduğunun" ortaya çıkacağını, "kimsenin ona güvenmediğini ve çoğunun ondan şikayet ettiğini savunarak, Atılım gazetesi ile Özgür Radyo gibi muhalif yayın organlara yapılan baskılarla çoğu yönetici, çalışan ve yazarlarının "kılıfına uydurulmuş hukuk" dışı bir şekilde tutuklandığından söz ediyordu. (EÖ/NZ)