Özgür Halk ve Demokratik Modernite dergisinin ilk sayısının toplatılması ve yasaklanmasına takipsizlik kararı çıkmasının ardından, derginin ikinci sayısının tüm nüshalarına el konuldu. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi dergi hakkında yasaklama ve toplatma kararı verdi.
Dergide Nuray Mert, Doğu Ergil, Sırrı Süreyya Önder, Ayşe Candaş, Aysel Tuğluk ve Mandela'nın avukatı Essa Moosa gibi yazar, düşünür ve gazetecilerin yazıları yer alıyor. Yasaklama ve toplatma kararı ise derginin 73 ve 82. sayfalarında yeralan yazının dipnotlarında Abdullah Öcalan'ın savunma metinlerinin kaynakça olarak gösterilmesine dayandırılıyor.
Derginin avukatlığını yapan Özcan Kılıç, derginin herhangi bir soruşturmaya konu olmadan tüm nüshalarının toplatılmasına dikkat çekiyor ve bu şekilde derginin yasak yayın ilan edilmesinin amaçlandığını söylüyor.
Kılıç, bir ihbar olması durumunda dergi toplatılmadan önce bir-iki nüshasının alınarak incelenmesi ve bu incelemenin ardından suç unsuru bulunduğu takdirde toplatma ve ya yasaklama kararının çıkması gerektiğini ifade ediyor. Mahkemenin kararına itiraz ettiklerini, ancak dergide örgüt propogandası yapıldığı gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini söylüyor:
* Özgür Halk ve Demokratik Modernite, örgütsel değil teorik bir dergi. Dergide tanınmış entellektüellerin, gazetecilerin yazdığı makaleler var.
* Derginin her iki sayısında da aynı sıkıntıyı yaşadık, herhangi bir yazıya, makaleye dayandırmadan toplatma kararı çıkartıldı.
* Nisan ayında ilk sayı çıktığında, dergi herhangi bir soruşturmaya konu olmadan Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü tarafından, dergiler kargo şirketinden alınıp el konuluyor. 24 saat içinde de toplatma kararı çıkartılıyor. Bunun üzerine Adana ve İzmir'de de dergiler toplatılıyor.
* Mahkeme süresince yasak yayın ilan edilen bu dergi, insanların evinde bulunduğu takdirde de suç delili sayılıyor. Kocaeli'nde bir öğrencinin evine düzenlenen baskında bulunan dergi, "yasak yayın" olduğu söylenerek gözaltı gerekçesi olarak kullanıldı. Aynı öğrencinin evinde bulunan Everest Yayınlarından çıkan Che Guevera ile ilgili bir kitap ve Özgür Gündem gazetesi de yasak yayın olarak sayılmış.
* Diyarbakır'daki mahkeme kararına itiraz ettik, "bu dergide örgüt propogandası var" denilerek talebimiz reddedildi.
* Derginin merkezi İstanbul'da olduğu için derginin ilk sayısıyla ilgili dosya İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Savcılığı'na gönderildi. İstanbul'daki savcı dergiye baktıktan sonra "hiçbir suç yok" diyerek, geçtiğimiz hafta takipsizlik kararı verdi. Şimdi toplatılan dergileri geri isteyeceğiz.
* Geçen hafta ikinci sayı çıktı. Polisler İstanbul'dan Diyarbakır'a inen uçağa giderek, 1250 tane paketten çıkmamış dergiye el koydular. Dergiler savcılığa iletildi, oradan mahkemeye başvuruldu ve karar çıktı: "Toplu halde el koyduk, yasakladık."
* Kararda, derginin 73 ve 82. sayfalarındaki makalelerin dipnotlarında Abdullah Öcalan'ın yazdığı savunmaların kaynakça gösterilmesi, yani herhangi bir yazı değil, yazıda kullanılan kaynakça suç olarak gösteriliyor.
* Amaçlanan derginin yasak yayın haline getirilmesi. İki aydır bu dergi okuyuculara ulaşmıyor. Polisin her şüphelendiği kişiyi 24 saat gözaltında tutma hakkı gibi, her istediği yayına da 24 saat el koyabiliyor. Uyum yasaları bunu çözmedi. (ÇT/ŞA)