Yargıtay, mahkemenin Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 463 ve 59. maddelerini uygulayarak, sanıklara uyguladığı indirimin yanlış olduğunu belirtti.
Altınbaş davası avukatlarının temyiz istemini onaylayan Yargıtay sanıklar hakkında TCK'nın 463. maddesinin uygulanmaması gerektiğine işaret etti.
"Adam öldürme", "etkili eylem" ve "müessir fiil" gibi suçlarda fiil birden fazla kişi tarafından işlenmiş, ancak fail belirlenemiyorsa tüm sanıklara verilecek cezada üçte birden yarıya kadar indirim yapılmasını öngören TCK'nın 463. maddesinin, "faillerin belli olduğuna" işaret ederek bozan Yargıtay, davada beraat eden 4 polis hakkındaki beraat kararını ise onayladı.
Karar olumlu, zamanaşımı endişesi var
Birtan Altınbaş'ın avukatlarından Oya Aydın, "Karar bizim için sürpriz oldu. Çünkü Yargıtay ilk kez işkence ile adam öldürme davalarında ceza indirimine gidilmemesine, yani TCK 463'ün uygulanmamasına karar verdi. Bu konudaki içtihadını değiştirmiş oldu. Bu bakımdan hukuken olumlu bir karar" diyor.
Ancak Av. Oya Aydın, 13 yıldır süren davanın zaman aşımının 2006 Ocak ayında dolması nedeniyle "Karar olumlu , ancak kararın zaman aşımına uğrayacak bir dosyada verilmiş olmasından da biraz endişe duyuyoruz" diyor.
Beraatların onaylanması yanlış
Av. Aydın, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin, sanıklar Tanser Kayhan, Talip Taştan, Mehmet Kırkıcı ve Muammer Eti'nin beraat kararlarını onaylamasını şöyle değerlendiriyor:
"Beraatların onaylanmasını yanlış buluyorum. Çünkü beraat edenler arasında Altınbaş'ı yer göstermeye götüren ve emniyete getiren, gözaltına alan polisler de var. Ayrıca bütün polisler gözaltına alınırken de ona müdahale edildiğini, yolda da dövülmüş olduğunu belirttiler. TCK 463'den değilse de TCK 243'ten, yani sadece işkence ve kötü muameleden bu sanıklara ceza verilmeliydi. Adam öldürmekten sorumlu olmasalar bile işkence kötü muameleden ceza almalıydılar."
Devlet isterse zamanaşımına uğramaz
Av. Oya Aydın, bozma kararından sonra, sanıkların karar düzeltme isteyebileceğini belirtiyor; "Kararın kendilerine tebliğinden sonra sanıkların karar düzeltme isteminde bulunması ve bunun savcılık tarafından reddedilmesi durumunda dava yeniden mahkeme gelecek" diyor.
Davanın zamanaşımı riskinden kaygı duyan Aydın, "Tabii ki yeni süreci takip edeceğiz. Yargı ve devlet isterse zamanaşımının dolmasına kadar geçecek bir senede bu dosya artık tamamen sonuçlanabilir" diyor.
Davanın geçmişi
Birtan Altınbaş, Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Bilimleri son sınıf öğrencisiyken, yasadışı bir örgüte üye olduğu iddiasıyla, 9 Ocak 1991'de gözaltına alınıp ve 15 Ocak 1991'de durumunun ağırlaşması sonucu kaldırıldığı Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde öldü.
İddianamede, sanıkların anlatımları, otopsi tutanakları ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın raporuna göre, sanıkların, Altınbaş'a uyguladıkları şiddetin sonucunda öldüğünün anlaşıldığı kaydedildi.
Yerel mahkeme, polis memurları İbrahim Dedeoğlu, Sadi Çaylı, Süleyman Sinkil ve Hasan Cavit Orhan'ı, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) " adam öldürmek cürümleri" başlıklı 448. maddesi yollamasıyla "kastı aşan adam öldürme" hükmünü içeren TCK'nın 452/1. maddesi uyarınca 8'er yıl hapis cezasına mahkum etmiş, TCK'nın ölüm meydana gelince ceza artırımını öngören 243/2. maddesi uyarınca sanıkların cezalarını 10 yıl 8'er ay hapis cezasına çıkaran mahkeme, daha sonra TCK'nın 463 ve 59. maddelerini uygulayarak, sonuçta sanıkları 4 yıl 5 ay 10'ar gün ağır hapis cezasına mahkum etmişti. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, bu mahkumiyet kararlarını bozdu. (YS/BB)