Van'ın Çaldıran ilçesine bağlı Buğulukaynak köyü yakınlarında üç yıl önce yapılan operasyonda iki PKK'li ve bir sivilin öldürülmesi iddiasıyla tutuklanan 17 askerden 16'sı yapılan itiraz üstüne tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, vur emrini verdiği iddia edilen albay Vecihi Halil İyigün'ün tutuklu yargılanmasına karar verildi.
Radikal'den Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, iki PKK'li ve bir sivilin öldürüldüğü operasyona ilişkin Van Başsavcılığı'nın kararında yargısız infaz ayrıntılarıyla anlatıldı. Üç kişinin teslim olduktan sonra yerde yatarken, Albay Vecihi Halil İyigün'ün emriyle jandarma timi tarafından tarandığı belirtildi.
"Hapse girseler de çıkınca dağa gidecekler; vurun!"
Özel yetkili savcılığa ait "görevsizlik" kararında, Çaldıran İlçe Jandarma Komutanlığı'nın operasyonunda, ihbar edilen evdeki PKK üyelerinden Suriye uyruklu kimliksiz şahıs ile Sipan kod adlı Sunullah Keserci, hemen evdekilere ait terlikleri giyerek kaçtı. İki PKK'li, ev sahibinin yeğeni Cerciş Atabay'ı da, yanlarında bir sivil olması halinde ateş açılmayacağı düşüncesiyle ortalarına aldı.
Görevsizlik kararında ayrıca şu ifadelere yer verildi:
* Şahıslar teslim olmuş vaziyette yerde yatarken, bundan sonra olay yerine Alay Komutanı Albay Vecihi Halil İyigün'ün gelmesi beklenilmiştir. İyigün olay yerine geldikten sonra, teslim olup yerde yatan şahısların emniyetini sağlayan komandoların geri çekilmesini, yerlerine Jandarma Özel Harekât (JÖH) Timleri'nin yerleşmesini emretmiştir.
* Komandoların üzerleri yeni rütbeli askerler tarafından aranmıştır. Bu aramanın yapılmasının nedeni ise sonradan anlaşılmıştır. Operasyona katılan ve şahısların sağ olarak yakalandığına şahit olan askerlerin olayı herhangi bir şekilde teknik aletle (fotoğraf makinesi, cep telefonu gibi) kayıt altına alıp almadıkları bu üst araması ile kontrol edilmiştir.
* İhbar mektubu ve asker tanık ifadesine göre, İyigün yerde yatan teslim olmuş şahısların öldürülmesini emretmiştir. Teslim olan üç şahıs JÖH timlerinde görevli rütbeli askerlerce, alay komutanının emri doğrultusunda silahla taranmak suretiyle öldürülmüşlerdir."
* Olay yerine gelen ve verdiği emir talimatlarla operasyonu yönlendiren alay komutanının hiçbir evrakta ve tutanakta imzasının olmaması da kendisini ve işlediği suçu gizlemeye yönelik olarak değerlendirilmiştir.
"Çocuğun yanına uzun namlulu konulmuş"
Savcılık ise olay yerine ilişkin tutanakların gerçeği yansıtmadığını belirterek, şu tespitleri yaptı:
"Alay komutanının emri ile yerde yatan ve öldürülen şahısların ellerine silah tutuşturularak, ateş etmeleri sağlanmış ve böylelikle şahıslarla çatışma görüntüsü verilmek istenmiştir."
"Nitekim, terör örgütü mensubu olmayan Cerciş Atabay'ın yanına uzun namlulu bir silah konulmuştur. Halbuki, uzun namlulu iki silah iki örgüt mensubuna aittir. Yine tabancayı da örgüt mensubu Keserci'nin taşıdığı değerlendirilmiştir."
"Toplanan deliller hukuka uygunluk nedeni olmadığı halde, yani herhangi bir meşru müdafaa durumu bulunmaksızın doğrudan kanunsuz emirle öldürüldüğünü göstermektedir." (EKN)