Bianet'e verdiği demeçte eleştiriye açık bir kararın "hukuki değil, siyasi" yorumlara da açık olacağına işaret eden Üskül, "kararın uyum yasalarının uygulanması açısından olumsuz bir örnek olduğunu" belirtti.
"Yargıçların zihinleri değişmeli"
Kararı "Türkiye'nin demokratikleşmesi sorunuyla " ilintilendiren Üskül, "Türkiye'de demokratikleşmenin gerçekleşmesi sadece yasaları değiştirmekle olmuyor. Yargıçların zihinlerinin de demokratikleşme yönünde değişmesi gerekiyor," dedi.
Üskül Türk Ceza Kanununun (TCK) 312. maddesinde yapılan değişiklikle Erdoğan'ın mahkumiyetine neden olan eylemin suç olmaktan çıktığını vurguladı ve bu durumun aday olamama veya parti başkanı olamama gibi yaptırımların da ortadan kalkması anlamına geldiğini söyledi.
Kararı siyasal hakları engelleyen bir durum olarak niteleyen Üskül, bunun "zoraki çıkarılan uyum yasalarının uygulamaları açısından da iyiye işaret olmadığını belirtti.
Cinmen: Hukuk ile siyaset çatışabiliyor
Avukat Ergin Cinmen de, Bianet'e yaptığı açıklamada "TCK'nın 2. maddesine göre bir eylem suç olmaktan çıkarılmışsa, ilgili kişinin bundan yararlanması gerekir," dedi, Erdoğan'ın da bu genel hüküm uyarınca TCK 312. Maddede yapılan bu değişiklikten yararlanması gerektiğini belirtti.
Cinmen, suçun niteliğinin değişmesinin, suçun değiştiği anlamına geldiğini savundu:
"Diyarbakır DGM'nin kararında, 'TCK 312. maddede yapılan değişiklikle suç ortadan kalkmıştır' deniliyordu. Yargıtay 8. Dairesi'nin kararında ise, 'değişiklikle suç ortadan kalkmamıştır, değişen sadece suçun niteliğidir' denildi. Oysa, bu, suçun değiştiğine işaret ediyor. Suçun niteliği değişirse, suç da kendiliğinden değişir."
Cinmen, gelişmelerin Avrupa Birliği (AB) uyum yasalarının uygulaması açısından sakıncalarını da vurguladı, "Hem AB'ye girmek istiyor hem de insanların seçilme yeterliliklerini ortadan kaldırıyorsak, AB bizi neden almıyor diye yakınmaya hakkımız olamaz" dedi.
"Kanadoğlu normal vatandaş değil"
Avukat Cinmen, Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun bireysel temyiz başvurusu hakkında da şunları söyledi:
"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı kendi bulunduğu konuma göre başvurularını yapar, başvurular da hep resmi olur. Yadırgadığımı söyleyebilirim. Normal bir vatandaş böyle bir itirazda bulunsaydı bu kadar dikkate alınmazdı. Psikolojik olarak da onun Yargıtay Başsavcısı olarak başvurması, başvurunun dikkate alınmasında etkili olmuştur."(HA/NK)