Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, göçmenleri ve sığınmacıları insanlık dışı ilan eden anlatılara göndermede bulunarak, aşırı sağın Avrupa'daki siyasi kazanımları karşısında dikkatli olunması çağrısı yaptı.
Nazizme gönderme
Volker Türk, Cenevre'deki BM Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında habercilerin sorularını yanıtlarken "Tarih bize, özellikle de Avrupa'da, ötekinin karalanmasının, ötekinin aşağılanmasının gelmekte olanın habercisi olduğunu söylüyor. Çok dikkatli olmamız gerekiyor." dedi. "Çalmamız gereken bir alarm zili bu."
Geçtiğimiz ay Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağ partilerin elde ettiği kazanımların ardından Fransa bu hafta sonu, aşırı sağ ve göçmen karşıtı Ulusal Birlik'in (RN) iktidara geçmesini önleme çabaları içinde ikinci tur seçimlere gidiyor.
Ülkesi 1930'larda antisemitizmin yuvası haline gelen ve 1938'de Nazi Almanyası tarafından ilhak edilmesinin ardından Holokost'a katılan Avusturya yurttaşı Türk, BM İnsan Hakları kuruluşunun başına geçmesindeki başlıca motivasyonunun gelecekte gerçekleşmesi muhtemel zulümleri önleme arzusu olduğunu dile getirmişti.
Daha önceleri BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nde üst düzey görevli olan Türk, yer aldığı kurumların insanları zulümden koruma gücünü çoğaltmak için yıllardır mücadele veriyor.
"Nefret söylemi ve karalamaya sıfır tolerans"
Türk, "Avrupa'da ne yazık ki, nefret söyleminde ve ayrımcılıkta artışla karşı karşıyayız. Siyasi liderlerin nefret söylemine ve insanların karalanmasına yönelik her tür girişime sıfır tolerans gösterilmesi gerektiği konusunda çok net olması önemli." dedi.
Türk, popülist, aşırılıkçı politikaların yükselişini, Covid-19 salgınına ve salgının yaşam maliyetlerini yükseltmek de dahil, "nüfusun büyük bir bölümünü haklarından mahrum bırakan, hayal kırıklığına uğratan" sonuçlarına bağladı.
BM İnsan Hakları lideri, "Geleneksel siyasi partiler, halkların ve seçmenlerin meşru şikâyetlerine nasıl yanıt verebileceklerini hiçbir zaman kendi başlarına düşünmezler." diye ekledi.
Dört yıllık BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği görev süresinin neredeyse yarısını tamamlayan ve görevi özgürlüklere yönelik saldırılara karşı sesini yükseltmek olan Türk, bu konumunu iklim değişikliği gibi küresel meselelerin çöüzümünde etkili olmak için de kullanmayı umduğunu söyledi.
Filistin'de çalışmayı sürdürmek
"kesinlikle kritik"
Filistin'deki çatışmayı yorumlayan Türk, insan hakları konseyinin Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria'da işlenen suçların hesap verebilirliğini artırmaya yönelik çalışmalarını sürdürmesinin önemi üzerinde durdu. Yetkililerle iletişim kurmanın yollarını ve araçlarını bulmak için izlemeyi, raporlamayı ve belgelemeyi sürdürmenin "kritik" olduğunu söyledi.
İnsan hakları ihlalleriyle mücadele için uluslararası bir mahkeme kurulmasına gerek olup olmadığı yönündeki soruya karşılık olarak da "Mevcut mahkemelerimiz var ve kullanılıyor." dedi.
Türk, mevcut hesap verebilirlik mekanizmalarının işleyebilmesinin sağlanmasının "önemli" olduğunu da sözlerine ekledi.
(AEK)