Vicdani Ret Derneği, Kuzey Kıbrıs’ta zorunlu seferberlik hizmetine katılmayı reddettiği için 25 Şubat Salı günü tutuklanan Murat Kanatlı için Galatasaray Meydanı’ndaydı.
Kanatlı’ya destek mesajlarının verildiği basın açıklamasında ayrıca 28 Şubat’ın 17. yıldönümü de olduğu hatırlatılarak her türlü darbe ve darbe girişimi kınandı.
Ayrıca Adnan Saraçoğlu vicdani reddini kamuoyu ile paylaştı.
“Kanatlı para ödemeyi reddetti”
Vicdani Ret Derneği tarafından hazırlanan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Kanatlı, 2009’da dünyadaki hiçbir savaşta taraf olmayacağını ve savaş hazırlıklarında yer almayacağını belirterek vicdani reddini açıklamıştı. Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Örgütlenme Sekreteri Kanatlı, kendisine dayatılan seferberlik hizmetini reddetmesi sebebiyle, askeri mahkemede yargılanıyordu.
“Kanatlı "kamu güvenliğini tehdit ettiği" iddiasıyla 500 liralık para cezasına çarptırıldı. Fakat suç işlemediğini söyleyerek bu parayı ödemeyi reddeden Kanatlı 10 gün hapis cezasına çarptırıldı.
“Kıbrıs’ta savaş sürekli kılınıyor”
“Kıbrıs, uzun yıllardır, ‘düşman’ yalanıyla, ‘güvenlik’ paranoyasıyla, giderek militerleştiriliyor. Düşmanlaştırılan Güney kesimine karşı, coğrafyanın hemen her yeri kışlalarla, askeri alanlarla parselleniyor. Hala daha savaşın izlerinin hüküm sürdüğü topraklarda, sokaklarda gezen askeri araçlar, yaşanan savaşı sürekli kılıyor.
“Hemen her yerde olduğu gibi, bu coğrafyada da eline silah alıp orduların bir parçası olmayı reddeden vicdani retçiler, devletlerin yıldırma politikalarıyla karşı karşıya kalıyor.
“Türkiye ve Azerbaycan dışında Avrupa Konseyi üyesi tüm ülkeler ve Avrupa Birliği üyesi ülkeler tarafından tanınan vicdani ret hakkı; özellikle militarizmin gündelik yaşamdaki belirleyiciliğinin yüksek olduğu Türkiye, Kıbrıs, Mısır gibi bölgelerde ise devletler tarafından yok sayılıyor.
“Askere gitmeyin”
“Bugünü bizim için farklı kılan bir şey de, 28 Şubat postmodern darbesinin yıldönümü olması.
“Bundan 17 yıl önce, demokrasi yalanlarının yükseldiği bir dönemde de ordu bu kez kan dökmeden ama ‘dişlerini göstererek’ kendince tehlikeli ya da sakıncalı bulduklarını ayıklama gayretine girdi.
“Kanlı ya da kansız, post ya da geleneksel her türlü darbe, iddia ettikleri gibi ‘huzuru ve güveni’ sağlamadı.
“Darbe yapsın ya da yapmasın bütün ordular katliam makineleridir. Emirlerine almak istedikleri gençleri de, bu ölüm makinesine dahil ederek güçlenmeyi, etki alanını çoğaltmayı arzular. Çünkü dünyanın neresinde olursa olsun, ordular kanla beslenirler.
“Hem şu anda tutsak bulunan vicdani retçi Murat Kanatlı hem de birçok vicdani retçi arkadaşımız, yalnızca zorunlu askerlik hizmetini reddetmekle kalmıyor, orduların yarattığı katliamlara da ortak olmayı reddediyorlar.
“Bu yüzden diyoruz ki; yaşamlarımızı gasp eden bu otoriter yapıya itaat etmeyin, askere gitmeyin.” (EKN)