“5 Temmuz 2000’de kolumu koparmışlardı, 3 Temmuz 2017’de kopan kolumun omzunu kırdılar. Bir zulmü devam ettiriyorlar.”
Sosyolog Veli Saçılık, Ankara Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ihraçlarına karşı eylemlerinin 237. Gününde (3 Temmuz) karşılaştığı polis şiddetini böyle anlattı.
5 Temmuz 2000’deki Burdur Cezaevi’ne düzenlenen operasyonda kolu koparılan Veli Saçılık, 677 sayılı KHK ile 22 Kasım 2016’da sosyolog olarak çalıştığı Aile ve Sosyal Politikalar Ankara İl Müdürlüğü’ndeki işinden atılmıştı.
Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça ile İnsan Hakları Anıtı önünde sürdürdükleri eylemleri, Gülmen ve Özakça’nın 23 Mayıs'ta tutuklanmasının ardından hemen her gün polis şiddeti ile karşılaştı.
Son birkaç gündür yaşanmayan şiddet dün tekrar başladı. Saçılık’ın ampute kolu omzundan kırıldı. Saçılık, bugün saat 13.30’da ve 18.00’de basın açıklaması için alanda olacağını söyledi.
"13.30'da eyleme gideceğim"
Polis @velisacilik'ın Ampute omzunu kırdı pic.twitter.com/A8CTiz8hdn
— Muhalif Ç. (@muhalif_c) 3 Temmuz 2017
Saçılık, dün yaşanan polis şiddetini bianet’e şöyle anlattı:
“Polis 3-4 gündür saldırmıyordu, barışçıl şekilde açıklama yapıp gidiyorduk. Yukarıdan emir gelmiş dün saldırmaya karar vermişler.
“Sadece duruyorduk. Böcek ilaçlar gibi ilaçlamaya başladı polis şefi. Gazdan dolayı gözüm bir şey göremedi. O tarafa [polislerin durduğu taraf] yönelmişim. Polisin sert şekilde iteklediğini hatırlıyorum. Omzumun üzerine yere düştüm. Ses duydum, tam anlayamadım ne olduğunu ama çatlak, kırık var dedim.
“Omzum köprü kemiği uç kısmından kırık. Adli rapor aldım savcılığa suç duyurusunda bulunacağım. Bir şey çıkmaz ama devran değiştiğinde bu polisler mutlaka hesap verecekler.”
“Bugün 13.30’da yine eyleme gideceğim. Bugün, yarın da saldıracaklar.”
"Omzumuz kırılsın da onurumuz kırılmasın"
“5 Temmuz 2000’de kolumu koparmışlardı, 3 Temmuz 2017’de de kopan kolumun omzunu kırdılar. Bir zulmü devam ettiriyorlar.
“Perakende, önce kol sonra omuz şeklinde. Ben de arkadaşlarımla birlikte onların perakanedeliğine topyekun direniş gösteriyorum, Nuriye ve Semih için, işimiz için.
“Ortada insan hakları heykelini esir almış bir zihniyet var, o zihniyete karşı elbette duruşumuz olacak.
“Omzumuz kırılsın da onurumuz kırılmasın. Onun için mücadele ediyoruz.” (BK)
* Fotoğraf: dihaber / Barış Boyraz