Dün sabah saatlerinde Van'da Van Fen Lisesi ve öğrenci yurduna Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı polisler tarafından düzenlenen baskında gözaltına alınan dört lise öğrencisinin, sorguda tutuldukları Çocuk Şubesi'nde bu sabah avukatlarıyla görüşmesine izin verildi.
Öğrencilerle görüşen Avukat Müjde Tozbeyerden, bianet'e yaptığı açıklamada, dava dosyası üzerindeki gizlilik kararı nedeniyle hala dosyayı göremediğini söyledi.
"Yasak olmasına rağmen sorguladılar"
Öğrencilerin PKK'nin gençlik yapılanmasıyla bağlantılarının kurulmaya çalışıldığını söyleyen Tozbeyerden, sözlerine şöyle devam etti:
* Dün sabah liseli gençlerden ikisi yurtlarından, diğer ikisi de okullarından terörle mücadele ekipleri tarafından alınarak emniyete götürüldüler ve 18 yaşından küçüklerin polis tarafından alelade sorgulanması yasak olmasına rağmen polis tarafından PKK'nin gençlik hareketi ile ilgili olarak sorgulandılar.
* Gözaltı süresi bu sabah 07.00'ye kadardı. Ayrıca dava dosyasındaki gizlilik gerekçesiyle çocukları bizimle de 24 saat görüştürmediler.
* Ben bu sabah tekrar gittim. Ben gittiğimde henüz gözaltı süresi uzatılamamıştı. Ancak avukatlarla görüşme yasağı 24 saat sonunda dolduğu için ben çocuklarla görüşebildim.
* Ancak bizim dosyayı inceleme yasağımız hala sürmekte. Ben her ne kadar çocukların gözaltı sürelerinin bittiğini ve serbest kalmaları gerektiğini söylemiş olsam da çocukları bırakmadılar. Zaten savcı sonrasında gözaltı süresini uzattı.
"TKP'li çocuğu PKK ile bağdaştırmaya çalışıyorlar"
* Çocuklar ile PKK arasında bağlantı kurmaya çalışıyorlar. Yalnız ben bunun böyle olduğunu düşünmüyorum. Çünkü ellerindeki hiçbir delil, kanıt ya da bu çocukların yaptığı şeyler PKK üyeliği ile bağdaşmıyor.
* Bu gözaltıların tamamen YGS eylemleriyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu çocukların hepsi YGS eylemlerinde görev alan kişilerdi.
* Öğrencilerden H.'nin çantasında Türkiye Komünist Partisi'ne (TKP) yakınlığı ile bilinen "Sol" dergisi bulunmuş. Polis H.'yi sorgulamış ve "Yapı Kredi'ye molotof atılmasıyla senin ne ilgin var?" diye sormuş.
* H. herkes tarafından bilinen, hangi siyasi partiye sempati duyduğu bilinen bir öğrenci. Ancak YGS eylemlerinde en ön saflarda yer almasının kendisini bu noktaya getirdiğini düşünüyorum.
* Düşünün, TKP'li olduğunu açıkça söyleyen bir öğrenciyi PKK ile bağdaştırmaya çalışıyorlar. İkisi de solda yer alan yapılar olmasına rağmen siyaseten son derece farklı noktalarda durdukları herkes tarafından bilinir.
* Batıda nasıl son zamanlarda muhalif insanları Ergenekon'la örtüştürüyorlarsa, Van'da da ya KCK ya da PKK ile örtüştürüyorlar insanları.
"YGS eylemlerine katılanlar böyle alınacak"
* Bulundukları okul da tarikat yuvası olarak bilinen bir okul. Okul yönetiminin, sürekli çocukları minibüslere doldurup tarikat toplantılarına götürdüğü biliniyor.
* Bu çocuklar, toplantılara katılmadıkları için zaten göz önünde bulunan. Dikkat çeken öğrencilerdi. YGS eylemleri ile daha ön plana çıktılar. Bana göre yaşananlar tam anlamıyla bu öğrencileri yıldırma politikasından başka bir şey değil.
* Savcı ve emniyetle yaptığım görüşmelerde de "biraz kalsınlar, akılları başlarına gelsin" üslubunun hakim olduğunu gördüm.
* Polisler yurda ve okula girdiğinde diğer çocuklara da epey küfür ederek "İşte YGS eylemlerine katılan herkesi böyle alacağız" diye bağırmışlar. Bu nedenle şu an gözaltında olan çocuklar da aslında PKK davasından falan değil doğrudan YGS eylemleri nedeniyle alındıklarını biliyorlar. Bu nedenle de son derece rahatlar. (EKN)