*Fotoğraf: AA/ Arşiv
Akkuyu Nükleer Santrali inşaatında çatlak oluştuğu haberi gündeme Habertürk'ten Olcay Akdilek'in 6 Mayıs tarihli haberiyle gündeme düştü.
Habere göre ilk çatlak Temmuz ayında tespit edildi. "Sorunlu beton kırıldı. Yeniden atıldı.
"İzleyen günlerde, bir kez daha denetimlerde bazı bölümlerde çatlak olduğu saptandı. TAEK, talimat verdi ve çatlak olan bölüm tümüyle kırıldı ve yeniden yapıldı."
Bakanlıktan bilgi talebi
Akkuyu Nükleer A.Ş.'den konuyla ilgili çatlak konusunu ne yalanlayan ne doğrulayan ancak "temel plakasının yapımında 'bahsedilen gereksinimleri karşılayan' 17 bin metreküpten fazla özel bir beton türü kullanıldığı" belirtildi.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) iddialarla ilgili Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'na bağlı Nükleer Enerji Genel Müdürlüğü'ne yaptığı yazılı taleple iddiaların doğruluğu hakkında bilgi istedi. EMO'dan yapılan açıklamada konuyla ilgili edinecek bilgi ve inceleme sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılacağı da belirtildi.
TIKLAYIN - "Akkuyu'da ÇED Raporunun Denetim Sonucunu Beklemeden Oldu-Bittiye Getiriliyor"
Bülent Damar: Bunun şirkete bırakılmaması lazım
Yaşanan gelişmelerle ilgili nükleer santralin keşif aşamasında orada bulunan Avukat Arif Ali Cangı ve TMMOB Akkuyu İnceleme Komisyonu Üyesi Bülent Damar, bianet'e son gelişmeleri ve süreci anlattı.
"Şirketin yapmış olduğu açıklama çatlak oluşmadı demiyor, yalnız kullanılan betonun çatlak doldurmaya elverişli kaliteli bir beton olduğunu söylüyor" diyen Bülent Damar, şöyle devam etti:
"Şirket çatlak oluştuğunu inkar ediyor ne kabul ediyor, burada çatlak oluştuysa ve çatlak tamir edilerek yapılıyorsa uzmanlar tarafından bunun incelenerek, bu gerçekten yapılabilir mi, yapılamaz mı, yapılmasında ne gibi mahsurlar vardır, buna karar verilmesi lazım. Bunun şirkete bırakılmaması lazım.
"Biz TMMOB olarak bunun uzmanlar heyeti tarafından incelenmesini o incelenme sonucuna göre bir karar verilmesini istiyoruz.
"Çünkü geçmişte santralin fayına yakınlığı nedeniyle birçok karşı çıkışlar olmuştu, bunlarda mutlaka doğruluk payı vardır."
Avukat Cangı: Keşif ilk baştan eksik yapıldı
Çevre hakkı savunucusu ve avukat Arif Ali Cangı ise bianet'e süreçle ilgili verdiği bilgide şunları kaydetti:
"11 Temmuz 2016 keşfi sırasında biz bunun tartışmasını yaptık. Hatta oradan daha önce zemin çalışmasında, işçi olarak çalışan köylüyü getirdik onun beyanını alacaktı mahkeme heyeti, ona göre bir test yapılacaktı zemin etütü yönünden.
"Ancak bu konuya baştan onay veren ve jeoloji mühendisi olan bilirkişi daha sonra Danıştay üyesi hakim ile bir görüşme yaptı ve bu testten vazgeçildi.
" Dolayısıyla o kişinin tanıklığına başvurulamadı o anlatsaydı zaten şu anda ortaya çıkan olay o zamandan öngörülecekti aslında.
"Zemin kontrolünde deniz çıkmış"
"Zemin kontrolünde deniz çıkmış bu tespit edilmiş gizlenmiş. Raporlara geçmemiş, o günkü keşifte usulüne uygun tutanak tutulsaydı, hepsi görülecekti, doğru düzgün bir tutanak tutulmadı o keşifte.
"Bu nedenle ben de o günkü tutanağı imzalamadım. Keşif çalışmaları, imzalanmayan bir tutanakla bitirildi. Zaten bu olmasaydı, zeminin zayıflığı o zamandan ortaya çıkacaktı.
"Yargılama süreci usulüne uygun ve hakkıyla yapılmadığı için bunları yaşıyoruz. Yargılama süreci içinde de bilirkişilerin ÇED raporundaki eksiklere ilişkin son derece önemli tespitleri vardı."
"AYM'den karar beklenirken, inşaat sürüyor"
Raporlar sonuca bağlanmadan "ÇED olumlu kararı" alındığını hatırlatan Cangı şöyle devam etti:
"Raporlara göre tekrar inceleme yapılması gerekir diye karşı oy da vardı. Olay Yargıtay süreç bakımında Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) gitti.
"AYM şayet adil yargılamam çevre ihlali şeklinde değerlendirirse tekrar yargılanma gündeme gelecek. Ama bir taraftan da inşaat sürüyor.
"Çatlak olayı da şunu gösteriyor ki, aslında oraya yapılan yatırım heba edilen bir yatırım. Görülüyor ki bu santralin yapılması mümkün olmayacak, yapılsa bile ciddi bir risk yaratacak. Sadece Akkuyu için değil, bütün Akdeniz havzası için..." (PT)