Urfa Belediye Başkanlığı için 934 bin 429 seçmen 13 adaya oy verecek. Bu adaylar arasından ön plana iki isim çıkıyor: Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) adayı Celalettin Güvenç ve Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) adayı Osman Baydemir.
Bu iki ismin yanı sıra Saadet Partisi (SP) adayı Ahmet Bahçivan da sokaklardaki seçim propagandasında etkin gözükse de Baydemir ve Güvenç arasındaki yarışa ortak olamayacak gibi görünüyor.
Tek kadın aday CHP’den
13 aday arasında tek kadın belediye başkan adayı gösteren parti ise Cumhuriyet Halk Partisi (CHP).
Urfa’da iddiası pek fazla olmayan CHP, hastane yöneticiliği yapan Hale Soran’ı belediye başkanlığı için aday gösteriyor.
Baydemir faktörü
1,5 milyonu aşkın nüfusuyla Urfa, AKP’nin “kale” olarak gördüğü bir yer. Ne var ki, üç dönem Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Baydemir’in bu seçimlerde Urfa’dan BDP adayı olması AKP açısından “kale”nin güvenliğini tehdit ediyor.
Sokaklarda dolaşırken esnaf, genç, öğrenci, işsiz, memurlarla konuştuğumda açıkça AKP’yi desteklediğini ifade edenler bile bu seçimlerde işlerinin zor olduğunu söylüyorlar. Nedenini sorduğumda ise özellikle ilçelerde Baydemir’e olan sempatiye dikkat çekiyorlar. Burada son yerel seçimlerde AKP’nin tek bir ilçede (Bozova) belediye başkanlığını kazandığını hatırlatmakta fayda var.
Urfa’ya dışardan adaylar
Bir diğer dikkat çeken nokta da Urfa halkının Urfalı belediye başkanına sıcak bakmaması. Mevcut Urfa Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın yönetiminden memnun olduklarını belirten Urfalılar, işsizlik sorununa işaret ederek bunun nedeninin Urfalı belediye başkanlarının bu soruna çözüm bulmaktansa kendi çevrelerine imtiyaz sağlamaları olduğunu ifade ediyorlar.
AKP’nin bu nedenle Urfalı biri yerine Urfa Valisi Güvenç’i aday gösterdiğini, böylelikle aşiret, ağalık gibi oluşumlar yoluyla belirli çevrelere imtiyaz sağlanmasının önüne geçilmesinin hedeflendiğini dile getiren Urfalılar, bu noktada Diyarbakır’dan gelen Baydemir’in de şansının yüksek olduğu görüşünde.
Kadınlar ve gençler çekiniyor
Yukarda dile getirdiğim gibi, görüştüğüm pek çok kişinin en önemli sorunu işsizlik. Bunun yanı sıra ulaşım ve sosyal kültürel alan eksikliklerini dile getirenlerin de sayısı hiç az değil.
Ne var ki, sosyal, kültürel alan, yeşil alan gibi eksikleri genellikle gençler ve kadınlar dile getiriyor. Gençler, “Fişleniriz, işsiz kalırız, üniversiteden atılırız” gibi korkular nedeniyle sıkıntılarını kameraya anlatmıyor.
Kadınlar ise Türkiye’nin en önemli sorunlarından birini kameranın kapalı olduğundan iyice emin olduktan sonra bir kez daha tekrarlıyorlar: “Şimdi babam, kocam vs. görür. İyi olmaz…” Bu nedenle Urfa’da dolaşırken çok az sayıda kadından görüş alabiliyorum.
Düğüm, işsizlik sorunu
İronik bir şekilde esnaf ve kahvede oturan emekli, işsiz vatandaşlar ise AKP yönetiminden memnun olduklarını söylüyorlar. AKP’yi desteklediğini açıkça dile getirenlere nedenini sorduğumda ise çok büyük kısmı, öncelikle kentteki yolların çok güzel olduğunu söylüyor.
Zamanının çoğunu bir dükkanda veya kahvede geçirenlerin şehir çevresindeki karayollarına duydukları bu sevginin nedenini merak ederken, gerçek sevginin aslında yollara değil, Tayyip Erdoğan’a olduğunu anlıyorum.
Anlaşılan o ki, Erdoğan’ın hemen her konuşmasında pasif ve şükreden vatandaşlara hitaben “sizin efendiniz değil hizmetçinizim” söylemi Urfa’da çok tutmuş. Erdoğan için "Ailemden bile çok seviyorum" diyene dahi rastladım.
Erdoğan canlı konuşurken esnaf bir radyo ya da televizyonun sesini sonuna kadar açıyor ve herkes pür dikkat "hizmetçi"lerini dinliyor. Erdoğan sinirli ses tonuyla kitlelere hitap ettikçe gencinden yaşlısına hemen herkes "adam haklı" ifadesi takınıyor.
Tabii kendisi hakkında olumsuz düşünen, hatta olumsuz düşüncelerini sinkaflı yorumlarla paylaşanların sayısı da hiç az değil. Ancak onlar naçizane yorumlarını kameraya değil, muhabire yapmayı tercih ediyor.
Unutmamak gerekir ki, bu bir Tayyip Erdoğan seçimi değil, yerel seçim. Her ne kadar genel izlenim ve yapılan anketler AKP adayı Celalettin Güvenç'in şansının daha yüksek olduğu izlenimini verse de Osman Baydemir faktörü Urfa’da tüm dengeleri değiştirebilir. Görünen o ki, 30 Mart'a 16 gün kala adayların işsizlik sorununu çözmek için atmayı planladıkları adımları Urfa halkına daha ikna edici bir dille anlatmaları gerekiyor. (EKN)
* 2014 Yerel Seçim Videorama Dosyası'na desteği için Friedrich Ebert Stiftung Derneği'ne teşekkürlerle…
* Sezgin Tüzün'ün 2014 Yerel Seçimlerinin İl İl Analizi yazı dizisindeki Yerel Seçimlerde Urfa yazısını okumak için tıklayın.