Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, Türkiye'nin 2005'te imzalayıp hâlâ yürürlüğe koymadığı, Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşmeye Ek Seçmeli Protokol'ün kabulü için yasa teklifini Meclis'e sundu.
Uras, önceki gün (19 Kasım) verdiği teklifinde, Türkiye'deki mevcut izleme mekanizmalarının Protokol'ün gerektirdiği bağımsızlığa v etkinliğe sahip olmadığına, Türkiye'de işkencenin sürdüğüne dikkat çekti.
Uras: Şeffaflık işkenceyle mücadelenin bir numaralı aracıdır
Uras teklifinin gerekçe metninde, "Şeffaflık işkenceyle mücadelenin bir numaralı aracıdır" derken, Birleşmiş Milletler İşkenceye Dair Özel Raportörü Manfred Nowak'ın 2006'daki raporunda yer alan şu sözlere de yer verdi:
"Ek Protokol"ün mantığı işkence ve kötü muamelenin işkenceyi uygulayanın etkili bir izleme ve sorumluluk denetiminden uzak olduğu inancıyla hareket ettiği yalıtık gözaltı yerlerinde gerçekleştiği gerçeği üzerine kurulmuştur. Hemen her hukuk düzeni işkenceyi suç sayıp cezalandırdığı için, işkence, sadece işkencecilerin meslektaşlarının ve üstlerinin bu davranışı onayladığı, hoşgörü ile karşıladığı, emrettiği bir sistemde gerçekleşebilir. İşkenceye uğrayanlar da böyle bir sistemde maruz kaldıkları muameleyi söylediklerinde öldürülürler veya tehdit edilirler. İşkenceden şikayet ettiklerinde de bunu kanıtlamakta büyük sıkıntı çekerler. Çünkü onlar kanunsuzlardır, teröristlerdir ve güvenirlikleri otoriteler açısından şüphelidir. Bu kısır döngü ancak gözaltı yerlerini izlemeye açarak, onları şeffaf hale getirerek aşılabilir. (TK)