“Açık Görüş Alanında Gizlenen” başlıklı UNICEF raporu 190 ülkeden toplanan verilerden hareketle, çocukların güvende olması gereken yerlerde hüküm süren şiddeti belgeliyor: topluluklar, evler ve okullar.
Rapor, şiddetin kalıcı, çoğu durumda kuşaktan kuşağa aktarılan etkilerini ayrıntılarıyla aktarırken, şiddete maruz kalan çocukların ileride işsiz kalma, yoksulluk içinde yaşama ve başkalarına karşı şiddete başvurma olasılıklarının daha yüksek olduğunu vurguluyor. Raporu hazırlayanlar, verilerin yalnızca sorulara yanıt verebilecek ve buna istekli kişilerden derlendiğini, dolayısıyla asgari tahminleri yansıttığını hatırlatıyor.
UNICEF Genel Direktörü Anthony Lake “Bunlar, rahatsız edici gerçeklerdir; hiçbir hükümet ya da ebeveyn bunları görmek istemeyecektir. Ancak, öfkelendirici her istatistiğin yansıttığı gerçeklikle –güvenli, korunmalı bir çocukluk hakkı ihlal edilen bir çocuğun yaşamı - yüzleşmediğimiz sürece çocuklara yönelik şiddeti normal ve olağan gören zihniyeti hiçbir zaman değiştiremeyeceğiz. Oysa bunların ikisi de doğru değildir” diyor.
Raporun başlıca bulguları şöyle:
Cinsel şiddet
Tüm dünyada 20 yaşından küçük yaklaşık 120 milyon kız çocuk (her 10 kız çocuktan biri) zorla cinsel ilişkiye ya da zor kullanılan diğer cinsel durumlara maruz kalıyor.
15-19 yaşlarında evlilik geçirmiş her üç kız çocuğundan biri (84 milyon) kocalarının ya da partnerlerinin duygusal, fiziksel ya da cinsel şiddetine maruz kalıyor.
Partner şiddetinin Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde ve Ekvator Gine’sinde yaygınlığı yüzde 70’in üzerinde. Uganda, Tanzanya Birleşik Cumhuriyeti ve Zimbabwe’de ise yüzde 50 civarında.
İsviçre’de 2009 yılında yapılan ve 15-17 yaşlarındaki kız ve erkek çocukları kapsayan bir araştırmaya göre kız çocukların yüzde 22’si ve oğlan çocukların yüzde 8’i fiziksel teması da içeren en az bir cinsel şiddet deneyimi yaşamış.
Her iki cinsiyet için de en yaygın cinsel şiddet biçimi siber alemde görülüyor.
Cinayet
Tüm dünyada cinayete kurban gidenlerin beşte biri çocuklar ve 20 yaşından küçük ergenlerden oluşuyor. 2012 yılında cinayete kurban giden çocuk ve ergen sayısı yaklaşık 95 bin.
Panama, Venezuela, El Salvador, Trinidad ve Tobago, Brezilya, Guatemala ve Kolombiya’da cinayet, 10-19 yaş grubundan erkekler arsındaki başlıca ölüm nedenidir. Çocuk cinayetlerinin en fazla görüldüğü ülke 13.000 ile Nijerya’dır. Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri söz konusu olduğunda ise cinayet oranının en yüksek olduğu ülke ABD’dir.
Zorbalık
13-15 yaşlarındaki her üç çocuktan biri okullarında zorbalığa maruz kalıyor. Samoa’da ise bu durum hemen hemen her dört çocuktan biri için geçerli.
Avrupa ve Kuzey Amerika’da 11-15 yaşlarındaki çocukların neredeyse üçte biri başkalarına zorbalık yaptıklarını belirtiyor. Letonya ve Romanya’da ise her 10 çocuktan 6’sı aynı durumdadır.
Şiddete dayalı disiplin
58 ülkede çocukların yaklaşık yüzde 17’si ağır fiziksel cezalara maruz bırakılıyor (kafaya, kulaklara, yüze vurmak, sürekli olarak sert darbeler).
Çad, Mısır ve Yemen’de 2-14 yaşlarındaki çocukların yüzde 40’tan fazlası ağır fiziksel cezalara maruz kalıyor. Tüm dünyada, her 10 yetişkinden üçü fiziksel cezanın çocuğun iyi yetişmesi açısından gerekli olduğunu düşünüyor. Svaziland’da insanların yüzde 82’si fiziksel cezayı gerekli görüyor.
Şiddete ilişkin tutumlar
15-19 yaşlarındaki tüm kız çocukların yarıya yakını (yaklaşık 126 milyon) bir kocanın belirli durumlarda karısını dövmeye hakkı olduğunu düşünüyor. Bu oran, Afganistan, Gine, Ürdün, Mali ve Timor-Leste’de yüzde 80’e ve üzerine çıkıyor.
Elde her iki cinsiyete ilişkin veri bulunan 60 ülkeden 28’inde erkeğin eşini belirli durumlarda dövmesini haklı bulan kız çocukların oranı oğlan çocuklarından daha yüksek. Örneğin Kamboçya, Moğolistan, Pakistan, Ruanda ve Senegal’de kocanın kimi durumlarda eşini dövmeye hakkı olduğunu düşünen kız çocukların oranı, böyle düşünen erkeklere göre iki kat daha fazla.
30 ülkeyi kapsayan verilere göre fiziksel ve/ya da cinsel şiddete maruz kalmış 15-19 yaşlarındaki her 10 kız çocuktan yaklaşık yedisi bu konuda hiçbir yardım için başvurmamış: çoğu böyle durumları bir istismar ya da sorun olarak görmediğini belirtiyor. (ÇT)