Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), "Eğitim Krizinin Ele Alınması: Acil Bir İhtiyaç Olarak En Yoksul Çocuklar için Eğitimin Daha İyi Finanse Edilmesi" başlığını taşıyan bir rapor yayınladı.
Rapor, kamu eğitim harcamalarının dağılımındaki belli başlı eşitsizlikleri ortaya koyuyor.
Yayınlanan yeni raporda, dünyadaki en yoksul ailelerde yaşayan ergen yaşlardaki her 3 kızdan birinin şimdiye kadar hiç okula gitmediği açıklandı.
Raporda şu ifadeler yer aldı:
"Yoksulluk, cinsiyete bağlı ayrımcılık, engelli olma durumu, etnik köken ya da eğitimin dili, okullara fiziksel uzaklık ve yetersiz altyapı, en yoksul çocukların kaliteli eğitime erişimlerini engelleyen etmenler olarak hala varlığını sürdürmektedir. Eğitimin her kademesindeki dışlanma, yoksulluğu sürekli hale getirdiği gibi küresel ölçekteki eğitim krizinin ardındaki başlıca nedenlerden biri olmaya da devam etmektedir.
Zaten sınırlı olan kaynakların eşit dağıtılmayışı; kalabalık sınıflar, gerekli eğitimi alamamış öğretmenler, eğitim materyallerinin bulunmayışı ve yetersiz okul altyapısı gibi sonuçlara yol açmaktadır. Bütün bunlar da okula kaydolma, devam etme ve öğrenme gibi konuları olumsuz etkilemektedir."
"En büyük eşitsizliğe sahip on ülke Afrika kıtasında"
"Kamu eğitim harcamalarında en büyük eşitsizliklerin görüldüğü Afrika'daki on ülke; Gine, Orta Afrika Cumhuriyeti, Senegal, Kamerun, Benin, Nijer, Ruanda, Gana, Togo ve Tunus'tur.
Dünyada okul dışı çocuk oranlarının en yüksek olduğu ülkeler arasında yer alan Gine ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde yoksul olanlara göre zengin çocuklar kamu eğitimi için ayrılan kaynaklardan sırasıyla dokuz ve altı kat daha fazla yararlanmaktadır.
Eğitimin finansmanını nüfusun en zengin ve en yoksul beşte birlik kesimlerine eşit biçimde dağıtan ülkeler ise şöyle; Barbados, Danimarka, İrlanda, Norveç ve İsveç.
Raporda, en yoksul durumdaki çocuklar için kaynak bulunamaması, okulların öğrencilere kaliteli eğitim sağlayamamasıyla birlikte eğitim alanındaki krizi daha da ağırlaştırdığı belirtildi. Dünya Bankası'na göre düşük ve orta gelir düzeyindeki ülkelerde yaşayan çocukların yarıdan fazlası ilkokulu bitirdiklerinde basit bir öyküyü bile okuyup anlayabilecek duruma gelememektedir."
"Kritik bir dönüm noktasına gelmiş bulunuyoruz"
UNICEF Genel Direktörü Henrietta Fore raporla ilgili şunları şöyledi:
"Kritik bir dönüm noktasına gelmiş bulunuyoruz. Çocukları yoksulluktan kurtarma şansına sadece onların eğitimlerine akıllıca ve eşitliği gözeten yatırımlar yaparak, fırsatlara erişimlerini sağlayacak becerileri kazandırarak ve kendilerine yeni fırsatlar yaratmalarını sağlayarak sahip olabiliriz."
UNICEF'in raporu, hükümetler için de net yol gösterici ilkeler sunuyor:
- Ülke içi kaynak tahsisi söz konusu olduğunda kaynak dağılımı, en yoksul yüzde 20’lik kesime mensup ailelerden gelen çocukların eğitimlerine ayrılan kaynakların bu miktarın en az yüzde 20’sinden yararlanabilecekleri şekilde planlanmalıdır.
- En yoksul ailelere mensup çocukların yoğun olduğu eğitim kademelerinde kamu finansmanına öncelik tanınmalı, bu kademelerde evrensel düzeylere yaklaşıldıkça üst kademelere ayrılan kaynaklar orantılı şekilde artırılmalıdır.
- Her çocuk için en az bir yıl olmak üzere okul öncesi eğitim sağlanmalıdır. Okul öncesi eğitim, eğitimin daha sonraki her kademesinin dayandığı temeldir. Bu eğitimi alan çocuklar daha iyi öğrenmekte, okula devam olasılıkları artmakta ve yetişkinlik dönemine geldiklerinde ekonomilerine ve toplumlarına daha fazla katkıda bulunmaktadır. Ulusal eğitim bütçelerinin en az yüzde 10’unun bu kademeye ayrılması evrensel erişimi sağlayacaktır.
(SO)