Dört ayrı insan hakları örgütü, eski eş genel başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da aralarında olduğu HDP'li (Halkların Demokratik Partisi) milletvekillerinin tutuklandığı operasyonun yedinci yıldönümü dolayısıyla bugün ortak açıklama yaptı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Uluslararası Hukukçular Komisyonu (ICJ), Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) ve Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi, AKP hükümetinin uluslararası hukuka uyması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) bağlayıcı kararlarını yerine getirerek, HDP'lilerin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Williamson: Uluslararası hukuk alenen ihlal edilmektedir
HDP'ye 4 Kasım 2016'da yapılan operasyonu anımsatan HRW Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson, "Bu operasyon, Erdoğan'ın milyonlarca Kürt ve sol seçmeni temsil eden, demokratik yollarla seçilmiş muhalif siyasetçileri susturmak amacıyla tutukluluğu siyasi saiklerle kullanma isteğinin belirgin bir hatırlatıcısıdır" dedi.
"Türkiye, siyasetçilerin serbest bırakılmasına hükmeden bağlayıcı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uymayarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile daha geniş anlamda uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini alenen ihlal etmektedir."
HDP'li milletvekillerinin uluslararası hukukta güvence altına alınan ifade özgürlüğü haklarını kullandıkları için ayrı ayrı davalarda defalarca yargılandığına dikkat çekilen ortak açıklamada, AİHM'in HDP'liler için verdiği hak ihlalleri kararları hatırlatıldı.
Shakirov: Davanın nihai amacı siyasi
Açıklamada görüşlerine yer verilen ICJ Avrupa ve Orta Asya Programı geçici Direktörü Temur Shakirov, "AİHM'in Yüksekdağ ve Demirtaş'ın tutukluluğunu haklı kılacak yeterli gerekçe bulunmadığı yönündeki kararına rağmen, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Nisan 2023'te, Yüksekdağ ve Demirtaş'ın siyasi ifadeleriyle ilgili olduğunu iddia ettiği çok sayıda suçtan mahkûmiyet talep etmiştir. Bu durum, iki siyasetçiyi hedef alan davanın nihai amacının siyasi olduğunun altını çizmekte ve adaletin yerini bulacağına dair şüpheleri güçlendirmektedir" dedi.
AİHM, Demirtaş ve Yüksekdağ ile ilgili bir kez daha ‘hak ihlali’ kararı verdi
Yalçındağ: Avrupa Konseyi, tahliyeler için tüm araçları kullanmalı
Demirtaş ve Yüksekdağ'ın tutuklanmasıyla Türkiye'nin kritik seçim süreçlerinde anlamlı bir demokratik tartışmanın önemli bir aracından ve adil seçimlerden mahrum bırakıldığını vurgulayan FIDH Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ ise şu çağrıda bulundu:
"Mart 2024 yerel seçimleri hızla yaklaşırken, Bakanlar Komitesi ve diğer Avrupa Konseyi organları, Demirtaş'ın ve Yüksekdağ'ın kamu işlerinde yer alma hakları dahil olmak üzere esasen milyonlarca seçmenin haklarını da ilgilendiren haklarına yönelik devam eden ihlallerin sona ermesini sağlamak için mevcut tüm araçları kullanmalıdır."
Demir: İhlal prosedürü başlatılmalıdır
Türkiye'nin Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Demirtaş'ın derhal serbest bırakılmasına çağrı yapan çok sayıda kararını görmezden geldiğini anımsatan Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi Direktörü Ayşe Bingöl Demir de şunları dile getirdi:
"Türkiye'nin uluslararası yükümlülüklerine uymayı reddetmesi Yüksekdağ davasında da tekrarlanmıştır. Komite, bu davalarla ilgili olarak Türkiye'ye yönelik denetimini daha fazla gecikmeksizin yoğunlaştırmalıdır. Bu denetim tutuklu hak savunucusu Osman Kavala'nın davasında haklı olarak yürütüldüğü gibi ihlal prosedürünün başlatılmasını da içermelidir" dedi.
(NT)