Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan Uluslararası Adalet Divanı (UAD/ ICJ), Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail aleyhine açtığı “soykırım” davasında ihtiyati tedbir talebine ilişkin kararını bugün açıkladı.
Uluslararası Adalet Divanı, soykırım davasında, İsrail aleyhine ileri sürülen iddiaların “makul seviyede” ispatladığına hükmetti.
İSRAİL'E "SOYKIRIM" DAVASI
“Kurbanlarının kendi yıkımlarını canlı yayınladıkları tarihteki ilk soykırım”
Mahkeme, İsrail'in Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki fiillerin işlenmesini önlemek için tüm tedbirleri alması gerektiğine hükmetti.
UAD ayrıca, Gazze’deki felaket boyutundaki insani durumun, tedbir kararı vermesini gerektirecek düzeyde “acil tehlike” teşkil ettiğine karar verdi.
Kararda, İsrail’in saldırılarına maruz kalan Gazzelilerin, Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesindeki "korunan grup" tanımını karşıladığı belirtildi.
Bugünkü karar duruşmasına, Güney Afrika'nın hukuk ekibinden İrlandalı avukat Blinne Ni Ghralaigh ve Güney Afrika tarafını temsil eden hukukçuların başında yer alan Profesör John Dugard da katıldı.
İsrail’in “soykırımı önlemek için tüm tedbirleri alması” kararı
Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika'nın açtığı soykırım davasında, "İsrail Devleti, Gazze'de yürüttüğü askeri operasyonları derhal durdurmalı" talebiyle ilgili, İsrail'in Gazze sakinlerine yönelik öldürme, saldırı ve yıkımla ilgili her türlü eylemden kaçınması ve soykırımı önlemek için tüm tedbirleri almasına hükmetti.
UAD Başkanı ABD’li Yargıç Joan Donoghue, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin, İsrail'in Gazze’deki fillerinin Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle açtığı davadaki ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin mahkeme kararını okudu.
İsrail'in 7 Ekim'den sonra Gazze'ye yönelik hava, kara ve denizden başlattığı askeri operasyonların çok büyük sivil can kaybına, sivil altyapının yıkımına ve Gazze nüfusunun büyük çoğunluğunun yerinden edilmesine neden olduğunu kaydeden Donoghue, "Divan, bölgede ortaya çıkan insanlık trajedisinin boyutunun son derece farkındadır ve devam eden can kayıpları ile insanların acılarından derin kaygı duymaktadır" dedi.
Donoghue, UAD'nin İsrail'in Soykırım Sözleşmesi çerçevesindeki yükümlülüklerinin bazılarını ihlal ettiğine ilişkin ihtiyati tedbir kararı almaya yetkisi olduğunu da belirterek, Güney Afrika'nın İsrail aleyhine ileri sürdüğü iddiaları “makul seviyede” ispatladığına hükmetti.
Filistinlilerin Soykırım Sözleşmesinin ikinci maddesinde işaret edilen etnik ve dini bir grup tanımı kapsamında değerlendirilebileceğini kaydeden Donoghue, Divan'ın Gazze’deki felaket boyutundaki insani durumun, tedbir kararını gerektirecek düzeyde “acil tehlike” teşkil ettiğine hükmettiğini de kaydetti.
UAD Başkanı Donoghue, Güney Afrika'nın açtığı soykırım davasında mahkemenin, "İsrail Devleti, Gazze'de yürüttüğü askeri operasyonları derhal durdurmalı" talebiyle ilgili, İsrail'in Gazze sakinlerine yönelik öldürme, saldırı ve yıkımla ilgili her türlü eylemden kaçınması ve soykırımı önlemek için tüm tedbirleri almasına karar verdiğini bildirdi.
Adalet Bakanlığından açıklama
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, UAD’ın kararına ilişkin “İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nın aldığı ihtiyati tedbir kararına acilen uyarak insanlık suçuna son vermelidir” açıklamasını yaptı.
Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, UAD’ın ihtiyati tedbir kararı vermesinin Filistin'de akan kanın durdurulması ve insanlık suçunun sona erdirilmesi açısından olumlu olduğunu söyledi:
“İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nın aldığı ihtiyati tedbir kararına acilen uyarak insanlık suçuna son vermelidir. 7 Ekim'den bu yana 11 bini çocuk, 7 bini kadın olmak üzere 26 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine, 64 binin üzerinde kişinin yaralanmasına neden olan İsrail, tedbir kararını acilen yerine getirerek saldırılarını bir an önce durdurmalıdır. Kararın uygulanması için uluslararası mekanizmanın da ivedilikle harekete geçmesi gerekmektedir.”
Soykırım davası
1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nin 9. maddesi uyarınca, bir devletin sözleşmenin maddelerini ihlal etmesi durumunda, sözleşmeye taraf herhangi bir devlet, ihlalci devlet aleyhine Uluslararası Adalet Divanında (UAD/ICJ) dava açabiliyor.
Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de işlediği fiillerle Soykırımın Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık'ta ICJ'de dava açarak İsrail aleyhine ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etti.
Güney Afrika, durumun aciliyeti sebebiyle ICJ'den tedbir kararına hükmetmesini talep ederken duruşmaların tamamlanmasının ardından Divan, tarafların beyanlarını ve delillerini inceleyerek karar için müzakerelere başladı.
Güney Afrika'nın iddiaları
Güney Afrika, İsrail'i, 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni üç şekilde ihlal etmekle suçladı.
İlk olarak, İsrail’in, Gazze'de yürüttüğü operasyonlarda, aynı ulusa, ırka ve dine mensup Gazze halkına karşı soykırım maksadıyla öldürme, ciddi surette bedensel veya zihinsel zarar verme güdüsüyle hareket ettiğini ve Gazzelilerin yaşam şartlarını, fiziksel varlığını ortadan kaldıracak şekilde kasten değiştirdiğini iddia etti.
Güney Afrika'nın 84 sayfalık başvurusunda ikinci olarak, İsrail'in soykırımı önlemede başarısız olduğu ifade edildi.
Son olarak, Güney Afrika, İsrail'in soykırımı teşvik eden yetkilileri cezalandırmadığına işaret etti.
Talepler
Güney Afrika, 29 Aralık’taki yazılı başvurusunda, mahkemeden İsrail aleyhine 9 ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesini talep etti.
Güney Afrika'nın istediği ihtiyati tedbirler arasında İsrail’in, Gazze'deki askeri operasyonları derhal durdurması, Filistinlilere yönelik soykırımın önlemesi için gerekli tedbirleri alması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönerek yeterli gıda, su, yakıt, tıbbi ve hijyen malzemeleri, barınak ve giysi dahil olmak üzere insani yardıma erişimlerini sağlaması, soykırıma karışanların cezalandırılmaları için gerekli adımları atması, soykırımın delillerini muhafaza etmesi ve verilen tedbirleri uyguladığına ilişkin Divan'a düzenli rapor sunması yer aldı.
2023 Filistin-İsrail Savaşı
(AS)