Fotoğraf: İrfan Aydoğdu / Anadolu Ajansı
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin (MLSA) beş cezaevinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre COVID-19 döneminde tutukluların yarıdan fazlası temizlik ve hijyen ürünlerinden yoksun kalırken, çoğunun kültürel ve sportif faaliyetleri ve görüş hakkına ciddi kısıtlamalar getirildi.
MSLA, 1 Şubat - 19 Mart arasında 25 siyasi tutuklu ile cezaevinde salgın tedbirleri ve koşulları hakkında 62 soruya cevap verdiği görüşmeler yaptı.
TIKLAYIN - Koronavirüs ve dünya ile Türkiye'de cezaevleri
TIKLAYIN - Hapishanede Covid-19'lu günler
Tutuklular hangi cezaevindeydi? |
Edirne F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Silivri 5 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Ankara Sincan Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Diyarbakır Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Van Yüksek Güvenlikli T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Ayrıca görüşülen kişilerin 14 erkek ve 11 kadın tutuklu. |
Salgın süreci ve sağlığa erişim
Görüşülen tutukluların yarısından çoğu hijyen ürünlerine yeterince erişimleri bulunmadığını söylerken, COVID-19 belirtileri gösterenlerden en az ikisi tedavi edilmedi.
Görüşülen tutuklulardan yüzde 44’ü COVID-19 salgını hakkında kurum tarafından bilgilendirilmediğini söylerken; yüzde 56’sı temizlik yapmak ve kişisel hijyeni sağlamak için gerekli ve yeterli malzemeden yoksun bırakıldığını belirtti.
Görüşülen kişilerden 4’ü COVID-19 semptomu göstermiş, bu kişilerin 2’si muayene edilirken diğer 2’si karantinaya alındı. Toplam 25 kişiden 12’si test talebinde bulunmuş, fakat yalnızca 7’sinin test talebi kabul edildi.
Tutukluların yüzde 76’sı yeterli beslenemediğini düşünüyor. Yüzde 96’sına ise salgın süresince herhangi bir takviye edici gıda veya vitamin verilmedi.
Salgın sürecinde tutukluların genellikle kalabalık hücrelerde tutulduğu belirlendi. Ancak hücrelerin düzenli olarak dezenfekte edildiği görüldü.
Görüşülen kişilerden 1’i iki kişiyle kaldığını, diğer 24 kişi ise 3 ve daha fazla kişiyle birlikte aynı koğuşta kaldığını beyan etti. Görüşülenlerden 15 kişi revir talebinde bulundu. Bu taleplerin 4’ü olumsuz karşılandı.
Faaliyetlere erişim ve iletişim hakkına yönelik kısıtlamalar
Tutukluların bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önemli bir yere sahip olan sportif faaliyetlere erişimi de salgın süresince ciddi ölçüde etkilendi. Görüşülen 25 tutuklunun hepsi tamamen engellenen en az bir kültürel ve sportif faaliyet olduğunu belirtti.
Tutuklama, hastaneye sevk gibi durumlarda uygulanan 14 günlük karantina süresinin özellikle salgın süreci içerisinde yapılan tutuklamalarda keyfi olarak 48 güne kadar çıkarıldığı ortaya çıktı.
Salgının psikolojik etkilerini en aza indirmek ve dışarıdan haber almak için büyük önem taşıyan iletişim kurma hakkı ise bu dönemde ciddi bir şekilde kısıtlandı. Görüşülen 25 tutuklunun 24’ü, yani yüzde 96’sı, açık görüş hakkının kısıtlandığını; 13’ü yani yüzde 52’si kapalı görüş hakkının kısıtlandığını söyledi.
Cezaevinde salgın yönetimi ve öneriler
MLSA hazırladığı raporun sonunda, yetkililere salgının başından beri cezaevlerinde hangi önlemlerin alındığı; tespit edilen vaka, iyileşme, ölüm rakamlarının yanı sıra aşılama ve tedavi gören tutuklularını sayısını kamuoyuna açıklama çağrısı yaptı.
Ayrıca salgın dönemlerinde hapishanelerde alınan tedbirlerin insan hakları standartlarına uyumlaştırılmasını istedi.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
(HA)