Türkiye'nin geleceğini ABD'de görüyorlar
Doç. Dr. Kozanoğlu, Türkiye'nin ABD'nin yanında olmasını isteyenlerin, ABD'ni tepkisinden ve Uluslar arası Para Fonu'nun (IMF) programının aksamasından çekindiklerini" söylüyor.
Kozanoğlu, TÜSİAD'ın tavrının daha net anlaşılabilmesi için 28 Şubat 1997'yi hatırlatıyor:
"28 Şubat sürecinde Genelkurmay "önümüzde 10-20 yıl içerisinde 150 milyar dolarlık silahlanma harcaması yapacağız ve bunu da büyük ölçüde Türk özel sektörünün karşılamasını isteriz" diyordu. Silah sanayii büyük yatırım-teknoloji isteyen bir sanayi. Türkiye'de böyle bir şey gerçekleşecek ise -bunun çok somut kanıtları yok ama- yine TÜSiAD üyesi büyük sanayiciler tarafından gerçekleşecektir."
Bu bir kaynak savaşı, büyük firmalar faydalanır
Prof Dr Minibaş, "Savaş pastasından alınacak pay ahlaki değerlerin ötesinde çok da önemli olmayacaktır" diyerek, bu savaşın bir kaynak savaşı olacağını" belirtiyor:.
"Kaynak savaşı olduğu için de kaynaklar üzerinde kullanma ve denetleme yetkisi büyük firmaların tekelindedir. Büyük firmaların tekelinde olduğu için Türkiye'nin burada büyük paylar alması söz konusu olamaz."
Doç. Dr. Kozanoğlu, TÜSİAD dışındaki iş çevrelerinin savaş hakkında farklı düşünmesini ticari ilişkilerdeki farklılıklarına bağlıyor:
"Irak gibi daha az gelişmiş ülkelerle ticaretimiz genellikle tüketim, gıda maddeleri gibi küçük çapta ticaretten oluşuyor. Orada daha çok Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) "Anadolu sermayesinin" daha fazla pay alabileceği bir alan. TÜSİAD ise daha çok deniz aşırı ülkelerle, Avrupa ABD ile ilişkileri olan bir çevre."
Piyasa ekonomindeysek hedeflerini açıklasınlar
Prof. Dr. Minibaş, Türkiye'nin savaşa yönelmesini isteyen iş çevrelerini beklentilerini, hesaplamalarını kamuoyuna açıklamaları çağrısı yapıyor:
"Hem bekledikleri komisyonun payını açıklamaları gerekir hem de enerji istihdamı, dış dünyadaki pazar payları açısından da ne kadar bir katkıda bulunacağının hesabını rakamsal olarak hesabını vermeliler".(NK)