İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin ile Yeni Aydınlık dergisinin sorumlu yazı işleri müdürü Gültekin Kaya geldi. Davanın diğer sanığı, muhabir Uğur Yıldırım ise duruşmaya katılmadı.
Provakasyon iddiası
Duruşmada sanıklardan gazeteci Gültekin Kaya, Türkiye'yi demokratikleşme ve insan hakları kisvesi altında Türkiye'yi bölmek isteyen karanlık güçlerden bahsetti. Kaya, Eren Keskin'le yapılan röportajda, Keskin'e eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşıldığını söyledi. Kaya, röportajdaki sözlerin Keskin'e ait olduğunu, kendisinin ise suçsuz olduğunu belirterek beraatini istedi. Avukat Eren Keskin ise, Aydınlık dergisinin siyasi görüş ayrılıkları nedeniyle kendisini provake ettiğini savundu.
İddianameye göre, haberin öyküsü
Okunan iddianamede, "haberin, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni demokrasi karşıtı, siyasi rejim üzerinde baskı uygulayan bir kurum gibi göstererek tahkir ve tezyif ettiği kanaatine varıldı" denilerek sanıkların cezalandırılması istendi.
Sanıkların Türk Ceza Kanunu'nun 159/1 maddesi uyarınca yargılanmalarını öngören iddianameye göre,"Genelkurmay'ı Alman Bakan'a Şikayet Ettik" başlığı ile yayınlanan haberin öyküsü ve içeriği şöyle:
* Almanya Adalet Bakanı Herta Daubler-Gmelin'in 24 Haziran 2001 Pazar günü İstanbul'a geliyor.
* Alman Bakan, Pazartesi günü Türkiye'nin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'le yapacağı görüşmeden önce, Alman Konsolosluğu'nun Tarabya'daki konuk evinde 10 özel davetliyle bir toplantı yapıyor.
* Toplantıya katılanlar arasında İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin de bulunuyor. Toplantı sırasında Keskin'in, "Türkiye'yi genelkurmay yönetiyor" şeklinde açıklamalar yaptığı öğreniliyor. Bunun üzerine, gazeteci Uğur Yıldırım Keskin'le bir röportaj yapıyor.
* Uğur Yıldırım röportaj sırasında Keskin'e, "Alman Bakan'la, Fazilet Partisi'nin kapatılmasıyla ilgili bir konuşma yaptınız mı?" diye soruyor.
* Eren Keskin soruyu şöyle yanıtlıyor: "Alman Bakan özel olarak bu soruyu sormadı ama, tartışma bununla başladı. Ben, esas olarak Türkiye'de sistemin bir sorun olduğunu, siyasi partilerin siyasetin gerçek belirleyeni olmadığını, gerçek belirleyeninin Genelkurmay olduğunu söyledim. Bunun üzerine, Türkiye'deki sistem yapısı üzerine derin bir tartışma başladı."
Bu röportaj "Genelkurmay'ı Alman Bakana şikayet ettik" başlığıyla 1 Temmuz 2001 tarihli Aydınlık gazetesinde yayınlanıyor.
Gültekin: Eren Keskin'i eleştirdik
Gültekin Kaya bugünkü savunmasında, demokratikleşme ve insan hakları kisvesi altında Türkiye'yi bölmek isteyen karanlık güçlerden söz etti. Kaya, Eren Keskin'e eleştirel bir bakış açısıyla yaklaştıklarını belirterek, röportajın da eleştirel bir tutumla hazırlandığını söyledi. Haberde basın özgürlüğü çerçevesinde eleştiri hakkının kullanıldığını belirten Kaya, beraatini istedi.
Keskin: Sözlerim çarpıtıldı
Eren Keskin ise, Türkiye'de farklı grupların farklı siyasi yaklaşımlara sahip olduğunu hatırlatarak, sözlerinin bu yaklaşım farkı nedeniyle çarpıtıldığını söyledi.
"Eleştiri hakkını kullanmak hakaret sayılsaydı, herkesin cezalandırılması gerekirdi" diyen Keskin, sözlerinin provake edildiğini belirterek şu noktalara dikkat çekti:
* Görevim nedeniyle değişik kurumların davetlerine katılırım. Bu davet de onlardan birisiydi. Basına kapalıydı.
* Toplantı sırasında, Türkiye'ye ilişkin sorunları belirttim.
* Daha sonra Aydınlık gazetesinden röportaj talebi geldi. Röportaj sırasında, Türkiye'yi Milli Güvenlik Kurulu'nun yönettiğini, yasama-yürütme-yargı erklerinin tamamen militarizmin etkisi altında olduğunu söyledim.
* Bugün de sözlerimin arkasında duruyorum. Meclisin faaliyetleri, meclis başkanının maaşı tartışılırken MGK'nin faaliyetleri, MGK başkanının maaşı söz konusu dahi edilemiyor. MGK'da konuşulmadan, Meclis'te hiçbir yasa görüşülemiyor. Bu, Türkiye'yi MGK'nin yönettiğinin açık göstergesidir.
* Ancak, Türkiye'yi Alman Bakan'a şikayet etmedim. Zaten ben Almanya'nın tarafını da tutmuyorum. Aydınlık gazetesi, söylediklerimi çarpıtmış. Bir bakıma beni provake etmiş.
* Aydınlık dergisinin amacını şöyle yorumluyorum: Türkiye Cumhuriyeti'nde sistemin böyle devam etmesini, demokratikleşme ve sivilleşmesini istemeyen güçler var. Aydınlığın da bu güçlerin savunucusu olduğunu düşünüyorum. Bizim düşünce farkımız nedeniyle provakasyon yapıldığını düşünüyorum.
Duruşma, sanık Uğur Yıldırım'ın da savunmasının alınması için 21 Aralık 2001 tarihine ertelendi. (BB)