Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Filistinli İslam H.M. Asayla’nın Kumkapı’da tutulmasıyla ilgili şikayeti üzerine açılan davayı sonuçlandırdı.
Kumkapı Yabancılar Şube Müdürlüğü’ndeki koşulların kötü muameleye neden olduğunu ve onur kırıcı olduğunu yazan AİHM, Türkiye’yi suçlu buldu.
Ayrıca, Asalya’nın sınırdışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya bırakılması da ihlal olarak kabul edildi.
Türkiye, şu anda İstanbul'da yaşayan Asalya’ya 9 bin 750 Euro manevi, 3 bin 400 Euro maddi tazminat ödeyecek.
Evi basıldı, gözaltına alındı
Filistinli 26 yaşındaki İslam H.M. Asayla, Gazze’de 2007’de İsrail’in füze saldırısı sırasında yaralandı ve belden aşağısı felç kaldı.
Tekerlekli sandalyede hayatını sürdüren Asayla, 25 Mart 2008’de İnsani Yardım Vakfı’nca, tedavi olabilmesi için Türkiye’ye getirildi. 30 Nisan 2009’da bir Türkiye vatandaşı ile evlenmesinin ardından 17 Mayıs 2010’a dek geçerli oturma izni sahibi oldu.
12 Ağustos 2009 sabahı evi basıldı ve eşiyle birlikte gözaltına alındı. Polis, sözlü olarak kendisine “sınırdışı edileceği ve oturma izninin İçişleri Bakanlığı tarafından iptal edildiği” bilgisini verdi.
Sınırdışı kararı kendisine gösterilmediği gibi, nereye gönderileceğine dair de bilgi verilmedi. Asayla aynı gün Kumkapı Yabancılar Şube Müdürlüğü’ne götürüldü.
Asayla’ya, “uluslararası bir terör örgütü bağlantısı nedeniyle” oturma izninin iptal edildiği söylendi. Eşi hak örgütlerine başvurdu, “Tutulduğu yerde bir masada uyumak zorunda bırakıldığını, tekerlekli sandalyeyle kullanabileceği uygun tuvalet olmadığını ve tedavisinin yarım kaldığını” anlattı.
Asayla da mahkemeye başvurarak, İsrail ya da başka bir ülkeye sınırdışı edildiğinde yaşam hakkı ve özgürlük hakkının, güvenliğinin tehlikeye gireceğini, İsrailli güçlerce işkenceye veya cinayete maruz kalabileceğini ifade etti.
İçişleri Bakanlığı emriyle Asayla 18 Ağustos 2009’da serbest bırakıldı ancak sınırdışı kararı kaldırılmadı. Mahkemeye başvurusu olumlu sonuçlanmayan Asayla’nın itirazı da kabul edilmedi.
Mültecilik için başvurdu
25 Eylül 2009’da, mültecilik statüsü için Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne (UNHCR) başvurdu.
22 Aralık 2009’da da 15 gün içerisinde ülkeden ayrılması, aksi halde zorla sınırdışı edileceğine dair karar avukatının eline ulaştı. Avukatı bunun üzerine mahkemeye başvurarak mültecilikle ilgili karar verilmeden sınırdışı prosedürünün işletilemeyeceğini belirtti. 4 Ocak 2010’da itiraz kabul edildi, mültecilik başvurusu sonuçlanana dek sınırdışının bekletilmesine karar verildi.
Asayla’nın bu yaşadıklarıyla ilgili AİHM’e yaptığı başvuru ise dün sonuçlandı. AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “özgürlük ve güvenlik hakkını” düzenleyen 5. maddesi ile “onur kırıcı ve kötü muameleyi” düzenleyen 3. maddesinin ihlal edildiğine karar verdi, Türkiye’yi tazminata mahkum etti. (AS)