Farklı dil ve lehçelerde yapılacak yayınlarla ilgili yönetmeliği Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Başkanı Orhan Erinç, iletişim hukukçusu Fikret İlkiz ve Çerkez Platformu sözcüsü Sezai Babakuş bu cümlede buluşuyor.
Azadiya Welat Genel Yayın Yönetmeni Sami Tan, ise "şok olduk" diyor.
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Avrupa Birliği (AB) uyum yasaları çerçevesinde "farklı dil ve lehçelerde" yapılacak yayınlara ilişkin yönetmeliğe göre yayınlar TRT'de yapılacak.
TV'de alt yazı, radyoda programın Türkçe tekrarı
Yönetmelik, televizyon yayınlarında Türkçe alt yazının verilmesi, radyolarda ise programdan sonra yayının Türkçe olarak yenilenmesi zorunluluğunu getiriyor.
Farklı dil ve lehçelerdeki yayınlar televizyonlarda günde otuz dakika, haftada toplam iki saat, radyolar için de günde kırk beş dakika haftada dört saat yapılabilecek.
RTÜK ile TRT arasında imzalanacak bir protokolle yayına başlanabilecek, fakat henüz net olarak hangi dillerde yayın yapılacağı açıklanmış değil.
Bianet, TGC Genel Başkanı Orhan Erinç, iletişim hukukçusu Fikret İlkiz, Azadiya Welat Genel Yayın Yönetmeni Sami Tan ve Çerkez Platformu sözcüsü Sezai Babakuş'a yönetmelikle ilgili görüşlerini sordu.
Erinç: Zamanla genişletilir
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç de düzenlemeyi yeterli görmüyor ama bir olumlu adım olarak yorumluyor.
"Özel televizyonlar da başvuru yapabilir, fırsat eşitliği yapılmalı.Başlangıç bir deneme olsun diye yapılmış olabilir."
Erinç'e göre; "ileriki dönemlerde uygulamaya bakıldığında genişletme olasılığı da olabilir".
Erinç, yayınların Türkçe altyazıyla verilmesi zorunluluğunu ise, "Anladığım kadarıyla dil ve şivelerin kullanılmasında suç işlenebileceği kaygısı var" sözleriyle açıklıyor.
İlkiz: Farklı dilleri Türkçe öğrenmek
Hukukçu Fikret İlkiz de gelişmeyi olumlu buluyor, ve Türkçe dışındaki dillerde yayın yapılabilecek olmasını Türkiye açısından bir kazanç olarak değerlendiriyor.
İlkiz, Türkçe çeviriyle ilgili olarak "Farklı dil ve lehçeleri Türkçe olarak öğreneceğim" biçiminde yorumluyor ve "Bu en azından Türkler için yararlı bir uygulama" diyor.
Yayın süresinin zaman içinde uzatılabileceğini belirten İlkiz'e göre, "önemli olan farklı dil ve lehçelerin ihtiyaçlar ölçüsünde saptanması"dır.
Tan: AB yerine biz şok olduk
Haftalık Kürtçe Gazete Azadiya Welat Genel Yayın Yönetmeni Sami Tan, yönetmelik hakkında Başbakan Abdullah Gül'ün "alacağımız kararlar AB'yi şok edecek" şeklindeki açıklamasına atıfta bulunarak "asıl bu kararla biz şok olduk" dedi.
Yönetmeliğin çok geri olduğunu savunan Tan'a göre devletin bu yöndeki politikası "hakları veririm ama kullanılmaması için her şeyi yaparım" şeklinde.
"Kürtlerin bu yönetmelikten memnun olması mümkün değil. Sadece TRT'yle sınırlanmamalı, özel yayınlara da izin verilmeli. Tercüme meselesi de devletin halkına güvensizliğini gösteriyor. Kendi kadrolarına da..."
Babakuş: Olumlu ama eksik
Çerkes Platformu sözcüsü Sezai Babakuş yönetmeliğin bir ilk olması bakımından olumlu olduğunu söylüyor, fakat önemli eksiklikleri olduğu konusunda da Tan'la hemfikir.
Babakuş, uyum yasalarında anadilde yayın ve öğrenim konusunda alınan kararların unutulmayıp uygulamaya dönük değişikliklerin yapılmasından da memnun.
"Yayının sadece TRT'de yapılmasıyla bir kontrol mekanizması yaratılmaya çalışılıyor. Bu da yanlış. Türkiye'de en geniş şekilde yayın yapan TRT'de yayının yapılacak olması iyi bir durum."
Babakuş'a göre "Türkçe çeviri" hem iyi hem kötü: Teknik olarak bir zorluk. Bir yayının iki defa yapılması anlamına geliyor. Ama TRT'nin yayınlarını izleyip ne konuşulduğunu merak edenler açısında olumlu, biz anlaşılmak da istiyoruz. (HA/NK)