"Türbanlı Erkekler" Başörtülü Kadınları Mecliste İstemiyor
Mecliste başörtülü milletvekili olmasını destekleyenlerin "Başörtülü aday yoksa, oy da yok" sloganıyla siyasi partilerin listelerinde başörtülü aday göstermesi talebinin ardından bu girişime en büyük tepki muhafazakar kanattan geldi.
Konuyla ilgili bianet'e konuşan Sosyalist Feminist Kolektif'ten Filiz Karakuş, kadınların başörtüsü taktığı için kamusal alandan dışlanmasının patriarkal bir baskı olduğunu düşünürken, Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KADER) Başkanı Çiğdem Aydın, "türbanlı erkeklerin" kadınların siyasete girmesine sıcak bakmadığı görüşünde.
Yazar Ali Bulaç'ın "Başörtülü aday yoksa, oy da yok" sloganıyla hareket edenleri "başörtü mağduriyeti yapıyorlar" diye eleştirmesinin ardından başta Nihal Bengisu Karaca ve Hilal Kaplan olmak üzere başörtülü kadınların tepkisiyle karşılaşmıştı.
Muhafazakar erkekler kadının ikincil rolünün devamından yana
Konuyla ilgili olarak bianet'e konuşan KADER'den Aydın, muhafazakar erkeklerin büyük kısmının kadınların ikincil rolünün devamından yana olduğunu söylüyor ve ekliyor:
* Kadınlar evde otursun, çocuk baksın, erkeklerin hizmetinde olsun istiyorlar.
* Kadınlar artık hayatı takip ediyorlar, toplumu takip ediyorlar ve artık ev kadınlığı rolü yetersiz olabiliyor. Dolayısıyla artık kadınların toplumdaki rolü, erkeklerin istediği gibi olmayacak.
KONDA'ya bir araştırma yaptırdıklarını ifade eden Aydın, "Bu hane halkından bir kadının siyasete atılmasını destekler misiniz?" sorusuna her beş kişiden dördünün "evet" dediğini aktarıyor. "Hayır" diyenlerin oranlarını incelediklerinde ise ezici çoğunluğun eşi başörtülü olan erkekler olduğunu fark ettiklerini söylüyor.
"Bu haneden bir kadının siyasete katılmasını desteklerim" diyen başörtülü kadınların oranının yüzde 77 olduğunu hatırlatan Aydın, "'türbanlı erkeklerin', kadınların siyasete girmesine sıcak bakmadığını, bunun da muhafazakâr olanların kadınlar değil, erkekler olduğu görüşünü savunuyor.
"Erkek egemen siyaset, başörtüsünü koz olarak kullanıyor"
Sosyalist Feminist Kolektif'ten Filiz Karakuş ise kadının temsil hakkının çeşitli gerekçeler ileri sürülerek engellendiği görüşünde. Başörtülü kadınların meclise girmesi gerektiğini savunan Karakuş, sözlerine şöyle devam etti:
* Bir kadın başörtüsü takıyor diye milletvekili olmasının önünde engel olmamalı.
* Kadınların başörtüsü taktığı için kamusal alandan dışlanmasının patriarkal bir baskı olduğunu düşünüyorum.
* Bu güne kadar muhafazakâr erkekler başörtü meselesini siyaset olarak savundular. Başörtülü kadınların meclise girmeleri muhafazakâr erkeklerin önünü kesen bir şey.
* Muhafazakâr, erkek egemen siyaset, başörtüsünü bir koz olarak kullanıyor. Bunu bir pazarlık unsuru olarak öne sürüyor. Belli ki, başörtüsü konusunda koz oynama işi sona ermiş değil, başka pazarlıklar gündeme geliyor.
* Başörtüsü konusunda samimi olsalar, kendi siyasetlerinin bir parçası olsa, bugüne kadar 40 kere gündeme getirirlerdi. (EKN/EÖ)