"Bozüyük'te meydana gelen tren kazasından, demiryoluna giren iş makinesini çalıştıran müteahhit firma ise onun yetkilisi, Karayolları Müdürlüğü'yse onun yetkilisi birinci dereceden sorumlu. Çünkü tecrübesiz ve yetkisiz birini vincin başına geçirmişler."
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul şube başkanı Cemal Gökçe "Türkiye'de hiçbir kurumda meslek içi bilinçlendirme eğitimine önem verilmiyor ve meydana gelen kazaların nedenlerinden biri de bu" dedi.
Eskişehir-Haydarpaşa seferini yapan Cumhuriyet Ekspresi, dün akşam 17.30 sıralarında Bozüyük yakınlarında duble yol inşaatında çalışırken demiryolundan geçen vince çarptı. Lokomotifin devrildiği, trenin beş vagonundan birinin yan yattığı kazada beş kişi öldü, 21 kişi yaralandı. TCDD Genel Müdürlüğü, karayolu inşaatında çalışan paletli iş makinesinin "hemzemin geçidi olmayan bölgede demiryolu hattına izinsiz ve kontrolsüz girmesi sonucu kazanın meydana geldiğini" açıkladı.
Kepçe operatörü arkadaşının yerine çalışıyormuş
Ağır yaralan kepçe operatörü, tatile çıkan deneyimli vinç operatörü arkadaşının yerine 10 gün önce işe başlamıştı.
Kepçe operatörü Mehmet Sait Yılmaz'ın mesai arkadaşı Kadir Dendiz ''Kepçenin sahibi 1 ay önce Libya'dan gelen Yılmaz'a tatile çıkacağını, yerine 10 gün çalışmasını istedi. Yılmaz, sevdiği arkadaşını kıramadı, teklifini kabul etti. Yılmaz, yaklaşık 10 gün çalıştı. Bir iki gündür kepçe sahibini arayarak 'ben işi bırakacağım, hemen gel' diyordu. Arkadaşı tatili biraz uzattı sanırım, gelmedi" dedi.
"Ortada büyük bir ihmal söz konusu. İş makinesinin tren yolundan geçmesi kabul edilemez. Görüyoruz ki diploma ya da ehliyet sahibi olmak yeterli değil, meslek içi eğitimin sürekli olması gerek" diyen Gökçe önce operatörü çalıştıran yetkilinin sorumlu olduğunu söyledi.
Gökçe diğer yandan çalışanların önemli ve dikkat gerektiren bir iş yaptıklarını, kurallara uymak zorunda olduklarını bilecek donanımda yetiştirilmelerinin zaruri olduğunu söyleyip böyle bir kaza olasılığına yer verilmemesi gerektiğini savundu.
"Türkiye'de hiçbir kurumda mesleki bilinçlendirilmeye önem verilmiyor. Bu noktada da kazanın sorumluluğunu Karayolları'ndan Meclise, Bakanlara, yerel yönetimlere yüklemeliyiz."
"Karayoluna ağırlık vermek doğru değil"
Geçen aylarda Makine Mühendisleri Odası (MMO) da yayınladığı "Ulaşımda Demiryolu ve Oda Raporu"nda Türkiye'de demiryolu yapımının gerilediğini karayolu taşımacılığının ilerlediğini "Türkiye gibi otomotiv ve petrolde dışa bağımlı bir ülkenin karayolu taşımacılığına ağırlık vermesini anlamak mümkün değil" diyerek ulaşım politikalarını eleştirmişti.
Mevcut demiryollarının yüzde 41,5'i Cumhuriyetin ilanından önce, yüzde 40,5'i de 1923-1950 döneminde yapıldı. 1950'den günümüzeyse toplam bin 981 km demiryolu yapıldı ve böylece 1950 yılı itibarıyla 9 bin 24 km olan toplam demiryolu hattı uzunluğu 2008'in sonunda 11 bin 5 km oldu.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin seçim propagandalarından biri de "duble yollar" inşa etmekti. (EZÖ)