Türkiye İnsan Hakları’ndan (TİHV) yapılan yazılı açıklamada siyasal iktidarın 1 Mayıs günü İstanbul’da adeta olağanüstü hal ilan ettiği belirtilirken tüm halkın başta yaşam hakkı, seyahat özgürlüğü, ifade özgürlüğü, gösteri hakkı, örgütlenme özgürlüğü ve konut dokunulmazlığı hakları olmak üzere pek çok temel hak ve özgürlüğünün ağır biçimde ihlal edildiği vurgulandı.
bianet’e konuşan TİHV İstanbul Şubesi’nden Ayşe Çetintaş, dün İstanbul’da yaşanan polis saldırılarında gaz bombalarına, tazyikli suya ve her türlü polis şiddetine maruz kalanların TİHV’e başvurabileceğini söyledi.
Şu an 74 kişinin gözaltında olduğunu da hatırlatan Çetintaş, gözaltındakilerin de herhangi bir kötü muameleye maruz kalmaları durumunda kendilerine başvurabileceklerini ifade etti.
“Dün 1 Mayıs kutlaması yapmak isteyenlere karşı polis tarafından çok ağır hak ihlalleri gerçekleştirildiğini gördük. Polis şiddetine maruz kalanlar TİHV İstanbul Şubesi’ne başvurmaları durumunda tedavi, rehabilitasyon ve rapor almaları için yardımcı olacağız.”
“Türkiye’nin her an temel hakları rafa kaldırabileceğini gördük”
TİHV’den yapılan açıklamada da polisin kullandığı şiddet sonucunda pek çok kişinin ağır yaralandığı belirtilirken, polisin doğrudan doğruya yaralama ve öldürme kastı ile hareket etiği ifade edildi.
“Gözaltına alınan 74 kişiden üçünün çocuk olması ve saatlerce Emniyet’te tutulup Çocuk Şubeye teslim edilmemesi; ağır yararlıların hastaneye sevk edilmemesi; gösteri alanlarına ambulansların sokulmaması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) yaygın ve yoğun gaz kullanımını işkence ve kötü muamele olarak değerlendiren kararına rağmen* birkaç saat içerisinde 2 binden fazla kapsül kullanılması gibi uygulamalar bir arada değerlendirildiğinde polis müdahalesinin işkence boyutuna ulaştığını kesin olarak söyleyebiliriz.
“Hal böyle iken İstanbul Valisi’nin büyük bir pişkinlikle müdahalenin orantılı olduğunu söylemesi tam bir skandaldır.
“Dün bir bütün olarak yaşananlar, bu yıl inşaat bahanesi ile yasaklanan aynı zamanda bir toplumsal hafıza mekanı olan Taksim alanının tüm demokrasi güçlerine ebediyen kapatılarak geçmişte yaşanan katliam ve acıların tümden hafızadan silinmek istendiğini açıkça göstermiştir.
“Kısacası 1 Mayıs’ta İstanbul’da demokrasi ve insan hakları bakımından ağır suçlar işlenmiştir. Buna karşın İstanbul’daki yargı organları bu durumu sadece seyretmektedir.
“İstanbul’da yaşananlar Türkiye’de hiç kimsenin hukuk güvenliği altında yaşamadığını bir kez daha göstermiştir. Polisin savcı olduğu uygulamalara bir kez daha tanık olduk. İstanbul’da görev yapan Cumhuriyet Savcıları aynı anda bu kadar suç işlenmesini içlerine sindirebiliyorlarsa, onlara söyleyecek hiçbir sözümüz yoktur.
“Ancak yaşananlar Türkiye’nin her an ve her vesileyle temel hak ve özgürlükleri rafa kaldırabilecek ve hukuk dışına çıkabilecek keyfi, otoriter bir güvenlik rejimi zihniyetinin devlet yönetimine egemen olduğunu bir kez daha açıkça ortaya koymuştur. İnsan hakları savunucuları olarak bundan büyük bir kaygı duyuyoruz.” (EKN)
* Bkz. AİHM’in 10 Nisan 2012 ve 9829/07 sayılı Türkiye/Ali Güneş kararı
** TİHV İstanbul Şubesi: Bozkurt Mah. Türkbeyi Sokak Ferah Ap. No:113/6 Kurtuluş-Şişli 0 (212) 249 30 92, 293 43 33