Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu edebiyat dünyasında tartışılan taciz iddialarıyla ilgili olarak bir açıklama yaptı.
"Toptaş'ın açıklamaları dikkate alındı"
Hasan Ali Toptaş'a 2013 yılında verilen Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nün iptal edildiğini duyuran TGC Yönetim Kurulu’nun açıklamasında şu görüşler yer aldı:
“Kadınlar çalışma yaşamının her kademesinde başarıyla yer almaktadır. Karşılarındaki en önemli engellerden birinin işin zorluğu değil, iş hayatında karşılaştıkları cinsel tacizler olduğu ortadadır ve bunun her gün birçok örneği kamuoyuna yansımaktadır.
“Kadınlara, erkeklere, çocuklara yönelik şiddet, cinsel içerikli, bedensel, sözlü saldırı ve bezdiri içeren her türlü davranış taciz ve suçtur.
“Günümüzde yasal düzenlemelerle engellenmeye çalışılan cinsel tacize karşı toplumun her bireyi ve kurumu karşı çıkmakla sorumludur.
“TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu bu konuda yıllardır bir çalışma yürütmektedir. Hazırlanan Toplumsal Cinsiyet Eşitlikçi Haber Kılavuzu ile hem kadın habercilerin yaşadıkları sorunlar gündeme taşınmış, hem de kadın haberlerinin nasıl hazırlanması ve medyada nasıl yer alması gerektiği ile ilgili ilkeler ortaya konulmuştur.
“Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, son günlerde edebiyat alanında gündeme gelen bazı yazarların isimlerinin geçtiği cinsel taciz iddialarını gündemine alarak değerlendirmiştir. Bu yazarlardan biri olan Hasan Ali Toptaş 2013 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü almıştı.
“Hasan Ali Toptaş’ın kamuoyuna yaptığı açıklamalar da dikkate alınarak konu değerlendirilmiştir. Yönetim Kurulu TGC internet sitesindeki 2013 TGC Sedat Simavi Ödülleri’ni kazananlar listesinden Hasan Ali Toptaş’ın adının kaldırılarak verilen Edebiyat Ödülü’nün iptal edilmesine karar vermiştir. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak her türlü şiddet ve tacizin karşısında olduğumuzu bir kez daha kamuoyunun bilgisine sunarız.”
Meslek örgütlerinden tepki
PEN Yazarlar Derneği Yönetim Kurulu da kadın yazar, çevirmen ve yayıncıların maruz kaldıkları taciz ve benzeri davranışlara karşı önleyici, onarıcı bir adalet sağlamak amacıyla, sektörün bütün unsurlarını bir araya getiren bir onur komisyonu kurma kararı aldı.
Türkiye Yazarlar Sendikası, Çevirmenler Birliği, Türkiye Yayıncılar Birliği gibi kurumlara ortak çalışma çağrısı yapan PEN, komisyonun hem bu tarz vakalar olduğunda mağdurun başvurusuyla faile gerekli uyarıları yapmayı, hem de mağdura avukat, psikoterapist gibi ilgili mesleklerin gönüllü desteğini sunmayı hedeflediğini belirtti.
Açıklamada şöyle denildi:
“Komisyonun yola çıkış ilkesi PEN Kadın Hakları Bildirgesi’ndeki şu satırlardır:
“PEN gerek ev duvarları arasında, gerekse kamu alanında kadına yönelik tüm şiddet biçimlerinin tehlikeli sansür türlerine yol açtığı görüşündedir. Dünyanın her yerinde kültür, din ve gelenek çoğu kez insan haklarından üstün tutulmakta, kadın ve kızlara zarar vermeye yönelik birer gerekçe sayılmaktadır.
“PEN açısından, bir insanı susturmak onun varlığını inkârdır. Bir tür ölümdür. Kadınlar yaratıcılık ile bilgi alanlarında her bakımdan özgürce davranamazsa insanlık eksik ve yoksun kalır.”
Ne olmuştu?
Twitter'da, yazar Hasan Ali Toptaş'ın bir kadın kullanıcı tarafından ifşa edilmesiyle birlikte 20'den fazla kadın edebiyat dünyasında maruz bırakıldıkları cinsel taciz ve saldırıları anlatmıştı.
Yazar Pelin Buzluk'un bu yöndeki paylaşımına destek olan yazar Aslı Tohumcu, yaşadığı cinsel saldırıyı kamuoyuyla paylaşarak dayanışma çağrısında bulunmuş ve Bora Abdo'nun kendisini taciz ettiğini açıklamıştı.
Tohumcu, "Hasan Ali Toptaş da yalnız değil tabii. Bora Abdo var. Beni arkadaşımdan ayırıp taksime atlamasıyla gelişen bir olay. Ben de büyüdüm, kadınlarla sarmalandım iyice. Konuşabiliyorum. Herkes konuşsun. Bizim korkacak bir şeyimiz yok" demişti.
Everest Yayınları da "Yayınevimiz yazarlarından Hasan Ali Toptaş ile ilgili açıklamaları hassasiyetle takip ediyoruz" diyerek bir açıklama yapmıştı. Ardından da Toptaş'ın ilişiği kesilmişti. (EMK)