TEKEL işçilerinin avukatı Kazım Bayraktar, işçilerden 19’una dava açıldığına dair kendisine gönderilen iddianame ile duruşma gününe dair tebligatta yer alan yeni dava açıldığı bilgisinin, mahkeme kaleminin hatası olduğunu açıkladı:
“Yasal süreç bir işçi için geçerli ama mahkeme kalemi, bana 19 işçinin iddianamesini gönderip duruşma günü tebliğ ederek yeni dava gibi bildirimde bulundu.”
TIKLAYIN - Avukat Bayraktar, TEKEL İşçilerine 10 Yıl Sonra Açılan Davayı Yorumladı
bianet’e konuşan avukat Bayraktar, yeni dava açılmış gibi tebligat gönderilmesinin, mahkeme kaleminin hatası olduğunu, 19 işçiye açılan yeni bir dava olmadığını ifade etti.
“Sadece bir işçiyle ilgili yargılama var, temyize gideceğiz”
Kazım Bayraktar, süreci şöyle aktardı:
“TEKEL işçilerinden birine daha önce açılan ve hükmün geri bırakılmasına karar verilmiş bir dava vardı. Beş yıl içerisinde suç işlememesi halinde ceza siliniyordu. Ancak bir işçi bu sürede başka bir suçtan hüküm giydiği için bu yargılamada da hükmün açıklanması gündeme geldi.
“Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi kalemi de bu işçiyle ilgili tebligat yapmak ve durumu açıklayan bir yazı göndermek yerine, önceden hazırlanmış olan ve 19 TEKEL işçisi hakkındaki eski iddianameyle birlikte yeni bir duruşma tarihi tebliğ ederek yeni dava açılmış gibi tebligatta bulundu. Ben de iddianamede yer alan tüm işçiler adına yeni bir dava açılmış gibi tebliğ edilen belgeyi görünce yeni dava açıldığına dair açıklama yaptım.”
Avukat Bayraktar, Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesinde 27 Haziran’da mahkeme önüne çıkacak işçinin, 5 aylık cezasının infaz edileceğine dair kararın okunacağını, buna dair temyize başvuracaklarını ekledi, “Önümüzde uzun bir süreç var” dedi.
TEKEL işçileri hakkında
TIKLAYIN - TEKEL İşçileri Kendi Sesleriyle bianet'te
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Şubat 2008’de TEKEL’in sigara ve tütün bölümü için ihaleye çıktı. İhale sonucunda British American Tobacco (BAT) 1 milyar 720 milyon dolar vererek TEKEL'e ait Adana, Ballıca, Bitlis, Malatya, Samsun ve Tokat sigara fabrikalarının sahibi oldu.
İhaleden kısa bir süre sonra da BAT, 10 bin 818 TEKEL işçisinden 8 bin 247'sinin iş aktini feshetti.
TIKLAYIN - "Geç de Olsa Meydanlara Çıktık"
Hükümet de işçileri 4/C'ye [657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinin C fıkrası] geçirmeyi önerdi. İşçiler bu öneriye, 4/C statüsüyle çalışmanın sözleşmeli çalışan olmak anlamına geldiği, en fazla 4-11 aylık istihdam içerdiği, maaşları yaklaşık yarıya düşürdüğü gibi sebeplerle karşı çıktı.
Bu karşı çıkış karşılık bulmayınca işçiler Kızılay meydanında 15 Aralık 2009’da eyleme başladı. Eylemler yaklaşık üç ay sürdü.
TIKLAYIN - Konfederasyonlar: TEKEL İşçileri Ne Diyorsa, O Olacak
Ankara'da üyesi oldukları Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nda (TÜRK-İŞ) basın açıklaması yapmaları engellenen TEKEL işçileri, kendilerini engellemek için binlerce polisin kullanılmasını ve karşılatıkları sert tavrı, "hükümetin korkusu" olarak yorumladı.
Mart 2010’da Tekgıda-İş Sendikası Başkanı Mustafa Türkel, çadırların kaldırılacağını ve eyleme son verileceğini açıklayınca işçiler TÜRK İŞ’i de protesto etti. İşçiler, Taksim meydanında kutlanan 1 Mayıs 2010’da da pankartlarıyla mitinge katıldı.
TIKLAYIN - Direniş Özgürleştirir
TIKLAYIN - "Binlerce Polis Hükümetin TEKEL İşçilerinden Korkusunu Gösterdi"
(AS)