İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu'nun üç ay önce başlattığı "Tecrit öldürüyor, F tipi hapishaneler kapatılsın" kampanyası kapsamında başlayan yürüyüş Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) önündeki oturma eylemiyle sona erdi.
25 Nisan'da İstanbul Bakırköy Kadın ve Çocuk Cezaevi'nden başlayan yürüyüşün Kandıra F Tipi Cezaevi, Bolu F Tipi Cezaevi ve Sincan F Tipi Cezaevi ardından son durağı Adalet Bakanlığı ve TBMM oldu.
Türkdoğan: Tedavi edilmeyen 160 mahpus öldü
Bugün (27 Nisan) Kızılay YKM önünde buluşan İHD üyeleri, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan'ın açıklamasının ardından "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" "Tecrit işkencesine son" "Hasta mahpuslar serbest bırakılsın" "Çıplak arama işkencesine son" sloganlarıyla Adalet Bakanlığı önüne yürüdüler.
Türkdoğan yaptığı açıklamada, Adalet Bakanlığı verilerinin İHD verilerinden çok daha vahim olduğunu, 2010 yılında 160 mahpusun tedavi edilmediği için cezaevinde öldüğünü, şu an ise 520 ağır hastanın cezaevinde tutulmakta olduğunu ifade etti. Türkdoğan, yüzde yüz yirmi doluluk oranının denetimli serbestlik yasasıyla ancak yüzde yüz beşe düşürülebildiğini belirtti.
Vargün: 34 bin mehpisin üçte biri Türkiye'de
Bakanlık önünde konuşan İHD Ankara Şube Başkanı Halil İbrahim Vargün, yeryüzündeki 34 bin mahpusun üçte birinin Türkiye'de olduğunu, devletin bireylerin şiddetini suç olarak nitelendirirken, kendi şiddetine hukuk demesini kabul edemediklerini belirtti.
Efe: 12 yılda 12 Eylül'dekinden fazla mahkeme kuruldu
İHD İstanbul Yöneticisi Ümit Efe ise toplumsal belleğin "unutturularak" yok edildiğini, 12 yılda kurulan mahkemelerin, 12 Eylül'de kurulanlardan kat be kat fazla olduğunu dile getirdi.
Adalet Bakanlığı önünde çevik kuvvetin engellemesiyle karşılaşan grup, TBMM Dikmen Kapısı'na pankartsız ve slogansız yürümek durumunda kaldı. Engelleme sırasında gerginlik yaşanmazken, bazı hasta yakınları polise sitem etti, çevik kuvvet alkışlarla protesto edildi.
Kalman: Suçla mücadele için hapisten farklı yol bulunmalı
TBMM kapısında oturma eylemi yapan İHD üyeleri burada bir basın açıklaması gerçekleştirdi. İHD Cezaevi Komisyonu üyesi Sevim Kalman'ın okuduğu açıklamada, insan hakları komisyonunun taleplerine rağmen randevu vermediği, yalnızca BDP grup başkan vekili Hasip Kaplan ve CHP grup başkan vekili Hüseyin Aygün'den randevu alabildiklerini belirtti.
Randevu taleplerine geri dönüşte bulunmayan milletvekillerine açıklamada "Toplumun sorunlarına çare bulmak için meclise gönderdiğimiz vekillerimiz hapishanelerde insan haklarına saygılı, insancıl bir infaz sistemi için gerekli düzenlemeleri yapmak durumundadır" sözleriyle çağrıda bulunuldu.
Ayrıca Kalman, insan hakları savunucuları adına okuduğu açıklamada, hapishanelerin artık insanlık gündeminden çıkmasını, suçla mücadelede hapishane dışında önlemlerin aranmasını ve toplumsal yapının suç üretmekten kurtarılmasını savunduklarını dile getirdi.
"Ağar'a tanınan haklar tüm mahpuslara tanınmalı"
Ancak bir geçiş döneminde illa ki hapishaneler olacaksa buraların, Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları, Avrupa Cezaevi Kuralları'nda belirtildiği gibi mümkün olduğunca dış dünyaya yakın mekanlar olması gerektiğini ifade eden Kalman, dört duvarın kendi başına yeterli bir ceza olduğunu belirtti.
"Biz bu insani düzenlemelerin sadece, hapishanede kaldığı dört ay boyunca otuz binden fazla ziyaretçiyi kabul etme hakkına sahip olan, on üç bin mektup yazan başbakan Tayyip Erdoğan ya da kendisine beş yıldızlı cezaevi aranan Mehmet Ağar için geçerli olmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Onlar da olsun, ama onlara tanınan haklar tüm mahpuslara tanınmalıdır."
İHD, yaptığı açıklamayla İnfaz Kanunu'nda yer alan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum siyasi mahpusların ölene kadar hapishanelerde kalmasına yönelik düzenlemenin bir an önce yürürlükten kaldırılmasını, bu mahpuslar hakkındaki ayrımcı düzenlemelerin iptal edilmesini talep etti: "İnsan hakları asla pazarlık konusu olmamalı, çoğunluğun ya da bir grubun öfkesine, intikam duygularına, geri anlayışlarına göre değil ilerici insanlık değerlerine göre düzenlemeler yapılmalıdır." (MAF)