Avrupa Komisyonu'nun Türkiye ile ilgili yayımladığı 2009 İlerleme Raporu'nda basın ve ifade özgürlüğü ihlalleri "Medeni ve sivil haklar" başlığı altında yer aldı.
Maliye Bakanlığı'nın Doğan Yayın Holding'e verdiği vergi cezası, youtube.com gibi sitelere erişim yasağı, gazetecilere Ceza Yasası (TCK) ve Terörle Mücadele Yasası (TMY) uyarınca açılan yoğun davalar raporda yerini aldı.
301: Davalar azaldı ama işlem sürüyor
TCK'nın 301. maddesinin artık ifade özgürlüğünün sınırlandırılması için sistematik şekilde kullanılmadığının kaydedildiği raporda, Mayıs 2008'de yapılan değişikliğin kovuşturmalarda geçmiş yıllarda göre "anlamlı bir azalma"ya neden olduğu ifade edildi.
"Türkiye'de yasal çerçeve, ifade özgürlüğünün güvence altına alınması bakımından hala yetersiz. Sonuç olarak, hakim ve savcılar, bu düzenlemeleri sıklıkla dar ve kısıtlayıcı bir biçimde yorumluyorlar. 301. maddeden hala soruşturma ve mahkumiyetler söz konusu."
"Geçmişin hassas konuları artık tartışılabiliyor"
Anayasa Mahkemesi'nin "örgüt propagandası" ve "örgüt açıklamalarına yer vermek"ten medya kuruluş sahiplerini de cezai sorumluluk altına alan TMY'deki düzenlemeyi iptal ettiğine yer veren raporda, 200 kadar aydının imzasıyla başlayan "Ermenilerden Özür Diliyorum" kampanyasına 30 bin kişinin imza attığını, konunun yaygın medyada geniş yer bulduğuna işaret ediyor.
Ayrıca, Kürt Sorunu ve genelde azınlık hakları, askerin rolü ve Atatürk'ün mirası gibi Türkiye toplumunda normalde hassas olarak karşılanan konular etrafında yoğun tartışmalar yaşandığı da kaydedildi; ancak şu eleştiri yöneltildi:
Atatürk Yasası'nda dava ve cezalar var
TCK'nın "hakaret" suçunu düzenleyen 125. maddesinin de ifade özgürlüğünü sınırlandırmak için kullanıldığı, "Kamu düzenine karşı suçlar" başlığıyla yer alan 214, 216, 217, 218, 220. maddelerinin, "Temel milli yararlara karşı hareket"e dair 305. maddesinin, Anayasal düzene yönelik 312 ve 314. maddelerinin ve müstehcenliğe dair 226. maddesinin de sorun oluşturduğuna ifade edildi.
Ayrıca, "halkı askerlikten soğutma"ya dair TCK'nın 318. maddesi, Atatürk Aleyhinde İşlenen Suçlara İlişkin Kanun ve Türk Harflerinin kullanılmasına dair 222. maddesi uyarınca kovuşturma ve mahkumiyetlerin de sürdüğü vurgulandı.
"Bu yasal belirsizlik, gazetecileri, yazarları, yayıncıları, siyasetçileri, akademisyenleri ve diğer başkalarını soruşturma, yargılanma, cezalandırma ve tutuklama tehlikesi altında tutuyor ki, bu da oto-sansüre neden olabiliyor"
"Doğan'a ceza ekonomik varlığı tehlikeye atıyor"
Terörün artış göstermesi nedeniyle Haziran 2006'da değişiklik yapılan TMY, bir çok süreli gazetenin yayınının 15 günden bir aya kadar durdurulduğu bildirilen raporda, Doğan Medya Holding'e verilen "ağır vergi cezası" için, "grubun ekonomik varlığının tehlike altına atacak ve pratikte de basın özgürlüğünü etkileyecek nitelikte" denildi.
"Kültürel haklarla ilgili olarak ülke çapında 24 saat Kürtçe yayın yapan bir kamu televizyon kanalının açılması, ileriye dönük çok olumlu bir adımdır. Ayrıca, hükümet Kürt meselesinin kapsamlı bir şekilde ele alınmasına yönelik olarak siyasi partiler ve sivil toplumla yoğun bir istişare süreci başlatmıştır."
"Gizlilik" davaları ve İnternet sansürü raporda
Siyasetçilerin "kişilik haklarına saldırı"dan gazeteci, yayıncı, yazar ve politikacılara karşı birçok tazminat davası açtıklarını kayıt altına alan rapor, Genelkurmay Başkanlığı'nın da askeri operasyonlara ilişkin "gizli bilgi"ye yer vermekten gazeteciler hakkında suç duyurusunda bulunduğu bilgisine de yer veriyor.
Gizliliğe riayet etmemekle suçlanan birçok habercinin 288 ve 285. maddelerinden işlem yapıldığına da dikkat çekildi. Doğan Grubu'na bağlı gazete ve televizyonların boykot edilmesine ilişkin siyasi yetkililerinin mesajları, akreditasyonda ayrımcılık, youtube sitesine yasak, Facebook, Google Sites gibi sitelere karşı yaptırımlar da raporda yer buldu. (EÖ)