Spor yazarı Bağış Erten, Alex de Souza'nın Fenerbahçe ile yollarının ayrılmasıyla ilgili olarak, simge bir ismin en kötü zamanında bile sadece performansla değil, başka değerlerle göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade ediyor.
Saha içinde performansı yeterli bulunmayan bir futbolcunun, dünyanın en iyi oyuncusu olsa bile değerinin düştüğüne dikkat çeken Erten, Alex'in de böyle bir süreç yaşadığını ama meselenin sadece bununla sınırlı olmadığını söyledi.
"Simge oyuncularla onları yönetme meselesinde Türkiye'de toplumsal kültürün ve spor kültürünün ciddi problem yarattığını düşünüyorum."
"Biz padişah dizileri seyreden, Başbakanı'na tanrı muamelesi yapan, tüm kurumlarda biat kültürünü temel alan bir toplum yapısına sahibiz."
"Biat etmeyen ancak kafası koparılarak sorun çözülür. Burada da aynı şekilde 'vurun kafasına' mantığıyla hareket edildiğini düşünüyorum."
"Kocaman'ın üçüncü cephe yaratması gerekirdi"
Erten, Alex'in Türkiye futboluna verdiği katkılardan ziyade, bir sporcu modeli olarak zirveleşmiş bir insan olduğunu ve bu oyuncuyla Fenerbahçe kulübünün yollarını ayırmadan önce kurduğu iletişimin bir anlayış biçiminin göstergesi olduğu görüşünde.
"Hiç kimse kulüplerden büyük değildir lafının altında, o kulüplerin isimlerinin aslında kulüp yöneticileri olduğunu düşünüyorum. Alex de olsanız yöneticilerden büyük değilsiniz bu ülkede."
"Aykut Kocaman'ın durumu da çok sorunlu. Üçüncü bir cephe yaratmakta çok zorlanıyor. O da bu süreci kötü yönetenlerden bir tanesi. Bence Alex'ten de başkandan da farklı şeyler söylemesi gerekiyordu."
Nerde kaldı 1 Mayıs kortejindeki Aziz Yıldırım'lar
Şike soruşturması kapsamında tutuklanan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın tahliye edilmesinin ardından kulüpte yaşanan sorunlara da değinen Erten, sorunların temelinde "ortak düşmanın" ortadan kalkması olduğu görüşünde.
"Fenerbahçe geçen sene bütün sorunları bir 'düşman' karşısında birleşerek çözmüştü. Herkesi birleştiren bu süreçten sonra şimdi çok daha kaotik bir dönemde. Çünkü şimdi karşısında kolaylıkla düşmanlaştırabileceği bir 'öteki' yok. Bu da birlik beraberliği tam ortasından çatırdatıyor."
"Bir sorunu düşmanlaştırarak, ötekileştirerek, böylece kendinden uzaklaştırarak çözme biçimi çok yaygın. Ama son dibinize düştüğü zaman da tek bir Fenerbahçelilik olmadığını görüyorsunuz. Fenerbahçe şimdi bununla tanışıyor; herkesin Fenerbahçesi kendi durduğu yerden tarif edilen bir şey."
"Şimdi geçen yıl 1 Mayıs'ta resimleriyle yürünen Aziz Yıldırım'ın tişörtleri yakılıyor. Fenerbahçeliliğini muhalif kimliğinin önüne koyanların da bir öz eleştiri vermesi gerekiyor."
"Futbol tarihini yöneticiler değil, futbolcular yazıyor"
Türkiye'deki "futbolcu tüketimi"ne de değinen Erten, 24 Ağustos'ta hayatını kaybeden Devrimci Spor Emekçileri Sendikası Başkanı ve Galatasaraylı eski futbolcu Metin Kurt'a atıfta bulunuyor.
"Metin Kurt'un en fazla üstünde durduğu konu futbolcunun bir birey olarak algılanmamasıydı. Futbolcu karşısında kulüplerin fazlasıyla muktedir olduğunu söylerdi."
"Şu an ki sistem, adınız ne olursa olsun futbolcuları değersizleştiren bir sistem. O yüzden futbolcuların örgütlenmesi gerekir."
"Pek çok sembol isim itibarsızlaştırılarak kulüp tercihi olarak gösterilerek gönderildiler. Bu işlerin bu kadar kolay olmaması için futbolcuların örgütlenmesi lazım. Futbol tarihini yöneticiler değil futbolcular yazıyor ama o tarihe yöneticiler karar veriyor." (EKN)