Çizim: Murat Başol
Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Ablamın karnındaki çocuğun sağ doğmasının bana bağlı olduğunu söylediler.”
Bu sözler, İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir tanığın mahkemedeki ifadesinden.
Tanık Selçuk Aymaz, gözaltındayken polislerce bu şekilde tehdit edildiğini, avukatını talep ettiğini fakat başka bir avukatın geldiğini, gelen avukatın sorgu aşamasına katılmadığını, kendisi ile hiçbir konuşma gerçekleştirmediğini ve sadece polislerle oturup çay içtiğini, sonunda da ifadeyi okumaya dahi gerek görmeden imzalayıp gittiğini anlattı.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ile Halkın Hukuk Bürosu’ndan (HHB) 18 avukatın yargılandığı davanın gelecek duruşması, 7-11 Kasım’da Silivri Kampusu’ndaki duruşma salonunda görülecek. Avukatlar, bu ve buna benzer şekilde alınan ifadelerle yargılanıyor. Bu duruşmada, mahkemenin nihai kararını açıklaması bekleniyor.
Reddi hakim talebine ret
Savunma avukatlarının mahkemeye 3 Ekim 2022’de sunduğu dilekçede, tanık Aymaz ve diğer tanıkların duruşmada dinlenmesi talep edildi. Ancak mahkeme, bu talebi gerekçe göstermeksizin reddetti. Bunun üzerine, 11 Ekim’de reddi hakim talebinde bulundular.
İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi, reddi hakim talebine bugün yanıt verdi ve savunma avukatlarının sunduğu tüm bu gerekçelerin, “duruşmayı uzatmayı yönelik olduğunu” ileri sürdü:
“…11.10.2022 tarihli Hakimin reddi talebinin 5271 Sayılı CMK'nın 31/1-c maddesi kapsamında duruşmayı uzatmaya yönelik yapıldığı anlaşılmakla talebinin geri çevrilmesine …karar verildi.”
TEM Müdürü tehdit etti, polis avukata para verdi
Mahkemeye sunulan soruşturmanın genişletilmesi (tevsii tahkikat) talepli ilk dilekçede, tanık Selçuk Aymaz’ın, gözaltındaki ifadesinin nasıl oluşturulduğunu, polislere açılan davanın duruşmasında, İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine anlattığı belirtildi:
“Yargılamaya dayanak iddianamenin delilleri arasında Selçuk Aymaz isimli kişinin ifadelerine yer verildiği görülmektedir. Halkın Hukuk Bürosuna yönelik suçlamalara dayanak olarak gösterilen bu ifadelerin nasıl oluşturulduğunu İst. 33. ACMde görülen 12/06/2018 tarihli duruşmada anlatmıştır. Mahkemede tanık olarak dinlenen Selçuk Aymaz verdiği ifadesinde Serdar Bayraktutan tarafından önce dijital delillerle alakalı bir olaya dahil edilmekle, sonrasında ise hamile kız kardeşinin yaşamı ile tehdit edilerek 30.10.2012 tarihli ifadesinin baskı altında alındığını beyan etmektedir.”
Aymaz bu ifadeyi, FETÖ soruşturmaları kapsamında haklarında dava açılan ve yasadışı delil üretmek de dahil birçok suçtan yargılanan eski polislerle ilgili yargılamada verdi.
Kendisini tehdit ettiğini belirttiği Serdar Bayrakturan, dönemin Terörle Mücadele Şube Müdürü.
Bu davanın iddianamesinde, “Ferdi Taşkaya isimli polis memurunun ifadeye giren avukata zarf içerisinde para vererek yasadışı delil üretme faaliyetine dahil olduğunun tespit edildiği” ifade edildi.
Soruşturma, bu ifadeye dayanarak başlatıldı
ÇHD davasının görüldüğü İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesine sunulan tevsii tahkikat dilekçesinde, avukatlar hakkında başlatılan soruşturmanın bu ifade sonrası gerçekleştiği belirtildi:
“İst. 33 ACM 2017/88 E. sayılı dosyanın sanıklarından olan avukat Süleyman Taşbaş sonrasında itirafçı olmuş ve ifadeleri imzaladıktan sonra polis memuru Ferdi Taşkaya’dan zarf içerisinde para aldığını itiraf etmiştir.
“Son olarak TEM şube polisleri tarafından 30.10.2012 tarihinde şekillendirilen kurgu ifadenin bir gün sonra (01.11.2012) savcı Adem Özcan tarafından bir kere daha tutanak altına alındığı anlaşılmaktadır.
“Bu ifadeden beş gün sonra (06.11.2012) ise bu ifade de dayanak gösterilerek Halkın Hukuk Bürosu avukatları hakkında 2012/2259 numaralı soruşturmanın başlatıldığı ve Adem Özcan’ın soruşturma savcısı olarak görevlendirildiği anlaşılmaktadır.”
TIKLAYIN - Kadrolu tanık: Suikast emrini Ebru Timtik değil, polis verdi
(AS)