* Fotoğraf: Ahmet Bolat / AA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz ve İlamat Bürosu, 70 tutuklunun tahliyesine karar veren İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin yazdığı tahliye müzekkerelerini, mahkemeye iade etti.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Teftiş Kurulu Başkanlığı da örgüt kurmak ve yönetmekle suçlanan 70 kişi hakkında İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesince verilen ve İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğince “yok hükmünde” sayılan tahliye kararının ardından inceleme için iki başmüfettiş görevlendirdi.
Bakandan “paralel” vurgusu
Adalet Bakanı ve HSYK Başkanı Kenan İpek konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının açıklamasındaki “tahliye kararının görevsiz ve yetkisiz mahkemeler tarafından, usul hükümleri hiçe sayılarak verildiği ve yok hükmünde olduğu" ifadelerine dikkat çekti:
“Söz konusu karar ve basın açıklamasından, İstanbul 29. ve 32. Asliye ceza mahkemelerinin, hakimin reddi ve tahliye talepleri üzerine, soruşturma dosyalarını temin etmeden, şüpheliler hakkındaki isnat ve delilleri incelemeden, talep dilekçeleri üzerine işlem tesis ettiklerinin anlaşıldığından, bu gelişmeler üzerine, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından denetim amacıyla görevlendirilen iki başmüfettiş, denetim kapsamındaki inceleme ve soruşturma yetkilerine istinaden olaya el koymuşlardır. Kurul başmüfettişlerinin 29 ve 32. asliye ceza mahkemelerindeki incelemeleri halen devam etmektedir.”
“Hiçbir kimse veya organın, kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisini kullanamayacağı anayasamızın 6. maddesinin amir hükmüdür. Anayasanın bu açık hükmünü, görev ve yetkiye ilişkin usul hükümlerini hiçe saymayı yargısal faaliyet olarak nitelendirmek, yargı görevi yapanların suç işleme imtiyazının kabulü anlamına gelir. Hukuka aykırı karar ve işlem yapanların, bu fiil ve eylemlerinin hukuki bir sonucu bulunduğu kuşkusuzdur. Görevsiz ve yetkisiz mahkemeler eliyle ülkemizde bir hukuk kaosu yaratma girişimi olan bu son gelişme, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yargıdaki paralel yapılanmayla ilgili alınan inceleme kararının isabetini göstermektedir.”
“Millet adına kullanılan yargı yetkisi, hukukun, öznel yorumlarla hiçbir grubun zimmetine geçirilmesi anlamına gelmemelidir. Ülkemizdeki hukuk güvenliğini bozacak şekilde, örgütlü ve sistemli biçimde yargı yetkisinin yasa dışı çıkar ve amaçlar doğrultusunda kullanılması, hukuk çerçevesinde hak ettiği karşılığı mutlaka bulacaktır. Kamu düzeni, hukuk güvenliği ve toplumsal huzuru bozmaya yönelen her türlü girişim, başarısızlıkla sonuçlanacaktır.”
Tahliyeler iade edildi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz ve İlamat Bürosu, tutuklu şüphelilerin tahliyesine karar veren İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin yazdığı tahliye müzekkerelerini, mahkemeye iade etti.
Çağlayan'daki İstanbul Adliyesine gelen tutuklu avukatları dün sabah, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz ve İlamat Bürosu nöbetçi savcısı Orhan Güldiker'e, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin tahliye kararı vermesinin ardından hazırlanan müzekkereleri işleme koyması için başvurdu.
Başvuruyu inceleyen savcı Güldiker, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen tahliye müzekkerelerinin, mahkemeye iadesine karar verdi.
Kararda, hakimin davaya bakamaması ve reddi hakimin davaya bakamayacağı hallerinin Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) 22-23. maddelerinde düzenlendiğini anımsatılarak, yapılan düzenlemeye göre hakimin davaya bakamayacağı haller açıklandı. Bu olayda sanıklar hakkında iddianame düzenlenerek açılmış bir davanın söz konusu olmadığı ifade edildi. (AS)
İade kararı |
"6545 sayılı yasanın 48. maddesi ile değişik 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemeleri'nin Kuruluş, Görev ve Yetkileri hakkındaki kanunun 10. maddesi, kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere yürütülen soruşturmalarda hakim tarafından verilmesi gereken kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek amacıyla Sulh Ceza Hakimlikleri kurulmuştur." "Yine aynı yasa kapsamında yer alan 11. madde de 'Asliye Ceza Mahkemeleri'nin görevlerini tanımlamıştır. Bu düzenlemeye göre, kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere Sulh Ceza Hakimliği ve Ağır Ceza Mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere Sulh Ceza Hakimliği tarafından bakılır' denilmektedir." "Mahkememizin, 25 Nisan günü şüphelilerin tahliyesine karar verildikten sonra İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nin aynı gün şüphelilerin ayrı ayrı tutukluluk hallerinin devamına karar verildiği görülmüş olmakla şüphelilerin ayrı ayrı tahliyelerine ilişkin karar ve tahliye müzakereleri, yazımız ekinde bila infaz iade edilmiştir." |
Ne olmuştu? |
Örgüt yöneticisi olduğu gerekçesiyle tutuklanan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile tutuklanan eski emniyet müdürleri Yurt Atayün, Ömer Köse, Ali Fuat Yılmazer, Yakup Saygılı, Tufan Ergüder'in de arasında bulunduğu çoğu polis 70 kişi hakkında İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nce Cumartesi gecesi tahliye kararı verildi. Temmuz 2014'te başlayan ve arka arkaya yapılan operayonlarda tutuklanan emniyet görevlileri ve Karaca'nın avukatları, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesinde bulunan 10. sulh ceza hakimliğini redderek tahliye talebinde bulundu. Avukatlar, reddi hakim taleplerini İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'ne yaptı. Reddi hakim talebini kabul eden İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi tahliye taleplerinin değerlendirilmesi için dosyayı İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. 32. Asliye Ceza Mahkemesi de tahliye taleplerini kabul ederek tüm sanıkların tahliyesine karar verdi. İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği ise İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin yetkisi olmadığı halde verdiği reddi hakim kararının usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle "yok hükmünde" olduğuna karar verdi. Cumartesi gecesi nöbetçi olan İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği, bu kararı polislerin tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden sorumlu Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na da göndererek tahliyeyi engelledi. Aynı saatlerde avukatlar, tahliye kararının UYAP'a girişinin engellenmek istendiği bu nedenle UYAP'a erişimin engellendiğini ileri sürdü. Polis avukatları, adliyeye gelerek aldıkları tahliye kararını Silivri Cezaevi'ne elden götürmek istediler. Kararın duyulması ardından adliye önüne çok sayıda TOMA ve çevik kuvvet polisi de geldi. Başsavcılık sabaha karşı konuyla ilgili açıklama yayınladı ve sulh ceza hakimliklerince tutukluluğun devamına şeklinde nihai bir karar verildiğini belirtti: "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca yürütülen çeşitli soruşturma dosyalarında halen tutuklu bulunan şüphelilerin avukatları tarafından İstanbul muhabere nöbetçisi olan 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nden reddi hakim ve tahliye talebinde bulunulmuş olup, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevine girmemesine rağmen soruşturma dosyalarını temin etmeden ve incelemeden 24 Nisan'da 2015/92 değişik iş sayılı kararla görevsiz ve yetkisiz olarak İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevlendirilmesine karar verilmiştir." Sanık avukatları Gültekin Avcı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'nun yaptığı yazılı açıklamaya tepki gösterdi: "32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararlara ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının görevsiz ve yetkisiz bir şekilde, statüsünü aşarak, kanunsuzca suç işleyerek yaptığı bir açıklama var. Hiçbir Cumhuriyet Başsavcısının veya savcının bu konuda açıklama yapma yetkisi yok. Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, Türk Ceza Kanunu'nun 277. ve 288. maddelerini çiğnedi ve suç işledi" diye konuştu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz ve İlamat Bürosu, 70 tutuklunun tahliyesine karar veren İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin yazdığı tahliye müzekkerelerini, mahkemeye iade etti. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 6 Şubat'ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği yazıda, asliye ceza mahkemelerinin sulh ceza mahkemeleri kararlarına bakamayacağı, sulh ceza hakimlikleri tarafından alınan kararlara ilişkin itirazları değerlendirme makamının yine sulh ceza hakimlikleri olduğu belirtilmişti. Adalet Bakanı Kenan İpek de açıklama yaptı, HSYK Teftiş Kurulu Başkanlığının tahliye kararının ardından inceleme için iki başmüfettiş görevlendirdiğini açıkladı. |
(AS)