Sığınmacı Hakları Platformu, son aylarda artan zorla geri gönderilen Suriyeli sığınmacılarla ilgili basın toplantısı düzenledi.
Aksaray’daki Ümran Derneği’nde yapılan toplantıya sığınmacı-mültecilerle çalışan sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda basın kuruluşu katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını Prof. Dr. Bekir Berat Özipek yaptı.
Özipek, Türkiye’nin uluslararası hukuku hiçe sayarak, resmi sığınmacı statüsünde olan Suriyelileri dahi geri gönderdiğini belirtti.
Suriye’nin kuzeyinin geri göndermeler için güvenli olmadığını vurgulayan Özipek, Türkiye’nin geri göndermelere devam etmesinin uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunu söyledi.
Özipek, yaklaşan seçimlerle birlikte siyasi partilerin göçmen karşıtlığı üzerinden propaganda yaptığını vurguladı ve ekledi: “Bu negatif söylem ve tutumlar gündelik hayatın içinde ayrımcılık, ırkçılık ve şiddete, hatta yer yer linç girişimlerine varan ürkütücü hadiselere de sebep oluyor.
TIKLAYIN-"Türkiye de zor ama Suriye ölüm"
"Geri gönderilenler arasında bebekler de var"
Özipek’in ardından basın açıklaması okundu. Açıklamanın Türkçesini Yıldız Önen, Arapçasını ise; Taha Elgazi yaptı.
Açıklamada, son dönemlerde sığınmacılara yönelik hak ihlallerinin arttığı ilk sırada ise; zorla geri göndermelerin yer aldığı belirtildi.
Son aylarda geri göndermelerde ciddi artışlar yaşandığı, gönderilenler arasında uluslararası öğrenci statüsünde yer alan kişilerin dahi olduğunu belirtildi.
15 aile sınırdışı edildi
Geri göndermelerin geldiği nokta son iki ayda yaşanan örneklerle anlatıldı. Geri gönderilenler arasında bebeklerin de yer aldığını vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"8 Aralık 2022 tarihinde, Ankara iline bağlı Kahramankazan ilçesinde ikamet eden ve geçici koruma kimlikleri olan 15 Suriyeli sığınmacı aile, Göç İdaresi Başkanlığı tarafından gözetim altına aldırılıp sınır dışı edildiler. (Antep Karkamış sınır kapısından).
"Bir diğer Aile 6 Aralık 2022 günü sabah namazı saatlerinde emniyet ekipleri tarafından gözaltına alındılar. Ankara Akyurt Geri Gönderme Merkezinde 2 gün kaldılar, sonra sınır dışı edildiler.
TIKLAYIN-"Mülteciler olmadan toplumsal barış olmaz"
İki aylık bebek dahi gönderildi
"Sınır dışı edilen ailelerin içerisinde kadınlar, çocuklar, 2 aylık bebekler de vardı. Aileler sınır dışı edilmeden önce herhangi bir adli makama ya da mahkemeye götürülmediler. Ayrıca sınır dışı edilen kişiler Suriye'nin kuzeyine gönderildiklerinden; kişilerin Türkiye'deki iş yerleri, dükkânları, arabaları, malları kimsesiz ve belirsiz bir durumda kaldı.
"22 Aralık 2022 tarihinde, Ankara iline bağlı Çubuk ilçesinde ikamet eden ve geçici korumak kimlikleri olan 50 Suriyeli aile gözaltına alındı.
"O tarihten bugüne kadar ailelerin bir kısmı Ankara Akyurt Geri Gönderme Merkezinde, bir kısmı da Gaziantep iline bağlı Oğuzeli Geri Gönderme Merkezinde tutuluyorlar. Gözaltına alınan ailelerin içinde kadınlar, çocuklar, öğrenciler var. Bu ailelerin neden gözetim altına alındığı konusunda Göç İdaresi tarafından bugüne kadar herhangi bir açıklama yapılmadı.
TIKLAYIN-"Suriyelileri Geri Göndererek İnsanlık Suçu İşleniyor"
"Milyonlarca insan umutsuzluk içinde"
“10 yıldır bu topraklarda bir hayat kurmaya çalışan, ellerinden geldiği kadar üzerlerine düşeni yapmaya çalışan; iş yeri açan, işyerlerinde çalışan, okula giden, öğretmen, doktor, mühendis, tamirci, terzi, berber, tatlıcı olarak topluma hizmet vermeye çalışan milyonlarca insan şimdi umutsuzluk içinde.
"Yarınının ne olacağını bilmiyor, her an zorla geri gönderilebileceğinin korkusunu yaşıyor. Oysa bu insanlar uluslararası koruma yasalarının güvencesi altında, kendilerine Türkiye devleti tarafından verilen kimliklerle burada yaşıyorlar.
“Pek çok Birleşmiş Milletler ve Sivil Toplum Kuruluşları raporunda da net bir şekilde belirtildiği gibi, Suriye'nin kuzeyi güvenli değil. Daha iki ay önce, 6 Kasım 2022 tarihinde, Esed rejim güçleri sabah saatlerinde İdlib'in kuzeyindeki zorla yerinden edilen sivillerin yaşadığı Maram Kampı'na misket bombalı saldırı düzenledi.
"Uluslararası anlaşmalara aykırı"
"Saldırıda 6 sivil hayatını kaybetti, en az 75 sivil yaralandı. Vefat eden kişilerinden Amîr Elali vefat etmeden 2 ay önce Türkiye'den sınır dışı edilmişti. Bu raporlara rağmen Türkiye'nin geri göndermelere devam etmesi uluslararası anlaşmalara aykırıdır. Suriye savaş bölgesi olduğu için oraya Suriyeliler sınır dışı edilemezler. Ancak yetkililer bunun da bir formülünü bulmuşlar: 'Gönüllü geri gönderiyoruz' diyorlar.
"Oysa pek çok durumda, rıza belgelerinin baskıyla imzalatıldığı biliniyor. Elleri kelepçeli bir şekilde parmak izi alınanlar veya uzun idare gözetimde tutma tehdidiyle imza atmaya zorlanan insanlar var.
"Bu insanlar neredeyse 10 yıldır buradalar, burada bir düzenleri var. Bazı örneklerde yetişkin erkekler Suriye'ye gönderiliyor, fakat aileleri ve çocukları burada kalıyor, aileler bölünüyor.
TIKLAYIN-"Suriyelilerin Geri Gönderilmesi Hukuk Dışı"
"50 kişilik bir grup sınır dışı edildi"
"Mesela daha geçtiğimiz günlerde 23 Ocak 2023 tarihinde, Hatay il Göç Müdürlüğü'ne bağlı Apaydın Geçici Barınma Merkezinde bulunan 600 civarı Suriyeli sığınmacının içerisinden 50 kişilik bir grup sınır dışı edildi.
"Sınır dışı edilen kişilerin çoğu geçici koruma kimliğine sahiplerdi. Kimisinin aileleri, çocukları Türkiye'de farklı illerde ikamet etmekteydiler. Ancak şimdi bu aileler ve çocuklar yalnız kaldılar.
"Son zamanlarda uluslararası öğrenciler de 'belgelerindeki eksiklikler' nedeniyle polis tarafından gözaltına alınıp sınır dışı edilmek üzere Göç İdaresine bağlı Geri Gönderme Merkezlerine gönderiliyor.
"Uluslararası statüdeki öğrenciler gönderiliyor"
“Toplama ve geri gönderme amaçlı kontrollerin oluşturduğu mağduriyet, ailelerinin izniyle ve devletlerinin onayıyla ve kendi paralarıyla ülkelerinden Türkiye’ye üniversite öğrenimi için gelen uluslararası öğrencileri de içine alacak ölçüde genişlemiş durumda. Acil önlem alınmadığı takdirde, uluslararası öğrencilerle ilgili olarak bugüne kadar sarf edilen tüm çabalar, telafisi güç biçimde zarar görecek.
"Geri gönderme, Türkiye’nin de taraf olduğu Cenevre Sözleşmesi’ne ve iç hukukumuzda düzenleme getiren Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’na doğrudan aykırı.
"Türkiye’de zorla geri gönderme politikası devam ederse, insanlar güvenli bir ülkeye ulaşmak için çok daha zor ve tehlikeli yolları denemek zorunda kalırlar.
TIKLAYIN-"Devletler Bizim Adımıza Karar Vermesin"
"Negatif söylemler linç girişimine sebep oluyor"
"Avrupa ülkeleri de hem Suriyelilere hem de diğer sığınmacılara karşı büyük bir ayrımcılık yapıyor. Sınır kapılarını kapatıyor. Oysa sığınmacıların bütün ülkelere dengeli bir şekilde dağıtılmaları sağlanmalıdır.
"Şu anda insanlık büyük bir suç işliyor. Bu insanları bir değer olarak görmek yerine siyasi bir koz olarak kullanmak, bunun üzerinden siyaset yapmak büyük bir suç.
"Genel seçimler yaklaştıkça siyasi partilerin çoğunun, başta Suriyeliler olmak üzere tüm sığınmacılara dönük negatif söylem kampanyalarının yörüngesine girdiği görülüyor. Bu negatif söylem ve tutumlar gündelik hayatın içinde ayrımcılığa, ırkçılığa ve şiddete, hatta yer yer linç girişimlerine varan ürkütücü hadiselere sebep oluyor.
"Hukuken tanımlanmış statüleri var"
"Sığınmacılara dönük negatif söylem ve kampanyalar, günlük hayatta yaşananlar, zorla geri göndermeler ve geri gönderme merkezlerinde yaşanan olaylar, temel insani hassasiyetlere sahip herkesin harekete geçmesi gereğine işaret ediyor. Sığınmacılar, bir an önce sınır dışı edilmesi gereken insanlar değil hak sahibi kişilerdir, hukuken tanımlanmış statüleri vardır.
"Zorla geri gönderme hiçbir işe yaramaz. Sınır, mutlaka aşılır. Sadece daha fazla acı ve hak ihlalleri yaşanır. Seçim sürecine doğru, daha fazla telafisi imkânsız zararların ortaya çıkmaması ve gündelik hayatın anlama ve adalet temelinde dönüştürülmesi için, Türkiyeli ve Suriyeli STK’lar olarak bizlere ağır bir sorumluluk düşüyor. Zorla geri göndermelerin durulması gerekiyor."
(RT)