Kadir Has Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi tarafından her yıl gerçekleştirilen, “Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması” 2017 yılı sonuçları açıklandı.
Çalışma, 11 Aralık 2017-7 Ocak 2018 tarihleri arasında Türkiye nüfusunun genel temsiliyetine sahip 26 kent merkezinde ikamet eden, 18 yaş ve üzeri bin kişi ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirildi.
Kadir Has Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Merkezi adına Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman ile Prof. Dr. Osman Zaim, İletişim Fakültesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölüm Başkanı Prof. Dr. Banu Baybars Hawks ve Türkiye Çalışmaları Merkezi Müdürü Dr. Cihan Dizdaroğlu’ndan oluşan bir ekibin denetiminde hazırlandı.
Çalışmadan öne çıkan sonuçlar şöyle:
Kendini “Dindar” tanımlayanların oranı yükseldi
Kendinizi siyasal açıdan nasıl tanımlarsınız sorusuna yüzde 27,6 “dindar” yanıtı verdi. Onu “Muhafazakar”, “milliyetçi, “cumhuriyetçi/Kemalist”, sosyal demokrat”, “ulusalcı” ve “sosyalist” yanıtları izledi.
“Dindar” ve “milliyetçi” olarak yanıtlayanların oranları geçtiğimiz yıla göre yükseldi.
Kendinizi etnik olarak nasıl tanımlarsınız sorusuna verilen yanıtlarda “Türk” diyenlerin oranı geçtiğimiz yıla göre yüzde 83,4’ten yüzde 89,9’a yükselirken, “Kürt” diyenlerin oranı yüzde 11,1’den yüzde 6,2’ye düştü.
En önemli sorun “İşsizlik” ve “hayat pahalılığı” diyenler yükseldi
Türkiye’nin şu anki en önemli sorunu kartta görmüş olduğunuz seçeneklerden hangisidir?” sorusuna verilen yanıtlarda en yüksek oran yüzde 29 ile “terör” olsa da bu yanıtı verenlerin oranı geçtiğimiz yıla göre düştü.
Yanıtların yüzde 30’unu içeren “İşsizlik” ve “hayat pahalılığı” yanıtları geçtiğimiz yıllardan daha yüksek oranda dile getirildi.
“Türk” kökenliler en önemli sorun olarak “terör”ü ilk sırada gösterirken “Kürt” kökenliler “işsizlik”i ilk sırada gösterdi.
En çok güvenilen kurum "polis"
Araştırma sonuçlarına göre kamuoyuna en çok güvendiği kurumlar sorulduğunda, ilk defa Polis ve Jandarma yanıtı önde çıktı.
Geçtiğimiz yıl yüzde 49,4’lük oran ile en çok Cumhurbaşkanlığı kurumuna güvendiğini belirtilirken, bu yıl yüzde 62,3 oranında polis; yüzde 60,8 oranında ise jandarma yanıtını geldi.
Orduya duyulan güven de yüzde 47,4’ten yüzde 60’a çıktı ve üçüncü sırada yer aldı. Cumhurbaşkanlığı ise geçen yıla göre yüzde 7’lik artış sağladı ve yüzde 56,5’lik oranla dördüncü en güvenilir kurum oldu.
En az güvenilen kurum ise yüzde 35 ile yine medya oldu. Geçen yıl 15,1'de kalan medya, bu yıl yüzde 20'lik bir kesimden güven kazansa da listede yukarılara çıkamadı.
Beş kişiden ikisi siyasi boşluk olduğunu düşünüyor
AKP’yi destekleyenlerin çoğunluğu Türkiye’de siyasi boşluk olmadığı kanaatinde iken, genel olarak bakıldığında her beş kişiden ikisi Türkiye’de siyasi boşluk olduğunu düşünüyor.
Türkiye’de siyasi boşluk olduğunu düşünenlerin ise yüzde 45,6’sı İYİ Parti’nin bu boşluğu dolduracağına inanıyor. İYİ Parti’nin seçimlerde en çok oyu alacağı düşünülen parti tabanı olarak da yüzde 37,7 ile MHP çıktı. “Kararsızlardan oy alır” diyenler yüzde 18,9, AK Parti tabanından oy alacağını düşünenler yüzde 17,8 ve son olarak CHP tabanından oy alacağını düşünenler ise yüzde 9,8 oranında.
Geçtiğimiz yıla göre düşüş gösterse de, kamuoyunun yüzde 52,7’si halen Türkiye’de bir siyasal kutuplaşma olduğu kanaatinde. Bu kutuplaşmanın ekseni ise yüzde 52 ile laik-dindar ayrımı olarak gözüküyor.
Sınır ötesi operasyonlara destek yüzde 56,4
Hükümetin Suriye konusunda izlediği politikayı başarılı bulanlardaki artış eğilimi devam ediyor. Hükümetin Suriye politikasını başarılı bulanların oranı geçen yıl yüzde 29,5’ten yüzde 32,3’e, bu yıl da yüzde 38,5’e yükseldi. Öte yandan, AKP'ye oy verdiğini belirten kişilerin yüzde 63,6’sı Suriye politikasını “kesinlikle başarılı” ve “başarılı” bulurken; bu oran CHP seçmeninde yüzde 20,2, MHP’ye oy verdiğini belirtenlerde yüzde 16,7 ve son olarak HDP seçmeninde yüzde 8,4 olarak gözlemlendi.
Sınır ötesi operasyonları destekleyenlerin oranı yüzde 56,4; dış ülkelerde asker bulundurmasına destek verenlerin oranı ise yüzde 48,1.
Türkler Kürtler’in “Bağımsız devlet” istediğini söylerken Kürtler “demokratik Türkiye” istiyor
Çözüm sürecinin yeniden başlamasını isteyenlerin oranı geçtiğimiz yıla göre düşüş gösterdi. 2016’te sürecin yeniden başlamasını isteyenlerin oranı yüzde 53 iken bu oran 2016’da yüzde 31,4’e, 2017’de yüzde 23,2’ye düştü.
Türkiye’de yaşayan Kürt’lerin istedikleri düşünülen yönetim şekli” sorusuna “Türk” kökenlilerin en üstteki yanıtı “bağımsız Kürt devleti” iken “Kürt” kökenlilerin yanıtı “daha demokratik bir Türkiye cumhuriyeti” oldu.
OHAL'e destek düştü
OHAL’i destekleyenlerin oranı 2016’da 59,8 iken 2017’de bu oran 58,5’e, OHAL’in uzamasını gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 48,5’ten yüzde 47,5’e düştü.
Katılanların yüzde 46,7’si OHAL’in demokratik hak ve hürriyetleri zedelediğini, yüzde 35,9’u zedelemediğini söyledi.
“Türkiye dindar” diyenlerin oranı düştü
Türkiye’yi laik ve dindar değerlendirenlerde “dindar” diyenlerin oranı yüzde 52,3 ile yüksek olsa da bu yıl geçtiğimiz yıla göre “dindar” diyenlerin oranı düşerken “laik” diyenlerin oranı yükseldi.
Yüzde 52,8 kitap okumuyor
Katılanların yüzde 37,1'i gazete, yüzde 52,8'i kitap okumadığını, yüzde 69,9'u tiyatroya yüzde 37,6'sı sinemaya gitmediğini, yüzde 44,8'i ise günde 1-3 saat arası televizyon izlediğini söyledi. (BK)